ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Haziran 2025 Cuma

Girişimciliğin Nabzı BTM’de  Atıyor-Yılmaz Parlar

 



  

Yıldızlar Burada Parlıyor...

BTM "Supernova" ile 21. Yüzyılın Girişimcilik Çağını Başlattı

“Her girişim bir yıldızdır. BTM ise o yıldızların parladığı evrendir.”

İstanbul Ticaret Odası’nın vizyonuyla kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), 2025 yılının ilk Sahne XL etkinliğini görkemli bir temayla gerçekleştirdi.

 “Supernova.”
Etkinlik sadece yılın değil, yüzyılın ikinci çeyreğinin de ilk sahnesi oldu.
Ve bu sahne, parlayan fikirlerle, ışık saçan girişimcilerle doldu.

Mehmet Develioğlu,

“Girişimcilerimiz, ekonomimizin süpernovalarıdır!”
BTM Sahne XL’in açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, etkileyici sözleriyle girişimcilere ilham verdi:

“Supernova, bir yıldızın en parlak anıdır. Bizim girişimcilerimiz de işte o anı yaşıyor. Onlar, sadece BTM’yi değil, ülkemizin geleceğini de aydınlatıyor.”

Develioğlu, BTM’nin yalnızca bir merkez değil, girişimciliğin Türkiye’de parladığı bir yıldız kümesi olduğunu vurguladı.

“Zihinlerinin en parlak anının ürünlerini bu sahnede görüyoruz. Girişimcilerimiz, Türkiye’nin sıçrama noktasıdır.”

Dr. Önder Kul,

“Her fikir bir yıldız gibi doğar, sabırla büyür ve sonunda bir süpernova gibi patlar.”
BTM Genel Müdürü Dr. Önder Kul, fikirlerin evrimini şiirsel bir dille özetledi:

Zorluklar olur, karanlık olur. Ama vazgeçmeyenler, bir gün kendilerini, takımlarını ve bazen dünyayı dönüştürür.”

Kul, büyük bir müjde de verdi.

Startup World Cup Türkiye ayağı bu yıl BTM’de yapılacak


Pegasus Tech Ventures desteğiyle dünyanın en büyük girişimcilik yarışmalarından biri olan Startup World Cup, Türkiye’nin en parlak girişimcilerini Silikon Vadisi’nde bir araya getirecek ve 1 milyon dolarlık yatırım ödülü için BTM’den yola çıkacak!

Sahneye Çıkan Girişimler,

“Geleceği Bugünden Kodlayanlar”

Etkinlikte 13 girişim sahne aldı, 21 girişim stant açtı. Hepsi de Türkiye’nin yaratıcı gücünü temsil eden cesur ve yenilikçi fikirlerle izleyenleri etkiledi.

Kiraala – Paylaşım ekonomisine konum bazlı yenilik
ReLUfy – 30+ yapay zeka modeliyle veri zekâsı
ExportAlfa AI – KOBİ’ler için dijital ihracat asistanı
innovRES – Kişiselleştirilmiş solunum rehabilitasyonu
Vegg Foods – Bakliyattan yumurta taklidi: BBYA
Tinnimizer – Kulağınız için kişiselleştirilmiş ses terapisi
Bvaluator – 1 milyon+ veriyle yapay zekâ girişim değerleme
Qbit Proje – Entegre verimlilik ve otomasyon sistemleri
Kitchenest – Bulut mutfakla sanal restoranlar
Fikogya – Su ekosistemi için çevre teknolojisi
TeklifPro – Yeni nesil çift yönlü B2B ticaret
STEP4 – AB uyumlu ESG risk yönetimi platformu
Devfilo – Lojistikte komisyonsuz, entegre çözüm

Herkes için Müzik: Müzik Eğitiminin Demokrasi Devrimi

Etkinliğin en dikkat çeken girişimlerinden biri ise “Lidyanka” çatısı altındaki "Herkes için Müzik" oldu. Proje sahibi Fulya Çelikel, girişimini şöyle tanımladı.

“Müzik yetenek değil, bir iletişim biçimidir. Biz herkesin erişebileceği bir müzik okuryazarlığı inşa ediyoruz.”

Herkes için Müzik, müzik eğitiminin bireysel ayrıcalık olmaktan çıkıp toplumsal faydaya dönüşmesini sağlıyor.

Yapay zekâ destekli, video temelli, MEB uyumlu, yaşa göre özelleştirilebilen bu platform, müzik eğitimini demokratikleştiriyor.

Geleceğe BTM’den Bakın

“Supernova” teması yalnızca bir etkinlik ismi değil, BTM’nin vizyonunun özüdür.
Her girişim bir yıldız gibi doğar, BTM’de parlamaya başlar ve sonunda birer galaksiye dönüşür.

BTM, Türkiye’nin girişimcilik gökyüzündeki en parlak yıldızıdır. Bu yıldızın ışığıyla parlayan her girişim, yalnızca kendi geleceğini değil, ülkemizin kalkınma hayalini de aydınlatıyor. Supernova sahnesi, yalnızca fikirlerin değil, umutların patladığı yer oldu.”

yilmazparlar@yahoo.com

20 Haziran 2025 Cuma

Ekonomi Basınına Onur Gecesi-Yılmaz Parlar

 



  

Ekonomi Basınına Onur Gecesi

Gazetecilik bir meslekten öte, kamu vicdanının sesidir. Ekonomi gazeteciliği ise bu vicdanın verilerle konuşan, gerçeklere dayanan en stratejik cephesidir.

