9 Ağustos 2024 Cuma

İTO Ağustos 2024 Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar

 



  

İTO Ağustos 2024 Meclis Toplantısı

İTO Başkanı Avdagiç’ten KOBİ’lere Kredi Sınırlamasının Gözden Geçirilmesi Çağrısı

“Finansal Sıkılaşma Dayanıklılığı Zedelememeli”

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in Ağustos 2024 Meclis Toplantısı Krizlerin Gölgesinde Türkiye’nin Ekonomik Mücadelesi



İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, İTO’nun Ağustos 2024 meclis toplantısında yaptığı konuşmada, iş dünyasının gündemine dair kritik değerlendirmelerde bulundu. Avdagiç, kredi büyümesine getirilen sınırlamanın yeniden ele alınmasının gerekliliğine vurgu yaparak, “KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır” ifadelerini kullandı.

Avdagiç, dünya ekonomisindeki gelişmelere dikkat çekerek konuşmasına başladı. Özellikle Ortadoğu'da artan askeri ve siyasi gerginliklerin küresel büyümeyi olumsuz etkilediğine değinen Avdagiç, “Ortadoğu’daki gerilimler had safhaya ulaştı. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırılar dünya ekonomisini ciddi şekilde sarsıyor” dedi.



Filistin ve Küresel Krizlere Yönelik Tepkiler,

 Konuşmasında Filistin’de yaşanan zulümler ve bölgede artan şiddet olaylarına değinen Avdagiç, İstanbul iş dünyasının Filistin halkının yanında olduğunu belirtti.

Filistin İçin Sert Mesaj, Korkakça Saldırıyı Telin Ediyorum

İsrail'in Gazze’deki saldırılarını sert bir dille eleştiren Avdagiç, Filistin'in önde gelen isimlerinden İsmail Heniye’nin şehit edilmesine de değindi. “Korkakça saldırıyı düzenleyenleri nefretle telin ediyorum,” diyen Avdagiç, İsrail’in katliamlarını sıradanlaştırmaya çalıştığını belirterek, İstanbul iş dünyası olarak bu duruma râm olmayacaklarını ifade etti.

Avdagiç, Filistinli kardeşlerinin yaşam hakkını ve özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini vurgularken, “Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin devletinin bir an evvel kurulmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.



Ekonomi Politikalarındaki Değişiklikler ve Finansal İstikrar Programı

Haziran 2023 seçimlerinin ardından ekonomi politikalarındaki köklü değişikliklerin etkilerinin belirginleştiğine değinen Avdagiç, Küresel ekonomi üzerindeki kısıtlayıcı ticaret politikaları, yüksek faiz oranları ve enflasyonist baskılara dikkat çekti.

 TCMB’nin döviz rezervlerinin tarihi rekor seviyesine ulaştığını, cari işlemler dengesinde iyileşmenin sürdüğünü ve bozulmuş olan bütçe dengesinin yeniden sağlandığını belirtti.

Türk lirasının reel olarak değerlenmesinin ‘kur kaynaklı maliyet enflasyonunun’ dizginlenmesinde önemli işlev gördüğüne değinen Avdagiç, şöyle devam etti:

“Ancak kur artışlarının enflasyonla bağının kopması, ihracatımız açısından önemli bir sorun oluşturuyor. Yıllık bazda kur artışı ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşması bir alarm durumudur. Sadece temmuz ayında kur yüzde 0,6 artarken, TÜİK rakamlarına göre temmuz ayı TÜFE yüzde 3,23, İTO’ya göre yüzde 4 arttı. Özellikle tekstil, hazır giyim, konfeksiyon gibi geleneksel ürün gruplarında yaşanan daralma ve pazar kaybı önemli seviyelere ulaştı. Dolayısıyla kur ile enflasyon arasında dengeli bir korelasyonun tesis edilmesini bekliyoruz.”



KOBİ’lerin Desteklenmesi, Yatırım Ekosistemini Güçlendirir

Kredi büyümesine getirilen sınırlamanın enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunun farkında olduklarını belirten Avdagiç, bu sınırlamanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. “KOBİ temelli ekosistem iyileştirildikçe büyük ölçekli yatırımların çekilmesi mümkün hale gelir,” dedi.

Kur ve Enflasyon Arasındaki Makas Alarm Veriyor

Kur artışlarının enflasyonla olan bağının kopmasının ihracat açısından büyük bir sorun oluşturduğunu belirten Avdagiç, kur ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşmasının alarm verici olduğunu söyledi. Özellikle tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon gibi sektörlerdeki daralmaya dikkat çeken Avdagiç, “Kur ile enflasyon arasında dengeli bir ilişki tesis edilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.



Türkiye Ekonomisinin Mücadele Yolu, 

Avdagiç, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında karşılaştığı zorluklara ve gelecekte karşılaşacağı olası senaryolara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özellikle, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin ve döviz kuru dalgalanmalarının yarattığı sorunların altını çizdi. Avdagiç, üretim, istihdam ve ihracatın zarar görmemesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı, 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen bir etkinlikte, yüksek teknoloji yatırım programının duyurulduğunu belirten Avdagiç, bu programın Türkiye sanayisine katkı sağlayacağına ve ülkenin rekabetçi yapısını güçlendireceğine olan inancını ifade etti.