Bu yıl 17’ncisi düzenlenen EGD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri, mesleğimizin bu zorlu cephesinde yılmadan çalışan gazetecilere birer onur nişanesi oldu.”

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından bu yıl 17’ncisi düzenlenen Ekonomi Basını Başarı Ödülleri, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ev sahipliğinde, iş dünyasının güçlü markalarının sponsorluğuyla gerçekleşti. Törende, gazetecilikte istikrar, bilgi derinliği ve kamusal sorumluluk ödüllendirildi.

İstanbul Ticaret Odası’nın tarihi binasında düzenlenen törende, EGD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Arslan ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar’ın açılış konuşmaları yankı uyandırdı. Ödüller 15 farklı dalda sahiplerini buldu.

Ekonomi Gazeteciliğine Devlet Katkısı Bakanlardan Mesaj

Törene bizzat katılamayan Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı gönderdiği mesajlarda, ekonomi basınının kamuoyu oluşturmadaki etkisine dikkat çekti.

Bakan Bolat mesajında, “Ekonomiye objektif bakan, kalkınma vizyonuna katkı sunan tüm basın mensuplarını gönülden kutluyorum,” dedi.

Tarım Bakanı Yumaklı ise, “Şeffaf haber akışı, ekonomik sürdürülebilirlik açısından vazgeçilmezdir,” diyerek ekonomi muhabirlerinin omzundaki sorumluluğa vurgu yaptı.

İTO Başkanı Avdagiç’ten Jeopolitik Uyarı Enerji Krizi ve Enflasyon Kapıda

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı konuşmada Ortadoğu’daki gerilimin enerji fiyatlarını ve Türkiye ekonomisini derinden etkileyebileceğini dile getirdi.

“Petrol fiyatlarında her 10 dolarlık artış, cari açığa 4.5 milyar dolarlık ek yük bindiriyor,” diyen Avdagiç, Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda varil fiyatlarının 130 dolara kadar çıkabileceği uyarısında bulundu.

Avdagiç ayrıca, bu sürecin lojistikten turizme, ihracattan büyümeye kadar birçok alanda zincirleme daralmalara neden olabileceğini belirtti.

Munyar, “10 Bin Gazeteci İşsiz, Destek Şart!”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar, medya sektörünün içinde bulunduğu darboğaza dikkat çekerek, “Bugün Türkiye’de yaklaşık 10 bine yakın gazeteci işsiz. Bu sadece bir ekonomik değil, aynı zamanda demokratik krizdir,” ifadelerini kullandı.

Munyar ayrıca, iş dünyası ile ekonomi basını arasındaki karşılıklı güven ve iş birliğinin daha da geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Arslan, “Ekonomi Gazeteciliği, Toplumun Pusulası”

EGD Başkanı Hasan Arslan ise, basındaki dönüşümün ekonomi gazeteciliğini de etkilediğini belirterek, “Kalabalık ekonomi servisleri küçüldü, deneyimli gazeteciler sektörden koptu. Yeni nesil gazetecilerin bu alanda yetişme imkânı daralıyor,” dedi.

Dezenformasyon çağında doğruluk ve kaynak güvenirliği için ekonomi gazetecilerinin daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, “İş dünyasıyla daha yakın temas, sesimizi güçlü kılar,” ifadesiyle iş birliği çağrısında bulundu.

17. EGD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri, Kazananlar

En İyi Haber (Yazılı Basın): Altını kaçak vurdu – Yener Karadeniz / Nasıl Bir Ekonomi

En İyi Haber (İnternet): Tekfen’de Aile Krizi – Necla Dalan / patronlardunyasi.com

En İyi TV Haberi: Babadan Oğula Maden – Zehra Koli / TRT Haber

En İyi YouTube Haberi: Almanya’nın Bize İhtiyacı Var – Can Özçelik / Oda TV

Söyleşi/Röportaj: Unicorn Hayali – Mustafa Orhun Çetin / InBusiness

Osman Arolat Yılın Yazarı: Celal Toprak / Türkiye Gazetesi

Yılın Ekonomi Programı (TV): Üst Düzey – Arzu Maliki / Bloomberg HT

Yılın Ekonomi Programı (Radyo): Ahmet Falih Akıcı / TRT Radyo

Yerel Basın Ödülü: Hurmanın Şekli Bozuldu – Kenan Yeşil / Yenigün

Nezih Demirkent Özel Ödülü: Uğur Aslanhan / Anadolu Ajansı

Namık Ahıska Özel Ödülleri:

Ekim İhracat Verileri – Emre Eser & Savaş Kayahan / CNBC-e

Yangın Tüpü Fiyatları – Kaan Zenginli / Türkiye Gazetesi

Bülent Yardımcı Özel Ödülü: Sanayici Spotta Umut Arıyor – Nurdoğan Aslan Ergün / Dünya

Grafik Tasarım Ödülü: Caner Yıldırım / Sözcü

Jüri Teşvik Ödülü: Kadınlar Hem Çocuk Yapsın, Hem Kariyer – Rümeysa Alp / Türkiye’de İş Dünyası

Jüri Özel Ödülü: 2 Milyar Dolar’a Göz Kırptı – İsmail Şahin / Milliyet

Bu ödüller yalnızca kişisel başarıların değil, toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkının da birer temsilidir.