İstanbul’un Ticaret Merkezi Olarak Önemi, 

Avdagiç, İstanbul’un Türkiye’nin ticaret merkezi olarak önemine vurgu yaparak, şehrin ekonomik yapısının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki harcama kapasitelerinin düşmesi konusundaki endişelerini dile getirdi.

Eğitime ve Gençlere Destek, 

Fatih Belediyesi ile iş birliği içinde yürütülen projelere değinen Avdagiç, gençlere yönelik yapılan çalışmalardan memnuniyetini dile getirdi ve bu projelerin devam etmesinin önemine dikkat çekti.

Ayrıca, Eylül ayında gerçekleştirilmesi planlanan yeni projeler hakkında bilgi vererek, İTO’nun geleceğe yönelik hedeflerini paylaştı.

yilmazparlar@yahoo.com

1 Temmuz 2024 Pazartesi

98. Gazi Koşusu-Yılmaz Parlar

 



  Nefes Kesen Yarış 98. Gazi Koşusu

İstanbul’un tarihi Veliefendi Hipodromu, 98. Gazi Koşusu'na ev sahipliği yaparken, at yarışı tutkunları için unutulmaz bir gün yaşandı. Türkiye'nin en prestijli at yarışı olan Gazi Koşusu, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleşti. Yarışın sonunda kazanan at ve jokeyi, zaferlerini büyük bir sevinçle kutladı.



Şampiyonun Hikayesi

98. Gazi Koşusu'nu kazanan at ve jokeyi, yarışın hemen ardından yapılan törenle ödüllerini aldı. Bu yılın şampiyonu, güçlü performansı ve stratejik koşusuyla dikkat çeken 'Dragon Flame' oldu. Jokeyi Akın Sözen ise, kusursuz yönetimiyle bu büyük zaferin mimarı oldu. Safkan At sahibi Emrah Agun, Kazanan ekibin sevinci ve duygusal anları, seyirciler tarafından büyük bir alkışla karşılandı.



Onurlu Konuklar; 1. Ordu Komutanı ve Garnizon Komutanı Ali Sivri ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Vali Davut Gül

Bu yılki Gazi Koşusu'na değer katan unsurlardan biri de ödül töreninde yer alan önemli isimlerdi. 1. Ordu Komutanı Garnizon Komutanı Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, etkinliğin onur konukları olarak ödülleri takdim ettiler.



Yarışı kazanan jokey Akın Sözen'in plaketini 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Ogeneral Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu takdim etti.

1. Ordu Komutanı Garnizon Komutanı Ali Sivri, güçlü liderliği ve saygın kişiliği ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir temsilcisidir. Kendisinin Gazi Koşusu'na katılımı, etkinliğin anlam ve önemini bir kat daha artırdı. Yarış sonunda kazanan ekibe ödüllerini takdim ederken, sergilediği nazik ve kararlı tavrı, tüm izleyicilerin takdirini topladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, şehrin gelişimine katkıları ve halkla kurduğu güçlü bağlarla bilinen bir liderdir. Gazi Koşusu'na verdiği destek ve etkinlikteki varlığı, İstanbul'un bu tarihi yarışa verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi. İmamoğlu'nun sıcak ve samimi yaklaşımı, etkinliğe katılan herkes tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.



Dragon Flame isimli safkanın sahibi Emrah Agun'a kupasını Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı Ebubekir Gizligider verdi



Tarihin İzinde Bir Koşu

Gazi Koşusu, ilk olarak 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk adına düzenlenmiş ve o günden bu yana Türk atçılığının en önemli etkinliği haline gelmiştir. Bu yılki yarışta, ülkenin dört bir yanından gelen en hızlı ve en yetenekli atlar yarıştı. Veliefendi Hipodromu'nun tarihi atmosferi, bu prestijli etkinliğe ev sahipliği yaparken, seyirciler unutulmaz anlara tanıklık etti.



Büyük Heyecan ve Kıyasıya Rekabet

Yarışa katılan atlar ve jokeyler, aylar süren hazırlıkların ardından, büyük ödül için piste çıktılar. Bu yılki Gazi Koşusu, sadece bir yarış değil, aynı zamanda atçılığın sanatı ve sporunun kutlandığı bir festival niteliğindeydi. Tribünleri dolduran binlerce seyirci, yarış boyunca büyük bir heyecan yaşadı ve her anı nefeslerini tutarak izledi.

22 safkan katıldığı, 2 bin 400 metre çim pistte koşulan yarışı Emrah Agun'un sahibi olduğu, Akın Sözen'in jokeyliğini yaptığı Dragon Flame isimli safkan, 2: 28: 36'lık derecesiyle kazandı. Jokey Akın Sözen kariyerinde ilk kez Gazi Koşusu'nu kazanmış oldu.



At Güzellik Yarışı düzenleyen organizatör İlginay Göksel ile Yarış hakkında söyleşi

Gazi Koşusu’nun bir diğer dikkat çeken tarafı da, atların hızları kadar güzelliklerinin de ön plana çıktığı oldu.

At Güzellik Yarışı organizasyonu düzenleyen İlginay Göksel, yarışa katılan atların sadece hızlarıyla değil, aynı zamanda görkemli görünümleri ve zarafetleriyle de büyülediğini dile getirdi. Göksel, "Bu muhteşem atlar, sadece hızlarıyla değil, zarafetleri ve ihtişamlarıyla da göz kamaştırıyorlar. Her biri adeta bir sanat eseri gibi, hem güç hem de güzelliği aynı anda taşıyor" dedi.

Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleşen 98. Gazi Koşusu, at yarışı tutkunları için unutulmaz bir deneyim sundu. Bu prestijli yarış, sadece kazananlar için değil, tüm katılımcılar ve seyirciler için bir başarı hikayesi olarak hafızalarda yer etti.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Haziran 2024 Çarşamba

Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği-Yılmaz Parlar

 



 Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği

Biz Birlikte Güçlüyüz" Programı Kapsamında "Zengezur’un İşçiliği" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, iki ülke arasındaki sanat ve kültür bağlarını daha da güçlendirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi doğrultusunda Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde düzenlenen “Zengezur’un İşçiliği” sergisi, “Biz Birlikte Güçlüyüz” programı adı altında sanatseverlerle buluştu.



Sanat ve Kültürün Birleştirici Gücü

“Biz Birlikte Güçlüyüz” programı çerçevesinde düzenlenen sergi, sadece iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerini yansıtan bu etkinlik, gelecekteki iş birlikleri için de sağlam bir temel oluşturdu.



Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği ve Kemale Cabbarova’nın Başkanlığını yaptığı Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği iş birliğiyle 'Biz Birlikte Güçlüyüz' programı kapsamında ' Zengezur’un İşçiliği' isimli Sergi,  Valide Sultan Gemisi'nde sergilendi.



Kültürel İş Birliğinin Güçlü Bir Yansıması

Kültürel değerlerini ve tarihini yansıtan bu sergi, Azerbaycan ve Türkiye'nin sanat ve kültür alanındaki iş birliğinin somut bir örneğini oluşturdu. Sergi, Zengezur’un zengin tarihi ve sanatsal mirasını gözler önüne seren eserlerle doluydu. El işçiliğinin ustalıkla sergilendiği bu etkinlik, katılımcılara Zengezur’un benzersiz estetiğini ve zanaatını yakından tanıma fırsatı sundu.



25 haziran 2024 Salı Günü Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın tahsis etdiği Valide Sultan Gemisi'ndeki etkinliğe Azerbaycan'ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade, Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer, Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova başda olmak üzere Büyükelçilik ve Başkonsolosluk Temsilcileri,  Parti Temsilcileri, Müze ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanları katıldılar. İki ülke milli marşları sonrası açılış konuşmaları gerçekleşti.



Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova Türk dünyasının coğrafya olarak parçalandığını her tarafta her türlü sanatı gördüğümüzü bunları derlemeye birlikte olmak için yola çıktıklarını söyledi. “Biz birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanı armağan ettiği Türkiye'de Azerbaycan arasında kültür alanında imzaladığı kararname bizlere teşvik etmiş projelerin hazırlamasına ilham kaynağı oldu. Bu bizi büyük zaferlere, ve çevrelere götürür. Bizim en büyük şerefimiz eğitim, tarih ve değerlerimizde. Biz bunu birlikte başaracağız.” dedi



 Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade konuşmasında; “Azerbaycan tarihi ve kültürel değerleriyle bilinen kadim bir Türk yurdudur. Bugün Azerbaycan’ın zengin mirasını burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Tarih boyunca bu topraklar Azerbaycan’ın kültürel ve turistik merkezi olmuştur. Ne yazık ki, 19. yüzyılın başında büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Farklı bölgelerden gelen yerleştirmeler ve politik baskılar sonucunda Azerbaycan toprakları zor bir dönemden geçmiştir.



1920 yılında Azerbaycan topraklarının bir kısmı Ermenistan’a verilmiştir. Bu durum, Azerbaycan ile kardeş ülkemiz Türkiye arasında coğrafi bir kopuşa yol açmış, Türk dünyasının bölünmesine yönelik kasıtlı bir hamle olmuştur. Cumhuriyetler döneminde, Azerbaycan halkı etnik temizlik ve baskılara maruz kalmıştır. Ermeni yerleşimciler, Azerbaycan’a ait kültürel, tarihi ve dini anıtları yok etmişlerdir. Örneğin, 19. yüzyılda başkentimizde inşa edilen camiler, sadece birkaçının günümüze ulaşmasıyla büyük bir tahribata uğramıştır.

Bu nedenle, bugün burada kültürümüzü yansıtmak ve paylaşmak son derece önemlidir. Bu vesileyle, bu etkinliği organize eden tüm sivil toplum kuruluşlarına ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarında başarılar dilerim.” kültürü vurguladı

Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov; “Bugün, kültür ve medeniyetimizin güzelliklerini sizlerle paylaşmak için burada toplandık. Edebiyatın tarihini kardeş ülke Türkiye'de tanıtmak ve yaymak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikte, sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 Azerbaycan halkının binlerce yıllık yaratıcı birikimini, medeniyet ve kültürel miraslarını, sanatsal başarılarını bu etkinlikte sizlere sunuyoruz. Azerbaycan’ın mimari örnekleri ve büyük Türk dünyasının ortak kültürel mirası, geleneksel unsurlarla harmanlanmış olarak karşınızda sergileniyor.