Tüm ödül sahiplerini gönülden kutluyor, ekonomi basınının daha özgür, daha güçlü ve daha bağımsız olması için biz gazetecilere düşen sorumluluğu bir kez daha hatırlatıyorum.”

yilmazparlar@yahoo.com

12 Haziran 2025 Perşembe

İTO 2025 Haziran Ayı Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar

 



  

tanbul’un Kalbinden Türkiye’nin Teknoloji Vizyonuna

İTO Meclisi’nde Stratejik Mesajlar

İTO Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda Türkiye’nin Sanayi ve Teknoloji Geleceği Masaya Yatırıldı

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 12 Haziran 2025 Perşembe günü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ı konuk ettiği Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda; Türkiye’nin yüksek teknolojili üretimden ihracat hedeflerine, yerli savunma sanayiinden yabancı yatırım çekme stratejilerine kadar birçok başlığı masaya yatırdı.

Toplantıda, İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve Bakan Kacır önemli değerlendirmelerde bulundu.

Dr. Erhan Erken,

 “Kurban, manevi bir arınma ve fedakarlık sembolüdür”

Toplantının açılışında konuşan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Kurban Bayramı’nın hemen ardından yapılan toplantının maneviyatına vurgu yaparak, “Kurban, sadece bir et paylaşımı değil, Allah yolunda her türlü engelden vazgeçebilmenin sembolüdür” dedi.

Erken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır’ın genç yaşta üstlendiği sorumluluklar ve teknoloji odaklı liderliğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Bakanımız, 2023’te hayata geçirdiği Milli Yapay Zeka Stratejisi ve TEKNOFEST gibi vizyoner projelerle, genç nesillere ilham veren bir rol modeldir.”

Şekib Avdagiç,

“İstanbul, katma değerli üretimin motor gücüdür”

İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise konuşmasında, İstanbul’un sanayi ve teknoloji yatırımlarındaki ağırlığına dikkat çekti. “İstanbul’daki şirketlerin katma değerli üretimdeki payı %40’ın üzerinde” diyen Avdagiç, özellikle BTM (Bilişim ve Teknoloji Merkezi) üzerinden yürütülen teknoloji girişimlerinin küresel ölçekte ses getirdiğini belirtti.

Avdagiç’in öne çıkan mesajları

Yerli üretim vurgusu, “Savunma sanayisinde İstanbul firmaları lokomotif rol oynuyor.”

Yabancı yatırım ilgisi, “İstanbul’da düzenlenen fuarlar, Türkiye’nin bölgesel cazibesini artırıyor.”

Ekonomik büyüme hedefi, “Yıllık %4,5-5 büyüme kaçınılmaz hedefimizdir.”

Kongre turizmi, “İstanbul, 2015’ten sonra ilk kez büyük uluslararası kongrelere ev sahipliği yapıyor. Bu, şehrin marka değerine güç katıyor.”

Bakan Mehmet Fatih Kacır,

 “2030 hedefimiz: 400 milyar dolar sanayi ihracatı”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, konuşmasında Türkiye’nin sanayi üretimindeki dönüşümünü verilerle anlattı. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde Türkiye’nin Avrupa’dan pozitif ayrıştığını vurgulayan Kacır, “Almanya ve İtalya sanayi üretiminde düşüş yaşarken, Türkiye %4 büyüme kaydetti” dedi.

Bakan Kacır’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

Üretim ve ihracat,

“İmalat sanayi üretimimizi 6,7 milyona çıkardık.”

“2030’da 400 milyar dolarlık sanayi ihracatını hedefliyoruz.”

Teknoloji ve AR-GE, “AR-GE harcamalarını 2 milyar dolardan 16 milyar dolara çıkardık.”

“Yüz bin teknoloji girişimi ve 100 milyar dolarlık değerleme hedefliyoruz.”

Teşvikler ve dönüşüm,

“2023-2030 döneminde 530 milyar dolarlık yatırım teşvik programı hayata geçirilecek.”

“İstanbul’daki 50 milyon lira üzerindeki yeşil ve dijital dönüşüm yatırımlarına özel destek verilecek.”

Yeni nesil OSB modeli,

“OSB’lerde yalnızca fabrika değil, yaşam alanları da kuruyoruz. Yürüme mesafesinde konut, spor ve kültür alanlarıyla insan odaklı sanayi modeli inşa ediyoruz.”

Ekonomik veriler,

“Enflasyon %35,4’e gerileyerek 2021 sonrası en düşük seviyeyi gördü.”

“İşsizlik %8,6 ile 24 aydır tek haneli.”

Geleceğe Güven Mesajı, “Teknolojide Tam Bağımsız Türkiye”

Toplantının sonunda, Bakan Kacır “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teknolojide tam bağımsızlık hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz” diyerek kararlılık mesajı verdi.

Toplantı, sektör temsilcilerinin görüş ve önerileriyle devam etti. İTO’nun yeni dönem projelerinin ele alındığı oturumda, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji geleceğine dair güçlü sinyaller verildi.

yilmazparlar@yahoo.com

9 Mayıs 2025 Cuma

28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde,-Yılmaz Parlar

 



 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde,

 Ortak Vicdan Çağrısı 

“Daha İnsancıl Bir Dünya İçin Diyalog”

Marmara Grubu Vakfı’nın 40 yıllık birikimiyle hayata geçirdiği Avrasya Ekonomi Zirvesi, bu yıl bir kez daha küresel barış, ekonomik adalet ve sürdürülebilir geleceğin ana hatlarını belirleyen bir akıl platformuna dönüştü. Başkan Dr. Akkan Suver'in vizyoner liderliği ve evrensel barışa adanmışlığı, zirvenin küresel ölçekteki saygınlığını pekiştirdi.



7-8 Mayıs 2025 tarihleri arasında Wow Hotel Kongre salonlarında, Marmara Grubu Vakfı (MGV) ve İHKİB işbirliğiyle düzenlenen 28. Avrasya Ekonomi Zirvesinde, 50 ülkeden 300’ü aşkın siyasetçi, diplomat, akademisyen ve iş insanı katılım sağladı.

Daha İnsancıl Bir Dünya,

 Yaşanabilir Bir Dünya İçin Diyalog" temasıyla gerçekleşen zirvede küresel adalet, sürdürülebilir kalkınma ve çok taraflı işbirliği masaya yatırıldı.



Marmara Vakfı’nın Vizyoner Liderliği

MGV Genel Başkanı Akkan Suver, açılışta yaptığı etkileyici konuşmada, "Çatışma yerine diyaloğu, bölünme yerine sağduyuyu tercih ediyoruz" mesajı verdi. Suver, ABD-Çin gerilimi, iklim krizi ve Ukrayna savaşına rağmen "ortak vicdan" çağrısı yaparak, "Avrasya Zirvesi, farklı sesleri birleştiren bir platformdur" dedi. Zirvenin akademik derinliği de dikkat çekti; başta Prof. Dr. Uğur Özgöker olmak üzere, tamamı profesörlerden oluşan raportör kadrosu, MGV’nin kalitesini bir kez daha kanıtladı.



Açılış Konuşmalarında;

MGV Başkanı Akkan Suver: "Yeni Küresel Düzende Diyalog Şart"

Suver’in konuşması sadece bir çağrı değil, aynı zamanda liderliğini yaptığı Marmara Grubu Vakfı'nın temel felsefesinin de özeti niteliğindeydi. “Küreselleşme, artık yeni bir akla ve cesur adımlara ihtiyaç duyuyor. Bu kürsülerde doğacak diyaloglar, dünyayı savaşlardan, ayrışmalardan ve umutsuzluktan kurtaracak yegâne yoldur,” diyerek katılımcılara güçlü bir sorumluluk hatırlatması yaptı.

Marmara Grubu Vakfı (MGV) Genel Başkanı Akkan Suver, 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada küresel krizlere karşı "diyalog ve işbirliği" vurgusu yaparak, "Gençlerle birlikte yarınlara hazırlanıyoruz" mesajını verdi.

Küresel Krizler ve Çözüm Çağrısı

Suver, "Amerika Birleşik Devletleri'nin ekonomik politikalarından gıda güvenliğine kadar tüm dünyanın ortak sorunlarla karşı karşıya olduğunu" belirterek, şunları kaydetti:

"Toplum olarak rüzgârla değil, akılla hareket etmek zorundayız. Ortak akıl ve    diyalog olmadan barış mümkün değil."

"Gençleri geleceğin liderleri olarak yetiştiriyoruz. MGV olarak yarınlara daha güçlü bir kadroyla hazırlanıyoruz."



Bölgesel Çatışmalara Eleştiri

Ukrayna savaşına da değinen Suver, "Bölgedeki çatışmalar, ülkelerin bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü tehdit ediyor" uyarısında bulundu. "Evrensel değerler etrafında birleşmek yerine çatışmayı seçenler, dünyayı geriye götürüyor" ifadelerini kullandı.

MGV'nin Vizyonu: "Eğitim ve Gençlik"

Konuşmasında MGV'nin 40 yıllık mirasına da atıf yapan Suver, "Eğitim ve gençlik odaklı projelerimizle Türkiye'nin küresel etkisini artırmaya devam edeceğiz" dedi. Zirvenin, farklı ülkelerden liderleri bir araya getirerek "çok kutuplu dünyada uzlaşı arayışına" katkı sağladığını vurguladı.

"Dünya Tek Elden Yönetilemez"

Suver, konuşmasını "Hiçbir güç, dünyayı tek başına yönetemez. Çözüm, saygı ve diyalogdadır" sözleriyle tamamladı.