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde, son elli yılda izlenen politikalar ve kararlı adımlar sayesinde, halkımızın dini ve kültürel kimliği korunmuş ve yaşatılmıştır. Kırk dört günlük savaşta, otuz yıla yakın bir süre işgal altında kalan topraklarımızı geri almak için verdiğimiz mücadelede ordumuz büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın kararlı duruşunun ve birlikteliğinin bir sonucudur.



 Bu bölgede yaşanan demografik değişiklikler ve zorluklar, halkımızın azmi ve kararlılığı sayesinde aşılmıştır. 1830 yılından bu yana Pehlivanlar ve Nakşibent tarikatı mensuplarının yaşadığı bu topraklarda, 1948 yılında Azerbaycanlıların kendi topraklarına dönme arzusu gerçekleşmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, 28 Mayıs 1918 tarihinde ilan edilmiş ve bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelemiz devam etmiştir.

 Bugünkü etkinlikte, binlerce yıllık kültürel ve mimari mirasımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Terör baskılarına rağmen, Azerbaycan halkı kültürel ve dini değerlerini korumaya devam etmiş, ideolojiler değişse de bu değerlerimizi yaşatmaya kararlılıkla devam etmiştir.” Açıklamalarda bulundu.

 Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yaptığı kısa konuşmada Türk tarihinin Türk sanatındaki eserlerin eşsizliğini, özgünlüğünü mükemmelliğini dile getirdi.

Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer özetle “İstanbul Boğazı'nda, Eğitim Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz bu Bu etkinlik, inançlı ve kültürel bakanlıklarımızın iş birliği ile güçlenmiş, kültür miraslarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacını taşımaktadır.

Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, dernek olarak kültürel miraslarımızı korumaya, kültür ve tarihimizin şanlı geçmişini geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. Türkiye ve tüm Türk cumhuriyetlerinde, kültürel etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Eğitim alanına yapılan yatırımların, geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyor ve gençlik teşkilatımızla bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Dernek olarak, ülkemizin geleceği için devletine gönülden bağlı, aydınlık ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir toplum oluşturma hedefindeyiz. Karanlıkları eğitimle aydınlatacağımıza ve bu yolda başarıya ulaşacağımıza olan inancımız tamdır.” İfadelerini kullandı.



Serginin Öne Çıkan Detayları

İskender Serdarlı'nın Zengezur’un Takı Kutusu: Zengezur’un doğal güzelliklerinden ve kültürel mirasından ilham alınarak üretilen eserler, zengin motifler ve ince işçilikleriyle dikkat çekti.



 Mücevheratın Sanatsal İşçiliğinde Bir Ustalık Eseri

İskender Serdarlı, Zengezur’un doğal güzelliklerinden ilham alarak tasarladığı yeni takı kutusu koleksiyonuyla göz kamaştırdı. Bu eşsiz koleksiyon, sadece bir takı saklama aracı olmanın ötesinde, sanat ve zanaatin kusursuz bir birleşimini yansıtıyor.

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Katılımcılar, eserlerin zarif detaylarını ve ustalıkla işlenmiş motiflerini büyük bir hayranlıkla inceledi. Özellikle el işçiliğinin detayları ve tarihi dokunun modern bir anlayışla yeniden yorumlanması, ziyaretçilerden tam not aldı.

Serdarlı'nın koleksiyonunda yer alan takı kutuları, farklı boyut ve şekillerde sunulmakta olup, her birinin kendine özgü bir hikayesi var. Kutuların iç kısmında, ipek ve kadife gibi lüks kumaşlar kullanılarak takılarınızın en iyi şekilde saklanması ve korunması sağlanmış. Ayrıca, kutuların dış yüzeyinde kullanılan ahşap ve metal işçiliği, usta ellerin emeğini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor.

Programda Nazlı Bağırova’dan Qaval dansı, Hazerfem Dans Topluluğu gösterisi, ses sanatçısı Visela Askerova ve piyanoda Fidan İsmailova ile Azeri ezgileri sergilendi.

yilmazparlar@yahoo.com

2 Haziran 2024 Pazar

Başarsoft Teknoloji Günleri -Yeni Projeler-Yılmaz Parlar

 



  Başarsoft Teknoloji Günleri -Yeni Projeler

Yönetim Kurulu Başkanlığını Alim Küçükpehlivan’ın yaptığı Başarsoft, Yeni Projeler tanıtmak için 31 Mayıs 2024 Cuma günü Şişli Radisson Blue Hotelde Teknoloji Günleri zirvesi düzenledi.



Başarsoft Teknoloji Günleri’nin İstanbul toplantısında, harita ve konum bazlı teknolojiler ele alındı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Alim Küçükpehlivan, açılış konuşmasında Başarsoft'un yeniliklerini duyurdu. Yıllardır düzenlenen teknoloji günlerinin amaçları ve gelişim süreçlerini anlatdı.