İstanbul Valisi’nden Kritik Uyarı: "Adil Paylaşım Olmazsa Göç ve Savaşlar Artar"

Davut Gül, ekonomik eşitsizliğin göç ve ticaret savaşlarına yol açtığını vurgulayarak, "En kötü barış, en iyi savaştan yeğdir" dedi. Gül, "Kaynaklar sınırlı ama ihtiraslar sınırsız. Adil paylaşım şart" diye ekledi.

“Adil Paylaşım Olmazsa, Sorunlar Kaçınılmaz”

Zirvenin açılışında konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, günümüz küresel sorunlarının temelinde adil olmayan ekonomik bölüşümün yattığını vurgulayarak, bu adaletsizliğin göçten ticaret savaşlarına kadar pek çok krizi tetiklediğini belirtti. Gül, “Kaynaklar sınırlı ama ihtiraslar sınırsız. Adil paylaşımla kaynakların verimli kullanılması gerektiğini artık daha yüksek sesle söylemeliyiz,” ifadeleriyle dikkat çekti.

Kileci: “Türk İhracatçısı Dünyada Fark Yaratıyor”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Ahmet Fikret Kileci, dünyada yaşanan dönüşümün gerisinde kalmamak gerektiğini belirterek, Türk ihracatçısının diğer ülkelerden ayrışan bir dinamizme sahip olduğunu söyledi. “Yeter ki birlikte hareket edelim ve toplum menfaatini önceleyelim,” diyen Kileci, kaynakların doğru kullanımının artık en büyük inovasyon olduğunu vurguladı.



Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Çarpıcı Çıkış: "Türkiye'nin Tarihi Mirasına Sahip Çıkmak Zorundayız"

Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasının korunmasına vurgu yaparak önemli mesajlar verdi.

"Türkiye'nin çok kıymetli bir tarihi mirası var. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin görevi."

"Fatih'in ruhunu anlamak ve onun bıraktığı eserleri korumak zorundayız. Bu sadece bir tarih meselesi değil, kimlik meselesidir."

"Türkiye'nin Müslüman kimliğini savunmak ve korumak her vatandaşın sorumluluğudur."

Ünlü tarihçi, konuşmasında Türkiye'nin geçmişten gelen bilgi birikimini gelecek nesillere aktarmanın önemine değinerek, "Tarihimizdeki büyük dönüşümleri doğru anlamalı ve bu bilgileri gençlerimize aktarmalıyız" dedi.

Ortaylı'nın konuşması, salondaki dinleyiciler tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Tarihçi, sözlerini "Bu toprakların değerini bilmeli ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmalıyız" diyerek tamamladı.

Zirvede aynı gün, Prof. Dr. Ortaylı'ya Marmara Grubu Vakfı tarafından "Bernard Lewis Yöneticilik Ödülü" takdim edildi.




Zirvenin Onur Konuğu, Prof. Dr. Aziz Sancar

Nobel’li Bilim İnsanından Çarpıcı Çıkış
Zirvenin şeref konuğu, bilim dünyasının gururu, Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar oldu. Bilimsel başarılarıyla insanlığa umut veren Sancar’ın katılımı, zirvenin entelektüel ve etik düzeyini daha da yukarı taşıdı.
Prof. Dr. Aziz Sancar, "Temel bilimler olmadan güçlü ekonomi olmaz" uyarısında bulundu: "Çin, ABD’den fazla bilim yayını yapıyor. Biz de teknolojiyi ithal değil, üretmeliyiz."




KKTC Dışişleri Bakanı’ndan Tarihi Konuşma

Tahsin Ertuğruloğlu, "Kıbrıs’ta iki devlet var; uluslararası toplum bu gerçeği tanımalı" dedi. Rum tarafının ambargolarını eleştiren Ertuğruloğlu, "Egemenliğimiz inkâr ediliyor" diyerek BM’yi sert şekilde eleştirdi.
Zirve, küresel krizlere rağmen "diyalog" vurgusuyla tamamlandı. MGV’nin ev sahipliğindeki bu prestijli buluşma, Avrasya’nın geleceği için umut verdi.




Kemal Erkan, Amerika Birleşik Devletleri merkezli United Medical LLC’nin CEO konuşması;

Ben Kemal Erkan, Amerika Birleşik Devletleri merkezli United Medical LLC’nin CEO’suyum. United Medical, klinik, operasyonel ve finansal alanlarda sağlık hizmetlerini entegre eden bir “Accountable Care Organization” yani sorumlu sağlık hizmeti organizasyonu / nüfus sağlığı yönetimi şirketidir. Oracle / Oracle Health tarafından sağlanan teknolojileri ve merkezi hizmetleri kullanarak doktorları, sağlık kuruluşlarını ve hastaları destekliyoruz; böylece sonuçları iyileştiriyor, maliyetleri düşürüyor ve bakım süreçlerini daha verimli hale getiriyoruz.

Sağlıkta dönüşüm alanında yirmi yılı aşkın bir deneyimim var ve sürdürülebilirliğin, sağlık hizmetlerinin temelinde yer alması gerektiğini bizzat gözlemledim.
Derler ki, yeni sorunlar eski araçlarla çözülemez. Eskiden insanlar buz kesme işinde ustaydı, çok etkili, çok hassas çalışırlardı. Ama buzdolapları icat edilince, tüm bu beceriler anlamını yitirdi. Artık buz kırmada ne kadar iyi olursanız olun, önemi kalmadı, çünkü oyun değişti. Bizim dünyamızda da durum aynı. Ayakta kalmak istiyorsak, geçmişte kalmış değil, geleceğe uygun araç ve stratejilere sahip olmamız gerek.

Sürdürülebilir sağlık hizmeti artık bir seçenek değil stratejik bir zorunluluktur.
Bu, henüz gelmemiş bir geleceğe değil , çoktan gelmiş bir geleceğe hazır olmakla ilgilidir. Sistemlerimiz ya evrilip gelişecek ya da çökme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Demografik Değişim

Beklenen yaşam süresi dramatik şekilde arttı. Bu büyük bir başarı.
Ancak sistemlerimiz geçmişteki koşullar için inşa edilmişti.
Bugün insanlar 80’li yaşlarını, hatta ötesini görüyor; ancak biz hâlâ hastalıkları tepkisel biçimde yönetiyoruz, önleyici değil.
Bu da hızla artan maliyetlere, bakıcı yüküne ve uzun vadeli bakımda ciddi boşluklara yol açıyor.
Uzun yaşam, kaliteli yaşamla birlikte gelmeli, bunu destekleyen sürdürülebilir sistemlerle.

Neden Sürdürülebilir Sağlık?

Kronik hastalıklar artıyor. Zihinsel sağlık ihtiyaçları yükseliyor. İklim kaynaklı sağlık krizleri ve sağlık çalışanlarında tükenmişlik giderek yaygınlaşıyor. Sağlık eşitsizlikleri derinleşiyor ve ekonomik yük sürdürülemez hale geliyor. Eğer sağlık sistemlerimiz çökerse, toplumlarımız kırılgan hale gelir.
Sürdürülebilir sağlık bir politika ayrıntısı deği, dirençli toplumların temelidir.

Önleme odaklı sistemler, eğitim, tarama, beslenme.

Yapay zekâ ve uzaktan sağlık uygulamaları, erişimi ve sonuçları iyileştirmek için. Değer odaklı bakım, hizmetin miktarı değil, sağladığı fayda ödüllendirilmeli. İklim dostu altyapılar, verimli ve dayanıklı sistemler. İnsan odaklı tasarım,  Sosyal belirleyicileri ele alan, eşitlik sağlayan çözümler. Bazı bölgelerde bunlar şimdiden uygulanıyor. Şimdi, küresel liderlik gösterme ve bu modeli ölçeklendirme zamanıdır.

Kadın Sağlığı ve Gebelik Bakımı

Kadın sağlığı da mutlaka önceliklendirilmelidir. Pek çok bölgede anne ölümleri hâlâ yüksektir. Üreme, doğum öncesi ve sonrası sağlık hizmetlerine erişim tutarsızdır. Sürdürülebilir sistemler, kadınlar için güvenli ve adil sağlık hizmetlerini garanti etmelidir, bu yalnızca bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda bir insan hakları ve kuşaklar arası yatırım meselesidir.

Stratejik Zorunluluk

Liderler için bu konu yalnızca sağlıkla ilgili değildir. Ulusal güvenlik, dayanıklı sistemlere bağlıdır. Ekonomiler, sağlıklı ve üretken nüfuslara ihtiyaç duyar. Kamu güveni, erişim ve adaletle şekillenir. Sağlıkta sürdürülebilirliği başaran ülkeler, küresel geleceğin liderleri olacaktır. Gecikme lüksümüz yok.
 
Eylem Çağrısı ve Kapanış

Tepkisel bakım sistemlerine değil, uzun vadeli sağlık direncine bağlılık göstermeliyiz. Önleme, sistemler ve inovasyona yatırım yapmalıyız. Ve birlikte, sınırları aşan bir liderlik sergilemeliyiz çünkü gelecek bunu bizden bekliyor. Sürdürülebilir sağlık hizmeti, hepimizin ortak sorumluluğu ve stratejik fırsatıdır.




Marmara Grubu Vakfı'nın 40. Yılına Anlamlı Ödüller

Zirvede MGV’nin 40. yılı nedeniyle ödüller dağıtıldı: Etkinlik kapsamında Vakfın 40. kuruluş yıl dönümü anısına düzenlenen törende, demokrasi, yöneticilik, ihracat, sanayi ve siyaset gibi farklı alanlarda topluma katkı sunan isimlere ödüller takdim edildi:
“Süleyman Demirel Demokrasi Ödülü” – Romanya eski Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu
“Bernard Lewis Yöneticilik Ödülü” – Prof. Dr. İlber Ortaylı
“Şahap Kocatopçu İhracatçı Ödülü” – TİM Başkanı Mustafa Gültepe
“Hüsamettin Kavi Sanayici Ödülü” – EAE Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hikmet Kaya
“Yusuf Çengel Siyaset Ödülü” – Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin
“40. Yıl Teşekkür Ödülleri” – İş insanları Kemal Erkan, Nihat Kandaloğlu ve DATÜB Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov




Şahin Holding CEO’su Ece Şahin’e Avrasya Ekonomi zirvesi ve Marmara Vakfı hakkındaki yorumuna; 

“Marmara Grubu Vakfı Bir Diyalog Medeniyetinin Temsilcisi,
Kuruluşundan bu yana barışa, iş birliğine ve diyalog kültürüne adanmış bir misyonla çalışan Marmara Grubu Vakfı, yalnızca Türkiye'nin değil, Avrasya'nın da en önemli sivil toplum diplomasi aktörlerinden biri haline gelmiştir. Dr. Akkan Suver’in liderliğinde kurumsal kimliğini daha da güçlendiren Vakıf, 40 yıldır siyaset üstü, kültürler arası bir anlayışla bölge halkları arasında köprüler kurmayı başarmıştır. 