Etkinliğin başlangıçta Ankara'da gerçekleştirildiği, sonrasında İstanbul'a da taşındığı belirtdi. Geçtiğimiz yıl Ankara'daki etkinliğe yaklaşık 1500 kişinin katıldığını ve bu yıl etkinliğin hem yaz hem sonbaharda düzenlenmesine iki ayrı yerde yapılmasına karar verdiklerini açıkladı.



Günün Müjdesi olarak Yeni Gelişmeler ve Projeler olarak; Türkiye'deki 5200 ambulansa yerli navigasyon yazılımı entegre edildiği ve bunun itfaiye araçlarına da yayılması planlandığını, Kamyon Navigasyonu Projesi duyurdu.

Küçükpehlivan, kamyon navigasyonu için cep telefonlarına indirilebilen yeni bir ürünün müjdesini verdi. Bu navigasyon hizmeti, Türkiye ve Avrupa haritaları yüklü, kamyonun yüksekliği, ağırlığı ve uzunluğunu girerek özel rota çizebiliyor.



Kamyonlar için özel olarak geliştirilen yerli navigasyon yazılımının cep telefonlarında kullanılabilir hale getirildiği.

YPK ile 10'dan fazla ülkede veri toplama uygulamasının başarılı bir şekilde kullanıldığı ve yeni bir ürün olan Protolon'un uluslararası piyasaya çıktığı bilgileri paylaştı..

Rotaban İçin YAZAKI ile İşbirliği Uluslararası piyasaya çıkacak olan Rotaban ürünü hakkında bilgi veren Küçükpehlivan, Japon otomobil firması YAZAKI ile anlaştıklarını belirtti. İlk projenin Türkiye dışında Mısır’da başlayacağını ve başarılı olması halinde çok ülkeye yaygınlaştırılacağını açıkladı.



Kargo Sektöründe Doğru Adres Hizmeti Başarsoft'un, kargo sektöründe 10 binden fazla kuryenin, gece 3-4 arasında 500 bin ile bir milyon arasında değişen paketlerini doğru sırayla dağıtmasını sağlayan uygulaması Yurtiçi Kargo’da kullanıma alındı. Bu uygulama, performansı artırmayı hedefliyor.

Kurye ve Kargo Çözümleri; Yönetim Kurulu Başkanı Alim Küçükpehlivan Kurye ve kargo sektöründeki dağıtım sorunlarına çözüm bulmak amacıyla geliştirilen yeni bir sistemin performansının artırılarak kullanıma sunulduğu söyleyerek.İstanbul'daki iş ortakları ve Ankara'daki kurucu ortaklarını tanıtarak konuşmasını sonlandırdı.

Başarsoft Teknoloji Direktörü Alper Değirmenci tarafından yapılan sunumda; Orman yangını davranış modeli ödülü kazanmış modelden açıklandı. Bu model, yangın oluştuğu anda yangının büyüklüğünü, yayılma hızını ve nereye yayılabileceğini tahmin ederek yangın görüntüsünü gösteriyor. Bu model, yangın yöneticilerine ve sahadaki çalışanlara anlık bilgi sağlıyor. Ayrıca, devletlerin hizmet kalitesini artırmak için farklı projeler ve uygulamalar geliştirildiği belirtildi. Bunun yanı sıra, ulusal arazi örgütü sınıflarının belirlenmesi için uydu görüntülerinden yararlanarak otomatik algılama ve işleme yapabilen bir teknoloji geliştirildi. Bu projelerin, coğrafi veri analizi alanında önemli bir adım olduğu vurgulandı. Bu projeler sayesinde hizmet kalitesinin artırıldığı ve devletlerin daha etkili bir şekilde hizmet verebildiği belirtildi.

 


Panellerin konuşmacıların kendi firmaları ve ürünleri hakkında ki özetinde;

Pandemi Süreci ve Teknoloji, Dijitalleşme ve Çalışanlar, Sanayi ve Üretim, Tarım ve Ürünler, Pazarlama ve Markalar, Gıda Sektörü ve Sağlıklı Ürünler, Gelecek Planları, Ürünler ve Ciro, Çalışmalar ve Satış Stratejileri, Çin Firmaları ve Müşteri Beklentileri, Geliştirme ve Tedaviler, İçsel Çalışmalar ve Gelecek Planları, Başlangıç ve Hedefler, Müşteri Ziyaretleri ve Geliştirme, Şehir Bazlı Ziyaret ve Fatura Bilgileri, Katkılar ve Teşekkürler, Gelecek Hedefleri gibi temalar altında bilgiler paylaşıldı.



Zirve sonrası Yaza Merhaba adı altında Kokteyl lounge düzenlendi katılımcılar bilişim sohbetlerine devam ettiler.

yilmazparlar@yahoo.com .