Gelecek Diyalogla İnşa Edilecek

28.Avrasya Ekonomi Zirvesi, sadece bir fikir alışverişi platformu değil; insanlığın geleceğine yön verecek kararların konuşulduğu bir vicdan kürsüsü oldu.” Şeklinde aldığımız cevap oldu.

Gerçektende, Marmara Grubu Vakfı, Dr. Akkan Suver’in cesur, vizyoner ve uluslararası saygınlık kazanmış liderliğiyle, Avrasya’dan yükselen bu çağrının hem mimarı hem de taşıyıcısı olmaya devam ediyor. 

Çünkü biliyoruz ki, en kötü barış bile en iyi savaştan evladır. 

Zirve, küresel krizlere rağmen "diyalog" vurgusuyla tamamlandı. MGV’nin ev sahipliğindeki bu prestijli buluşma, Avrasya’nın geleceği için umut verdi.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Nisan 2025 Cumartesi

Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası-Yılmaz Parlar

 



 Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası

Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetlerin kesişme noktası olan Tarsus, yalnızca inanç turizmiyle değil, zengin gastronomisiyle de Türkiye'nin en güçlü destinasyon adaylarından biri olmaya devam ediyor.

Bu kadim kent, sokaklarına sinmiş baharat kokuları, taş fırınlardan yükselen dumanlar ve asırlık tariflerle gastronomi meraklılarını adeta büyülüyor. Biz de bu eşsiz lezzet yolculuğunu, Tarsus Gastronomi Merkezini ziyaret ederek tanık olduk.



Tarsus Gastronomi Merkezi, Tarihin ve Lezzetin Buluştuğu Nokta

Tarsus Gastronomi Merkezi, sadece bir yemek mekânı değil, aynı zamanda kentin kültürel dokusunu yaşatan bir destinasyon olarak öne çıkıyor.

Tarsus, tarihi ve gastronomik değerleriyle Türkiye’nin kültür turizmi haritasında giderek daha fazla yer ediniyor.

Tarsus Belediyesi, kentin kültürel mirasını gastronomi turizmiyle buluşturdu. Eski Siptilli Çarşısı, modern bir gastronomi merkezine dönüşerek yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.

Tarsustan Lezzet Molası, Gastronomi Merkezi İle Tarihi Çarşı Canlanıyor

Tarsus Belediyesi, 114 yıllık Siptilli Çarşısı'nı gastronomi merkezine dönüştürerek şehrin kültürel mirasını lezzet turizmiyle buluşturdu.

Tarsus Dış İlişkiler Sorumlusu Eyşan Büte'nin yabancı katılımcılara tercümanlık yaparak verdiği özet bilgilere göre;



Tarihi Mekan, Modern Lezzet Durağı

1910'larda meyve pazarı olarak hizmete açılan ve zamanla çok amaçlı bir çarşıya dönüşen Siptilli Çarşısı, 2024 yılında Başkan Ali Boltaç'ın öncülüğünde "Tarsus Gastronomi Merkezi" olarak yeniden doğdu. Tarsus'u kültür turizminin önemli bir merkezi haline getirme hedefiyle hayata geçirilen proje, kentin mutfak mirasını korurken turizme yeni bir soluk getiriyor.

Dünyanın En Prestijli FIJET’in prestijli " Turizm Altın Elma" ödülü, Tarsus’a takdim edilme programı dahilinde 22-24 Nisan 2025 tarihlerinde Tarsus’un kültürel ve turizm değerleri Yabancı ve yerli katılımcılara tanıtılma kapsamında Gastronomisi dolayısıyla Turizmide tanıtıldı.

Tarihi Çarşıdan Gastronomi Merkezine

1910’larda meyve pazarı olarak hizmet veren, zamanla farklı esnafların yer aldığı bir çarşıya dönüşen Siptilli Çarşısı, Tarsus Belediye Başkanı Dr. Ali Boltaç’ın vizyonuyla gastronomi merkezi oldu. 2024’te açılan Tarsus Gastronomi Merkezi, kentin mutfak kültürünü yaşatırken turizme de katkı sağlıyor.



Tarsus’un Lezzet Hazineleri Burada

Merkezde, Tarsus’a özgü yüksük çorbası, sarımsaklı köfte, şalgam, karakuş tatlısı ve humus gibi lezzetler ziyaretçilere sunuluyor. Lezzetleri beğenenler için ayrıca yemek atölyeleri düzenlenerek bu tatların nasıl yapıldığı öğretiliyor.