28 Mayıs 2024 Salı

Aleks Metal Rafineri (AMR), -Yılmaz Parlar

 



  Aleks Metal Rafineri (AMR), Stratejik Ortaklıklar Hedefliyor

Aleks Metal Rafineri (AMR), Son Teknoloji ile Üretime Geçti ve Stratejik Ortaklıklar Hedefliyor

Marmara Sanayi Sitesi'nde çevreye duyarlı ve modern bir üretim üssü kuran AMR, 2024 yılı sonunda 250 milyon dolar ciro hedefliyor ve Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine girmeyi planlıyor. Yıl sonuna kadar 5 milyon dolarlık yatırım yaparak, günlük 200 kilo üretim hedefleyen AMR, yıllık 60 tonluk üretimle ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyor.



Aleks Metal Rafineri (AMR), Yönetim Kurulu Başkanı Sarp Tarhanacı Genel Müdür Ahmet Yılal 28Mayıs 2024 Salı günü Feriye Lokantısında Basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Düzenlenen basın Toplantısında Yönetim Kurulu Başkanı Sarp Tarhanacı, AMR'nin yabancı ortaklıklarla büyümeye açık olduğunu belirtti.

Aleks Metal Rafineri’nin dünya merkez bankalarıyla kuracağı stratejik ortaklıklar, Türkiye ekonomisine çok yönlü ve kapsamlı faydalar sağlayarak, ülkenin ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacaktır.



Üretim ve Yenilikler: Aleks Metal Rafineri (AMR), Türkiye'nin önde gelen altın rafinerilerinden biri olarak son teknoloji ve modern yöntemlerle yenilenen tesislerinde altın üretimine başladı.

Stratejik Ortaklıklar: AMR, dünya merkez bankalarıyla stratejik partnerlikler kurmayı hedefliyor. Merkez bankalarının altın rezervlerini yönetme konusunda önemli bir rol üstlenmek isteyen AMR, bu bankaların tercih ettiği rafineri olmayı planlıyor. Ayrıca, sikke altın üretimi konusunda da merkez bankalarıyla iş birliği yaparak uluslararası alanda iddialı bir konuma gelmeyi hedefliyor.

Çevreye Duyarlılık ve Şehir Rafinericiliği: Genel Müdür Ahmet Yılal, AMR’nin çevreye saygılı üretim anlayışını vurgulayarak, "şehir rafinericiliği" kavramını tanıttı. Bu kavram, madenlerden çıkan altının değil, yastık altındaki altının işlenmesini ifade ediyor. AMR, şimdiye kadar sadece hurda ve geri dönüşüm ürünü altınları işledi ve çevreye duyarlı madenlerden gelecek altınları işlemeye devam edecek.

Gelecek Planları:. AMR, yabancı yatırım sermayesinin ülke ekonomisine yüksek fayda sağlayacağını ve bu ortaklıklarla ülkeye olan güveni artırmayı planlıyor.

Özetle, AMR, son teknoloji ile yenilediği tesislerinde üretimi artırarak dünya merkez bankalarıyla stratejik ortaklıklar kurmayı ve çevreye duyarlı üretim yapmayı hedefliyor.

Aleks Metal Rafineri’nin Dünya Merkez Bankalarıyla Stratejik Ortaklıklar Kurmasının Türkiye Ekonomisine Faydaları neler olabilir düşüncemize göre;



Döviz Gelirlerinin Artışı: Merkez bankalarıyla yapılan stratejik ortaklıklar, Türkiye'ye önemli miktarda döviz girişi sağlar. Bu, ülkenin döviz rezervlerini artırarak ekonomik istikrarı destekler.

İhracat Hacminin Artması: AMR'nin uluslararası arenada tanınması ve merkez bankalarına altın rafineri hizmeti sunması, Türkiye’nin altın ihracatını artırır. Bu, ülkenin dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlar.

İstihdam Yaratılması: Genişleyen üretim kapasitesi ve uluslararası iş birlikleri, yeni iş fırsatları yaratır. Bu da işsizlik oranlarının düşmesine ve ekonomik refahın artmasına katkıda bulunur.

Teknoloji Transferi ve Yenilik: Uluslararası ortaklıklar, Türkiye’ye ileri teknoloji ve yenilikçi üretim yöntemlerinin transferini sağlar. Bu, genel sanayi üretim kapasitesinin ve kalitesinin artmasına yol açar.

Ekonomik Güvenin Artması: Dünya merkez bankalarıyla yapılan stratejik iş birlikleri, Türkiye’nin uluslararası ekonomik arenadaki güvenilirliğini artırır. Bu, yabancı yatırımcıların ülkeye olan ilgisini ve yatırımlarını teşvik eder.

Altın Rezervlerinin Artırılması: Türkiye'nin kendi altın rafinerisinin olması, merkez bankasının altın rezervlerini artırmasını ve bu rezervlerin güvenli bir şekilde yönetilmesini sağlar. Bu, finansal istikrar için kritik öneme sahiptir.

Sanayi ve Üretim Sektörünün Güçlenmesi: AMR’nin gelişimi, Türkiye’nin sanayi ve üretim sektörünün genel olarak güçlenmesine katkıda bulunur. Bu, diğer sanayi kuruluşlarının da gelişimine ön ayak olur ve sektördeki rekabet gücünü artırır.

Yerli ve Milli Üretimin Desteklenmesi: Yerli üretim kapasitesinin artırılması ve milli sanayinin desteklenmesi, ülkenin kendi kaynaklarını daha etkin kullanmasını sağlar. Bu, dışa bağımlılığı azaltarak ekonomik bağımsızlığı güçlendirir.

Finansal Piyasaların Derinleşmesi: Altın piyasasında artan aktiviteler, finansal piyasaların derinleşmesine ve çeşitlenmesine katkıda bulunur. Bu, yatırımcılar için yeni fırsatlar yaratır ve piyasa dinamizmini artırır.

Ekonomik Kalkınma ve Refah: Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, ülke ekonomisinin genel kalkınmasına ve vatandaşların yaşam standartlarının yükselmesine katkıda bulunur.

Basın toplantısında gerekli açıklamaları yapan Yönetim Kurulu Başkanı Sarp Tarhanacı Genel Müdür Ahmet Yılal basın mensuplarının sorularını cevaplıyarak hedeflerini yineledi

yilmazparlar@yahoo.com

14 Mayıs 2024 Salı

Opel Frontera ile Otomobil Dünyasında Yeniden Doğuş-Yılmaz Parlar

 



 Opel Frontera ile Otomobil Dünyasında Yeniden Doğuş,

Opel'in modeli Frontera, modern tasarımıyla ve güçlü performansıyla karşımıza çıkıyor..



 Yenilikçi Tasarım: Opel Frontera, ikonik tasarım öğeleriyle modern bir yorum kazanıyor. Yeniden şekillendirilmiş ön ızgara, keskin hatları ve dinamik gövde yapısıyla dikkat çekiyor.

İleri Teknoloji: Frontera'nın iç mekânı, kullanıcı dostu teknolojiyle donatılmış. Akıllı multimedya sistemleri, güvenlik teknolojileri ve sürücü destek sistemleriyle donatılan araç, sürüşü daha keyifli hale getiriyor



Güçlü Performans: Yeniden tasarlanan motor seçenekleriyle Opel Frontera, yüksek performans ve verimlilik sunuyor. Gücünü teknolojinin en son yeniliklerinden alan Frontera, her yol koşulunda üstün bir sürüş deneyimi vadediyor.

Almanya  otomobil devlerinden Opel, Frontera modelini 14 mayaıs 2024 Salı günü Istanbul Marmara Sea, JW Marriott Hotelde, Opel CEO’su Florian Huettl, Tasarım Başkan Yardımcısı Mark Adams ve Ürün ve Fiyatlandırma Kıdemli Başkan Yardımcısı Tobias A. Gubitz’in de katılımıyla tanıtıldı.



Opel Frontera,  Yenilenen tasarımı ve gelişmiş özellikleriyle, araç tutkunlarını heyecanlandırmaya hazır bir şekilde yollara çıkmaya geliyor.

Güçlü motor seçenekleri, yenilenmiş iç mekanı ve teknolojik özellikleriyle Opel Frontera, macera dolu bir sürüş deneyimi sunacak

Yeni Frontera, geniş bagaj hacmi ve çeşitli motor seçenekleriyle dikkat çekiyor. Opel CEO'su Florian Huettl, markanın 125. yılını kutladıklarını ve Frontera'nın esnek özellikleri ve elektrikli motor seçeneğiyle yeni müşteri kitlesini hedeflediğini belirtti. Florian Huettl, “Müşterilerimize yenilikçi, pratik ve her şeyden önemlisi ulaşılabilir mobilite sunarak her zaman ileriye doğru yol aldığımız 125 yılı geride bıraktık. Yeni Opel Frontera da son derece esnek özellikleri, geniş iç hacmi ve elektrikli motor seçeneğiyle yeni müşteri gruplarının beğenisini kazanacak” dedi.

Yenilikçi özellikler arasında Intelli-Seats adı verilen konforlu koltuklar ve 48 volt teknolojisine sahip hibrit veya tam elektrikli güç seçenekleri bulunuyor.



Yeni Frontera, geniş iç mekanı, çarpıcı tasarımı ve kapsamlı teknolojik özellikleriyle farklı kullanıcı ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Frontera'nın modern tasarımı ve zengin donanım listesi, markanın Alman mühendisliği ve sürüş kalitesini bir araya getiriyor. Yenilikçi özellikler arasında öne çıkan "Intelli-Seats" adlı konforlu koltuklar ve çarpıcı tasarım detayları, yeni Frontera'nın karakterini vurguluyor.



Teknolojik açıdan da iddialı olan yeni Frontera, hibrit veya tamamen elektrikli güç seçenekleri sunarak çevre dostu bir sürüş deneyimi vaat ediyor. Bu güç seçenekleriyle Frontera, hem performans hem de çevre dostu bir seçenek sunuyor. Ayrıca kapsamlı donanım listesiyle farklı kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tasarlanmış.

Opel'in yenilikçi ve modern tasarım anlayışını yansıtan yeni Frontera, otomobil tutkunları için heyecan verici bir seçenek olarak öne çıkıyor.

yilmazparlar@yahoo.com

13 Mayıs 2024 Pazartesi

Vizyoner Lider Ümit Özdağ’ın Yolculuğu-Yılmaz Parlar

 



  Vizyoner Lider Ümit Özdağ’ın Yolculuğu

Türk siyaset sahnesinde milli değerlere bağlılığı ve vatan sevdasıyla öne çıkan lider Ümit Özdağ’ın yükselişi

Türkiye'nin geleceğine dair umutları yeşerten bir isim olarak tanınan, Zafer Partisi'nin kararlı ve vizyoner lideri Ümit Özdağ ile Merkez bina makamında söyleşi gerçekleştirdik.



Özdağ'ın liderliği, sadece politik arenada değil, aynı zamanda toplumsal değerlere olan derin bağlılığıyla da öne çıkıyor.

Vatan sevgisi ve milli birlik vurgusu, onun siyasi duruşunun temel taşları arasında yer alıyor.

Zorlu dönemlerde dahi, Özdağ'ın kararlılığı ve cesareti, milletin yanında olabileceğini gösteren Liderliğin tüm vasıflarını görmek mümkün.

Ümit Özdağ, Türkiye'nin geleceği için, Adalet, özgürlük ve demokrasi gibi temel değerler etrafında şekillenen politikası, geniş kesimden takdir topladığı gibi özellikle gençler arasında artan destek, Özdağ'ın milli duygulara hitap eden liderliğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Zafer Partisi'nin başkanı olarak, Ümit Özdağ, ülkenin umudunu temsil ediyor. Vizyonu ve liderlik vasıflarıyla, Türkiye'yi daha güçlü ve müreffeh bir geleceğe taşıma hedefinde kararlı adımlarla ilerliyor.

Özdağ'ın siyasetteki varlığı, Türk milletinin ortak değerlerine olan bağlılığının bir ifadesi olarak kabul ediliyor. Onun liderliği, ülkenin birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürümesi için önemli bir kılavuz rolü üstleniyor.

Ümit Özdağ: Mülteciler Konusundaki Sınır Dışı Politikasıyla Dikkat Çekiyor

Türkiye'nin mülteci sorununa çözüm arayışında önemli bir figür olan Ümit Özdağ, cesur ve kararlı duruşuyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Ortaya koyduğu mülteciler konusundaki sınır dışı etme politikasıyla, ülke gündemine perspektif getiren Özdağ, bu konudaki radikal çözümlerini iyi anlamak gerekiyor.

Özdağ'ın mülteciler konusundaki politikası, Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında yaşadığı zorlukları hafifletmeyi hedefliyor. Özdağ, sınır dışı edilmesi gereken mültecilerin belirlenmesi ve bu sürecin adil ve insani bir şekilde yürütülmesi şeklindeki politikası, Türkiye'nin kendi vatandaşlarının haklarını korumayı amaçlıyor.

Ümit Özdağ'ın önerdiği mültecilerin sınır dışı edilmesi politikası, ülkenin kaynaklarının daha etkin ve adil bir şekilde kullanılmasına olanak tanıyacak. Özdağ, sınır dışı edilecek mültecilerin başka ülkeler tarafından kabul edilmesi için uluslararası iş birliğinin önemine de vurgu yapıyor.

Özdağ'ın politikası, mültecilerin Türkiye'deki sosyal dokuya ve ekonomiye olan etkilerini minimize etmeyi ve ülkenin iç istikrarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu yaklaşım, Türkiye'nin mülteci kriziyle daha etkin bir şekilde başa çıkmasına ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarını korumasına katkı sağlayacak gibi görünüyor.

Ümit Özdağ'ın mülteciler konusundaki sınır dışı etme politikası, cesur ve radikal çözüm odaklı bir yaklaşımı temsil ediyor.

Türkiye-Suriye Sınırındaki  Hatay ilimiz Karabağ Benzeri etnik Gerginlik Senaryo olması Mümkün mü?

Hatay'daki mültecilerin çoğunluğu Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmalarına benzer bir senaryoya dönüşebilir mi?

Hatay'daki etnik ve dini çeşitlilik, Suriye'deki iç savaşın etkisiyle birlikte, Hatay'da yaşayan Türkler, Araplar, Türkmenler ve Kürtler arasında mülteciler artmış durumda.

Özellikle Suriye'den gelen mültecilerin bölgedeki demografik dengeleri değiştirmesi, bu gerginlikleri körükleyebilecek potansiyel faktörler arasında yer alabileceği uzmanlarca iddia ediliyor.

Bu çatışmaların, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmalarına benzer bir şekilde, etnik ve dini kimliklerin çatışmasıyla sonuçlanabileceği iddia ediliyor.

Türkiye'nin Suriye politikası da bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Türkiye'nin Suriye'deki çeşitli grupları desteklemesi ve düzenlenen, sınır ötesi operasyonlar bölgedeki gerginlikleri artırma potansiyeline sahip.

Ümit Özdağ, Türkiye'nin dönüşümünde ve gelişiminde önemli bir aktör olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Milli iradenin sesi olarak, vatan sevgisiyle dolu duruşuyla Türk siyasetine yön vermeye devam edecek gibi görünüyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası-Yılmaz Parlar

  ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA OTO...