Başkan Boltaç, “Tarsus, Türkiye’nin Özetidir”

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Bizzat katılımcılarla ilgilenerek bilgiler aktardı. Yaptığı açıklamada, kentin kültürel zenginliğine vurgu yaparak, “Burada Arap, Türk, Levanten ve farklı inançların izleri var. Tarsus, Türkiye’nin bir özetidir” dedi.

Gastronomi merkezinin kentin turizm potansiyelini artırmak için önemli bir adım olduğunu belirten Boltaç, “Burada sadece yemek sunmuyoruz, aynı zamanda bu lezzetlerin nesilden nesile aktarılmasını sağlıyoruz.

Misafirlerimiz burada yöresel tatları öğrenerek kendi mutfaklarında deneyebiliyor” ifadelerini kullandı.



Hızlı Projelendirme, Kalıcı Etki

Başkan Boltaç, gastronomi merkezinin bir buçuk aylık bir çalışmayla hayata geçirildiğini belirterek, “Bina vardı ancak bu formatta değildi. Biz burayı Tarsus’un mutfak kültürünü yansıtan bir merkeze dönüştürdük” dedi.

Kültür ve Gastronomi Buluşması

Başkan Boltaç, "Tarsus binlerce yıllık kültür mozaiğinin izlerini taşıyor. Bu merkez, sadece yemek mekanı değil, aynı zamanda kültürümüzü yaşatan bir köprü görevi görüyor" ifadelerini kullandı.

Yatırımcılara Çağrı

Tarsus’un tarım, sanayi ve gastronomi alanında büyük potansiyel taşıdığını ifade eden Boltaç, yatırımcıları kente davet etti: “Tarsus’a yatırım yapmak isteyen herkese kapımız açık. Bu şehir, doğru yatırımlarla çok daha ileri gidecek.”



Tarsus Mutfağı, Geçmişten Geleceğe Uzanan Lezzetin Destanı

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ile yaptığımız özel söyleşide;

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe; “Tarsus, Türkiye'nin saklı kalmış lezzet hazinesi



“Tarsus Mutfağı, Anlatılmaz... Tadılır.”

Gürkan Boztepe, Tarsus gastronomisini değerlendirdiği söyleşide, kelimelerin yetersiz kaldığını dile getiriyor:

“Tarsus mutfağı, Anadolu’nun zenginliğini Doğu Akdeniz'in bereketiyle harmanlayan bir cevher.

Her lokması tarih, her tarifi bir hikâyedir. Adana’nın ateşiyle, Hatay’ın aromasıyla ve Mersin’in deniz kokusuyla birleşen bu mutfak, Türkiye’nin gastronomi turizmine yön verecek potansiyele sahip.”



Lezzetlerin Arasında Kaybolmak

Tarsus’un gastronomi hazinesi yalnızca kebaplarla sınırlı değil. Humusundan sıkması böreğine, fındık lahmacundan cezeryesine, Fellah köftesinden Karsambaç’a uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Boztepe, özellikle yöreye özgü yemeklerin doğallığına ve köylü kadınların el emeğine dikkat çekiyor:

“Tarsus’un köylerinde tandırda pişen ekmeklerin kokusu çocukluğumuza götürür. Bu koku, yalnızca bir lezzet değil; aynı zamanda aidiyettir, kimliktir. Ve bu da ziyaretçilere otantik bir deneyim sunar.”



Gastronomi Turizmi İçin Altın Değerinde Bir Kent

Tarsus’un yalnızca yerel halk için değil, uluslararası turistler için de bir cazibe merkezi olduğunu vurgulayan Boztepe, şu çarpıcı değerlendirmeyi yapıyor:

“Gastronomi turizmi, artık yalnızca yemek yeme turizmi değil; hikâye dinleme, üreticiyi tanıma, doğayla ve kültürle bütünleşme turizmi.

Tarsus bu bütünlüğü yüzde yüz karşılayan nadir yerlerden biri. Kültür rotaları, organik pazarlarda yapılacak atölyeler, kadın kooperatiflerinin desteklenmesiyle gastronomi burada bir sektörden çok daha fazlası olabilir.”



Stratejik Hamleler Bekleniyor

Boztepe, Tarsus’un bu potansiyelini daha ileri taşımak için yerel yönetimlerin, kalkınma ajanslarının ve özel sektörün ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyor:

“Tarsus’un tanıtım stratejileri gastronomi temelli kurgulanmalı. Coğrafi işaretli ürün sayısı artırılmalı, gastronomi festivalleri düzenlenmeli, yabancı şefler ve influencerlar davet edilerek uluslararası tanıtım yapılmalı.”



UNESCO Gastronomi Şehri Olabilir mi?

Tarsus’un zengin mutfak mirasının UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na aday olabilecek düzeyde olduğunu vurgulayan Boztepe, şu çağrıyı yapıyor:

“Gaziantep, Hatay gibi şehirler nasıl gastronomiyle dünya vitrinine çıktıysa, Tarsus da çıkabilir. Yeter ki bu lezzet mirası sahiplenilsin, markalaşma yoluna girilsin.”

yilmazparlar@yahoo.com

Etkinlik Sektörünün Gururu Meltem Tepeler-Yılmaz Parlar

  ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLI...