ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2024 Cumartesi

27. Avrasya Ekonomi Zirvesi -Yılmaz Parlar

 



  

27. Avrasya Ekonomi Zirvesi Yine Mükemmel

WOW hotelde 21-22 Şubat 2024 tarihinde gerçekleşen Başkanlığını Dr. Akkan Suver’in yaptığı Türkiye'nin uluslararası alanda en önemli sivil toplum organizasyonlarından biri olan Marmara Grubu Vakfı (MGV) yine mükemmel zirveye imza attı.

27'ncisi düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesine 44 ülkeden, 2’si aktif 22 Cumhurbaşkanı katılım gösterdi

Avrasya Ekonomi Zirvesi, her yıl düzenlenen ve Avrasya bölgesindeki ekonomik konuları ele alan önemli bir etkinlik. 27. Avrasya Ekonomi Zirvesi: Küresel Ekonomi ve İş Dünyasının Odak Noktası

 

İstanbul'da düzenlenen 27. Avrasya Ekonomi Zirvesi, 2 gün boyunca devam eden yoğun bir programla gerçekleşti. Zirve, küresel ekonomi ve iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirerek, bölgesel ve küresel ekonomik konuları ele aldı.

 Bölgesel ve küresel ekonomik aktörler arasındaki işbirliğinin ve iletişimin artırılması hedefi güçlü bir şekilde desteklendi.

Krizlerden İstikrara, Kapsayıcı Bir Dünya İnşa Etmek

"Krizlerden İstikrara, Kapsayıcı Bir Dünya İnşa Etmek" Marmara Grubu Vakfı (MGV) tarafından İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğinin (İHKİB) desteğiyle düzenlenen 27. Avrasya Ekonomi Zirvenin ana temasıydı.

Zirveye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, TBMM NATO Parlamenter Asamblesi (PA) Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) Genel Sekreter Yardımcısı ve Büyükelçi Merve Safa Kavakcı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Genel Sekreteri Asaf Hajiyev, eski bakanlardan Ali Talip Özdemir ile çok sayıda elçi konsolos diplomatlar iş dünyasının önde gelen isimleri akademisyenler katıldılar.

Gelir cinsiyet eşitsizliği, küresel iklim değişikliği, savaşlar, göç, krizler ve birçok toplumsal olumsuzluklar görüşüldü.

Zirvede bölgenin ekonomi politikaları ve son dönemdeki reform çalışmaları ön plana çıktı. Zirvede, dijital ekonomi ve yapay zeka konuları da gündeme geldi.

Zirvede, Avrasya bölgesindeki ekonomik entegrasyonun önemi vurgulandı. Ülkeler arasında güçlü ekonomik ilişkilerin kurulması ve iş birliğinin artırılması gerektiği vurgulandı

Zirvede, teknoloji ve inovasyon alanındaki gelişmeler de konuşulan konular arasındaydı. Bu alanda iş birliği fırsatları ve ortak projeler üzerinde duruldu. İnovasyon merkezlerinin kurulması ve yeni teknoloji yatırımları teşvik edilmesi önerildi.

 

Avrasya bölgesindeki yatırım fırsatları da masaya yatırıldı. Türkiye'nin stratejik konumu ve ekonomik potansiyeli, yabancı yatırımcıların dikkatini çekti. Özellikle altyapı projeleri, lojistik sektörü ve turizm gibi sektörlerdeki fırsatlar konuşuldu.

 Günümüz dünyasında, geçen yıl Türkiye’deki yüzyılın depremi, savaşlar, çatışmalar, ekonomik durgunluklar gibi olumsuzların gergin bir durum yarattığını vurgulandı. İstikrarın sağlanması önerilerde bulunuldu.

 

Programda açılış konuşmacıları; Dr. Akkan Suver (Marmara Grubu Vakfı Başkanı, Mustafa Gültepe (TİM ve İHKİB Başkanı), Kubanıçbek Ömüraliyev (Kırgızistan Büyükelçi, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri), Doç. Dr. Merve Safa Kavakcı (Türkiye Malezya Büyükelçi, KEİ Genel Sekreter Birinci Yardımcısı), Prof. Dr. Asaf Hajiyev (KEİPA Karadeniz Ekonomi İşbirliği Teşkilatı, Parlamenterler Asamblesi Genel Sekreteri), Davut Gül (İstanbul Valisi), Ersin Tatar (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı), Mevlüt Çavuşoğlu (Türkiye Dışişleri E. Bakanı) tarafından yapıldı.

 

Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Suver’in Zirve açılış konuşma özeti“Türkiye, savaş ve krizlere rağmen diyalog ve işbirliğini teşvik etmek amacıyla Ekonomi Zirvesi düzenliyor. Ülkenin stratejik coğrafi konumu, güçlü altyapısı ve dinamik işgücü, bölgenin parlayan bir yıldızı olmasını sağlıyor. Etkinlik, 27 yıldır aralıksız devam ediyor ve Türkiye'nin değerlerini yansıtmayı hedefliyor. Katılımcı ülkelerle ortaklıklar ve işbirlikleri kurularak, ortak çözümler aranıyor. Özellikle yarınki cumhurbaşkanları oturumunda, savaşlar, ihtilaflar ve krizler hakkında bilgi alınacak ve gezegenin geleceği için çözüm arayışlarına odaklanılacak. Avrupa Birliği'nin Akdeniz Çocukları Hareketi gibi önemli projelerde Türkiye'nin ortaklık rolü bulunuyor. Bu kapsamda, Filistin'deki öksüz çocuklara yönelik yapılan projenin imza töreni ve iyi niyet anlaşması bugün gerçekleştirilecek.”şeklindeydi.

İstanbul Valisi Davut Gül konuşmasında özetle “İstanbul'da düzenlenen bir etkinlik, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan şehrin zengin kültürünü ve birlikte yaşama kültürünü vurguluyor. Etkinlik, herkesin güvende olmadığı durumlarda hiç kimsenin güvende olmadığı gerçeğini gözler önüne seriyor ve adil bir düzenin, barışın ve teröre karşı duruşun önemini vurguluyor. Değerli bürokratlar ve katılımcılar, geçmişte olduğu gibi bu süreçlere katkı sunarak olumlu değişimlere destek veriyorlar.” Dedi  katkı sunan herkese teşekkür etdi

Unesco bünyesinde Nobel Barış ödüllü başkanlığını Dr. Hong Tao-Tze’nin yaptığı Fowpal Dünya barış Gönüllüleri Grubun geleneksel ritueli MVG Başkanı Dr. Akkan Suver’e uygulandı.

Oturumun başlıklarında  “Avrasya ekonomi zirveleri hür bir platformdur” ve “İklim krizi, çevre ve enerji sorunları” Tüm sorunlar açıklandı. Çözümlenmeleri istendi.

Zirvenin odak noktalarından biri, Avrasya bölgesinin ekonomik potansiyelini artırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için stratejik ortaklıkların güçlendirilmesi oldu. Katılımcılar, bölgesel altyapı projeleri, ticaret anlaşmaları ve yatırım fırsatları gibi konularda görüş alışverişinde bulundular.

Özellikle enerji sektörü, zirvenin öne çıkan konularından biri oldu. Katılımcı ülkeler, enerji kaynaklarının arzı, dağıtımı ve ticareti konusunda iş birliği fırsatlarını değerlendirdiler. Bu bağlamda, yenilenebilir enerji projeleri ve sürdürülebilir enerji politikaları da tartışıldı.

Zirvenin bir diğer önemli gündem maddesi, dijital ekonomi ve teknoloji alanındaki iş birliği olanaklarıydı. Katılımcı ülkeler, dijital dönüşümün ekonomik büyümeye ve rekabet gücüne katkı sağlayabileceği konusunda fikir alışverişinde bulundular ve ortak projeler geliştirmeyi planladılar.

Ayrıca, zirve boyunca, Avrasya'daki ticaret ve yatırım ortamını iyileştirmek için düzenleyici reformlar ve ticaret kolaylığı önlemleri de ele alındı. Bu çerçevede, sınır ötesi ticaretin kolaylaştırılması ve ticaret engellerinin azaltılması için ortak çözümler arayışı içinde olundu.

Gala yemeği öncesi, İHKİB bünyesinde 31. Koza Genç 10 Moda Finalist  tasarımcıların yer aldığı moda defilesi katlımcıları büyüledi.

yilmazparlar@yahoo.com


  

9 Şubat 2024 Cuma

İTO Şubat 2024 Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar

 



   

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Şubat 2024 Meclis Toplantısı

İstanbul Ticaret Odası 2024 yılı ikinci meclis toplantısı Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken açılış konuşması sonrası İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, özetle; faiz artışının en etkili ancak tek dezenflasyon silahı olmadığını belirtti.



Para politikasındaki sıkılaşmanın maliye politikasıyla desteklenmediği sürece enflasyonla mücadele programının sınırlı kalabileceğini vurguladı. Bu nedenle, para ve maliye politikalarının uyumuna ve bu uyumu destekleyecek yapısal reformlara önem verilmesi gerektiğini ifade etti.

Avdagiç ayrıca, son dönemde art arda gerçekleşen terör saldırılarına da dikkat çekti ve iş dünyasının teröristlere karşı birlik ve beraberlik içinde olduğunu vurguladı.



Ayrıca, Kahramanmaraş depremlerinin birinci yılını anarak, bölgenin yeniden imar edilmeye başlandığını ve deprem bölgelerinin hazırlıklı olması gerektiğini belirtti. İstanbul'da yapılacak olan mahalli seçimlerde, seçilecek her belediye başkanından depreme hazırlıklı olmalarını beklediklerini dile getirdi.

Ekonomide enflasyonu düşürmek veya kontrol altında tutmak için en etkili araçlardan birinin faiz oranlarını artırmak olduğunu malumdur.

İTO Başkanı Avdagiç: “Faiz artışı dezenflasyon sürecinin en etkili silahı, ancak yegane silahı olmadığını ifade ederek, görüşünü  “Para politikasındaki sıkılık, maliye politikasıyla desteklenmediği sürece, enflasyonla mücadele programı sınırlı kalabilir. Bu nedenle para ve maliye politikasının uyumuna ve bu uyumu destekleyecek yapısal reformlara önem verilmeli” şeklinde belirtdi.




Para ve maliye politikasının uyumu merkez bankası tarafından uygulanan para politikası ile hükümetin uyguladığı mali politikanın birbirini destekleyici ve birbirini tamamlayıcı olması gerektiğidir.

Yapısal reformlar ise ekonomik yapıda kalıcı değişiklikler yapmayı amaçlayan politika ve düzenlemelerdir. ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi için para ve maliye politikalarının uyum içinde olması ve bu uyumu destekleyecek yapısal reformlara odaklanılması gerektiğini belirtmektedir.

 Enflasyon, genel olarak mal ve hizmetlerin fiyatlarının sürekli olarak artması olarak tanımlanır. Bu durum, paranın satın alma gücünün azalmasına ve ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir.



Faiz oranları, genellikle merkez bankaları tarafından belirlenir ve para arzını kontrol etmenin bir yoludur. Faiz oranlarını artırmak, kredi maliyetlerini yükseltir ve tüketici harcamalarını azaltır, bu da talepteki azalmaya neden olabilir. Azalan talep, fiyat artışlarını yavaşlatabilir veya durdurabilir, böylece enflasyonu kontrol altına alabilir.

Dolayısıyla, "faiz artışı dezenflasyon sürecinin en etkili silahı" ifadesi, enflasyonla mücadelede faiz oranlarının artırılmasının önemini vurgular. Ancak, bu tek başına yeterli olmayabilir ve genellikle diğer ekonomik politika araçlarıyla birlikte kullanılır. Bu ifade, ekonomik politika yapıcılarının enflasyonla mücadelede faiz oranlarını artırmanın etkili bir yol olduğunu anladığını ve bunu sıklıkla uyguladığını ifade eder.

Başkan Avdagiç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığın değişikliğin doğru bir iletişimle yönetildiğini TCMB'deki başkanlık değişikliğine yönelik doğru ve net iletişimin piyasalarda güven oluşturduğunu ve ekonomik istikrarın sürdürülmesine katkıda bulunduğunu ifade eden sözleri; Başkan değişikliğinin politika değişikliği ile ilişkisinin bulunmadığı yönündeki kararlılık TCMB'nin para politikalarında temel bir değişiklik yapmayacağına dair yapılan netlik, piyasa oyuncuları ve yatırımcılar için önemli, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği açısından güvenilirlik ve tutarlılık sağlamasıdır.

Piyasa aktörleri arasında güven oluşturduğunu ve bu da piyasalardaki belirsizlikleri azaltarak istikrarı desteklediğini belirtiğidir. Piyasalara güven, yatırımcıların risk almayı ve yatırım yapmayı istemelerine katkıda bulunabilir, bu da ekonomik büyümeyi teşvik edebilir ve finansal istikrarı sağlayabilir.

Para politikası ve maliye politikasının birbiriyle uyumlu olması gerektiğini ve bu uyumu desteklemek için yapısal reformlara önem verilmesi gerektiğidir.

Para politikası, genellikle merkez bankaları tarafından yürütülen politikalardır ve para arzı, faiz oranları ve para biriminin değeri gibi faktörleri kontrol etmeyi içerir. Maliye politikası devletin gelir ve harcamalarını düzenleyen politikaları kapsar, vergi oranları, kamu harcamaları ve bütçe açığı gibi unsurları içerir.

Ekonomik istikrarı sağlamak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için bu iki politika alanının uyumlu bir şekilde çalışması gerektiğini vurgular. Ayrıca, bu uyumu güçlendirmek ve sürdürmek için yapısal reformlara da ihtiyaç olduğunu belirtir.

Yapısal reformlar, ekonomik sistemi daha verimli ve rekabetçi hale getirmeyi amaçlar. Kalıcı değişikliklerdir.



 Başkan Avdagiç Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığına atanan Fatih Karahan’a başarılar diledi

 “Biz Sayın Karahan’ın başkanlığında Merkez Bankası’nın ülkemize ve iş dünyamıza kalıcı kazanımlar sağlayacağına inanıyoruz. Merkez Bankası’ndaki başkanlık değişim süreci, yanlış anlamalara meydan vermeyecek Başkan değişikliğinin politika değişikliği ile ilişkisinin bulunmadığı yönündeki kararlılık beyanları, piyasalara güven verdi” dedi.

 Avdagiç, Son günlerde meydana gelen Terör saldırıları hakkında rastlantı olmadığına dikkat çekerek,

“Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirilen terör saldırısını lanetliyorum. Sarıyer'deki Santa Maria İtalyan Kilisesi'ne yönelik saldırıyı telin ediyorum. Bu olaylar, Fatih Camii imamına saldırı ile başlamıştı. Bütün ülkemizin huzurunu hedef alan saldırıların birbiri ardına gelmesinin rastlantı olmadığı çok açık. İş dünyası olarak şunun altını çizmek isterim. Terör örgütlerini maşa gibi kullanıp, Türkiye’de kaos oluşturmak isteyenler, bunu asla başaramayacaklar. Dün olduğu gibi bugün de teröristlere karşı kenetlenip bir ve beraber olacağız, hedeflerine ulaşmalarına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin büyüklüğü ve milletimizin kararlılığının bu saldırıları akim bırakacağından zerrece şüphem bulunmuyor” olduğunu dile getirdi.



 Yerel seçim yaklaşırken Yeni Belediye Başkanlarından Deprem için Yapı Denetimi ve Güçlendirmeyi beklediğini ifade eden sözleri çok isabetliydi. Deprem için aslında genel yapılması gerekenler; Afet Planları, Eğitim ve Farkındalık, Acil Durum Hazırlığı: Altyapı Güçlendirme, Toplum Katılımı, Deprem Sigortası, gibi önlemler alınmasıyla deprem riskini azaltması ve afet durumlarında etkili müdahale sağlanmasıdır.

 İTO Başkanı Avdagiç, geride kalan  6 Şubat Kahramanmaraş depremin birinci yılında “Milletimizin ve devletimizin gayretiyle bölgemiz yeniden imar edilmeye başlandı. Bunun somut sonuçlarını ilk etap deprem konutlarının teslim törenlerinde gördük. Açılan kamu hizmet binalarında gördük. Bu illerimizin hepsi, tahmin edilenden daha kısa sürede ayağa kalkacak, imarıyla olası depremlere karşı bizim iftiharımız olacak”

Açıklamsıyla,  “31 Mart’ta Mahalli Seçimler yapılacak. İş dünyası olarak, hangi partiden olursa olsun, seçilecek her belediye başkanından; Türkiye’nin deprem bölgesinde olduğu gerçeğini unutmadan, beldelerini depreme hazırlamalarını, bu yöndeki tedbirleri hayata geçirmelerini istiyor ve bekliyoruz. Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de depreme karşı hazırlıklı olmadan gerçek anlamda “sürdürülebilir bir kalkınmanın” mümkün olmayacağının altını bir kez daha çiziyorum” dedi.

 İTO üyelerin Komiteleri hakkında istekleri hakkında konuşmalarını cevaplayan İTO Başkanın çözüm açıklamaları sonrası, meclis toplantı sona erdi.

 yilmazparlar@yahoo.com


16 Aralık 2023 Cumartesi

7.İstanbul Yerel Marketler Fuarı-Yılmaz Parlar

 



 7.İstanbul Yerel Marketler Fuarı

İstanbul PERDER tarafından düzenlenen İstanbul Yerel Marketler Buluşuyor Fuarı 13Aralık 2023 Çarşamba günü, WOW Kongre merkezinde 7. kez kapılarını açtı.

Kadir Çöpdemir’in sunuculuğunu üstlendiği Yerelist fuarında İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere, Türkiye Perakendeciler Federasyon Başkanı Ömer Düzgün, İTO Başkanı Yardımcısı Ahmet özer, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan açılış konuşmaları yaptılar.

Üretici, tedarikçi ve distribütör firmaları perakendeci firmalarla bir araya getirerek iş birliği fırsatları sağlamak ve pazarın gelişmesine katkı sunmak amaçlı fuar, ziyaretciler tarafından çok ilgi gördü.

Faruk Güzeldere, “İstanbul PERDER çatısı altında yer alan yerel marketler olarak, yaklaşık 1,5 milyon metrekare alanda 2 bin 300 şubemiz ile hizmet vererek 40 bin yurttaşımıza istihdam sağlıyoruz” dedi. Güzeldere ayrıca rekabetin ve gerilimlerin giderek artığı uluslararası düzenin yeniden şekillendiği zorlu bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Art arda yaşanan bu çoklu kriz ortamında, küresel tedarik ve üretim zincirleri yeniden şekillenirken perakende sektörünün ve yerel perakendeciliğin önemini hep birlikte daha iyi kavrıyoruz. Bu çalkantılı dönemlerde yerel perakendeciler olarak, ekonomideki kur dalgalanmalarının ve enflasyonist ortamın yarattığı fiyat belirsizliğine karşı tüketicilerimizin alım gücünü koruyabilmek adına giderek daha fazla gayret gösterme sorumluluğu hissediyoruz. Fiyat artışlarını tüketici nezdinde dengeleyebilmek adına her gün yüzlerce farklı ürün grubunda yaptığımız indirim ve fiyat sabitleme kampanyalarını sürdürüyoruz” dedi. 

Ömer Düzgün, teknoloji ve tüketici davranışlarıyla şekilleniyor. Biz yerel zincirler, sektörün dönüşümünde uzun süredir aktif rol alıyoruz. Mağazalarımızı günlük olarak ziyaret eden müşterilerimize doğrudan temas ederek, kişisel deneyimlerimizi teknolojinin gücüyle birleştiriyoruz. Yerel zincirlerin esnekliği, hızlı aksiyon alma kabiliyeti ve topluma sunduğu katma değer, sektörümüzün sağlam bir dayanağıdır. Bugün dünya genelinde 10 binden fazla coğrafi işaretli ürün olduğu belirtiliyor. Bu verilere bakacak olursak, coğrafi işaretler AB'ye yıllık 75 milyar doların üzerinde, dünyaya ise yıllık 200 milyar doların üzerinde katma değer sağlıyor. Ülkemizde ise coğrafi işaret tescili alan yaklaşık 1500 ürün mevcut. Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alan ürün sayımız ise 18... Coğrafi işaretler açısından son derece zengin bir ülke olarak, sahip olduğumuz yöresel ürünlerin tescillenerek koruma altına alınması ve hak ettikleri ekonomik değerlere ulaşmaları ülkemiz için kritik bir önem taşıyor” dedi.

İstanbul Ticaret Odası desteğiyle, Ana Sponsorlar; Baby Turco, Pure Baby, Sleepy, Fide Konserve ve Trendyol Hızlı Market

Tema Sponsorlar; Erpiliç, Gedik Piliç, Renax ve Ülker 

Kurumsal Sponsorlar;  Aykanlar, Doa, Eren Mantı, Sözcüoğlu Group ve Ticimax 

Resmi Sponsorlar; Ece Piknik, Hayat Kimya, Pobi Plastik, Somçelik Raf Sistemleri ve Zirve Çikolata

Destek Sponsorlar;  Flodex, Gülsan Gıda, Keskinoğlu, Rafyap, Teksüt, Vindex ve Yayla Bakliyat olarak yerini aldı. 61 fuar katılım sağladı.

İstanbul PERDER tarafından düzenlenen ve bu yıl yedinci kez gerçekleştirilen İstanbul Yerel Marketler Buluşuyor Fuarı, büyük bir ilgiyle karşılandı. Fuar, İstanbul'daki yerel marketlerin bir araya gelerek ürünlerini tanıtma ve satış yapma fırsatı buldukları önemli bir platform oldu.

Fuar, İstanbul'daki birçok yerel marketin katılımıyla gerçekleşti. Bu sayede, ziyaretçiler farklı markalara ait ürünleri tek bir çatı altında görme ve satın alma imkanı elde etti. Ayrıca, çeşitli ikramlar, tadım etkinlikleri ve indirimlerle dolu bir fuar deneyimi yaşandı.

İstanbul Yerel Marketler Buluşuyor Fuarı, sadece yerel üreticiler ve pazar alanlarına odaklanan bir etkinlik olarak dikkat çekti. Bu sayede, İstanbul'da üretilen ve satılan yerel ürünlerin tanıtımı yapıldı ve desteklenmesi amaçlandı. Katılımcılar, organik ürünlerden el işi ürünlere, yöresel lezzetlerden doğal kozmetik ürünlere kadar geniş bir ürün yelpazesini keşfetme imkanı buldu.

Fuarda, aynı zamanda çeşitli seminerler ve panel görüşmeleri de düzenlendi. Sürdürülebilir tarım, organik üretim, gıda israfı gibi konular ele alındı ve bu konularda bilinçli tüketici olmanın önemi vurgulandı. Katılımcılar, uzmanlardan gelen bilgilerle daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına yönelik ipuçları edindi.

Fuarın en dikkat çeken yanlarından biri, yerel üreticiler ile tüketicilerin doğrudan iletişim kurabilme imkanı sağlamasıydı. Ziyaretçiler, ürün hakkında detaylı bilgi alabilir, üreticilerle sohbet edebilir ve ürünlerin nasıl üretildiğini öğrenebilirdi. Bu sayede, tüketiciler ürünler hakkında daha bilinçli bir şekilde satın alma yapabilme imkanı buldu.

İstanbul Yerel Marketler Buluşuyor Fuarı, yerel ekonomiyi destekleme ve sürdürülebilir yaşam bilincini yayma amacını taşıyor. Yerel üreticiler, bu fuar sayesinde ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırma ve markalarını tanıtma imkanı elde ediyor. Aynı zamanda, tüketiciler de yerel üreticilerin ürünlerini keşfetme ve destekleme fırsatı buluyor.

Fuarın yedinci kez gerçekleşiyor olması da, yerel marketlerin bir araya gelerek büyük bir etkinlik düzenleme yeteneğini göstermesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İstanbul PERDER, gelecek yıllarda da bu etkinliği geleneksel hale getirmeyi hedefliyor ve yerel marketlerin birlikte hareket ederek daha güçlü bir ses oluşturmasını destekliyor.


İstanbul PERDER tarafından düzenlenen İstanbul Yerel Marketler Buluşuyor Fuarı, yerel üreticilerin ve yerel marketlerin bir araya gelerek ürünlerini tanıtma ve satış yapma fırsatı buldukları önemli bir platform oldu. Bu fuar sayesinde, yerel ürünlere ve yerel ekonomiye verilen destek artırılmış, aynı zamanda tüketicilerin bilinçli tüketici olmaları konusunda farkındalık yaratılmış oldu.

yilmazparlar@tahoo.com

 

2 Aralık 2023 Cumartesi

En Etkili Tedarikciler Kimler-Yılmaz Parlar

 



  En Etkili Tedarikciler Kimler


Lojistik sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin bir araya geldiği, üyelerine bir dizi değerli avantaj sunarak sektöre katkı sağlıyan ve Networking platformu sunarak sektör içinde etkileşimi artıran LODER Lojistik Derneği ile Lojistik süreçlerde gerçekleşen taşıma işlemleri, Lojistikte kullanılan otomatik depolama sistemleri ve robotik teknolojiler depo operasyonlarını vs..kısaca lojistik ağlarını daha verimli hale getirme konusunda yardımcı olabilecek yazılımlar sunan Slimstock ortaklığı ile bu yıl 9. kez düzenlenen " 2023 yılı Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri yarışması” sonrasında en iyiler taçlandırıldı.



LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan ve Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer açılış konuşmaları gerçekleştirdi. Proje Sunumları Moderatörlüğünü LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş üstlendi. MBA dan Eğitmen-Yazar Kürşat Tuncel Liderlik hakkında konferans verdi. 



Türkiye'nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri ödüllerinin bu yılki kazananları arasında, çeşitli sektörlerden başarılı isimler yer alıyor. Ödül kazanan projeler arasında McDonald's, Çimsa, Kimberly Clark ve Yazaki Otomotiv öne çıkıyor. Yılın Projesi ödülü ise Yazaki Otomotiv'in "Yazaki Türkiye Lojistik Hub" projesine verildi.

Jüri Heyetinde; LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, INSEAD Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Programı Akademik Direktörü Prof. Dr. Enver Yücesan, Türk Hava Yolları CCO’su Turhan Özen ve Eğitmen Yazar Kürşat Tuncel yer aldı.



2023 Yılı Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri

Jürinin belirlediği bu yılki “Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” listesi alfabetik sıralama ile açıklandı. Ödül alan şirket ve temsilcileri; 

Ali Akçay (Eve Mağazacılık-Tedarik Zinciri Müdürü), Murat Aktaş (Menderes Tekstil-Tedarik Zinciri Direktörü), Mehmet Ali Aslan (Şölen Çikolata-Tedarik Zinciri Direktörü), Adem Aydin (Hyundai Assan-Tedarik Zinciri Müdürü), Berkay Bozkuş (Gensenta-Tedarik Zinciri Direktörü), Deniz Murat Çorabatir (Totalenergies-Operasyon Ve Lojistik Direktörü), İhsan Ömür Demir (Lazzoni-Tedarik Zinciri Direktörü), Barış Devrimsel(Dowaksa-Tedarik Zinciri Direktörü), Mert Erdoğ (Betek Boya-Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Sertaç Hamza (Mcdonald's- Tedarik Zinciri Direktörü), Erdal İmre (Esan Eczacıbaşı- Kıdemli Tedarik Zinciri Müdürü), Fatma Irk Dursun (Kraft Heinz-Tedarik Zinciri Direktörü), Bülent Karakoyunlu (Fasdat Gıda- Lojistik Müdürü), Ayşegül Katar (Panço-Tedarik Zinciri Direktörü), Bahadır Kepenek (Çimsa- Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Cüneyt Kozluca (Kimberly Clark- Kıdemli Tedarik Zinciri Ve Lojistik Operasyonları Müdürü), Özlem Sinem Numanoğlu (Bmc Savunma- Tedarik Zinciri Direktörü), Hasan Türkay (Continental Confectionery Company- Tedarik Zinciri Direktörü), Ogün Üstün (Yazaki Otomotiv- Türkiye Lojistik Merkezi Müdürü), Cem Sonat Yüksel (Vodafone- Tedarik Zinciri Direktörü)



Proje ödülleri de sahiplerini buldu

“Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” Listesinde Yer Alan Adaylar Projeleriyle “En Sürdürülebilir”, “En Teknolojik”, “En Yenilikçi” Ve “En Etkin / Etkili” Kategorilerinde Yarıştılar.  “En Sürdürülebilir” Proje Dalında Ödülü Mcdonald's Tedarik Zinciri Direktörü, Sertaç Hamza Kazandı. “En Teknolojik” Proje Ödülü Çimsa Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Bahadır Kepenek’in, “En Yenilikçi” Proje Ödülü Kimberly Clark Kıdemli Tedarik Zinciri Ve Lojistik Operasyonları Müdürü, Cüneyt Kozluca’nın Oldu. “En Etkin / Etkili” Proje Ödülünü Ise Yazaki Otomotiv Türkiye Lojistik Merkezi Müdürü, Ogün Üstün Kazandı.



Yılın Projesi’’ ödülü Yazaki Otomotiv’in oldu

Yılın Projesi, katılımcıların oylarıyla belirlendi. Yılın Proje ödülü “Yazaki Türkiye Lojistik Hub’’ projesi ile Yazaki Otomotiv Türkiye Lojistik Merkezi Müdürü Ogün Üstün’ün oldu.

Ödüller sahiplerine, LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer ve LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş tarafından verildi. 

Slimstock, Tedarik Zincirleri için çözümler sunan bir platform olarak, dünya genelinde 22 ülkede 450'den fazla profesyonelle çalışarak, müşterilerin bulunurluklarını artırmalarına, maliyetleri düşürmelerine ve riski azaltmalarına yardımcı oluyor. 

LODER, 2001'de kurulmuş bir dernek olup, lojistik sektöründe yer alan profesyonelleri bir araya getirerek sektörel gelişimi amaçlamaktadır. Dernek, 750'den fazla aktif üyeye sahiptir ve lojistik hizmet alanındaki şirket profesyonelleri, akademisyenler, bilişimciler ve silahlı kuvvetler mensupları gibi çeşitli sektör temsilcilerini içermektedir.

yilmazparlar@yahoo.com


19 Kasım 2023 Pazar

ETMD Özgür Demirtaş'ı Dinledi-Yılmaz Parlar

 



  ETMD Özgür Demirtaş'ı Dinledi

Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneğin (ETMD) 14. Geleneksel Gecesi



Sektördeki uzmanları bir araya getirerek elektrik tesisatı alanında bilgi paylaşımını teşvik eden bir kuruluş olan ve mesleki gelişimi desteklemek amacıyla çeşitli eğitim programları ve seminerler düzenleyen Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD), sektördeki profesyoneller arasında ağ oluşturmayı ve bilgi alışverişini yakınlaşmayı artırmayı amaçlamak amacıyla düzenlediği geleneksel gecesinin 14.ncüsünü, Çiftehavuzlar Büyük Kulüp’te gerçekleştirdi. Sektöre yönelik en güncel bilgilere erişim sağlamak ve mesleki ilişkileri güçlendirmek amacıyla konuk konuşmacı olarak ünlü ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ı ağırladı. 




Açılış konuşmasını, kusursuz liderlik becerileri ve sağlam bir vizyon ile donanmış bir öncü olan önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve onursal Başkan Mustafa Cemaloğlu gerçekleştirdi.

Dernek kuruluşun misyonunu belirleme ve bu doğrultuda etkili stratejiler geliştirme konusundaki kararlılığıyla tanınan, sadece mevcut sorunlara değil, aynı zamanda gelecekteki zorluklara karşı da vizyoner bir bakış açısı sunarak, kuruluşun sürdürülebilir büyüme ve etki yaratma potansiyelini artırmış Başkan Mustafa Cemaloğlu veda konuşması niteliğindeki duygulsal sözler ile hitap etdi.



İstanbul dışından gelen temsilcilere ve üyelere katılımlarından duyduğu memnuniyeti her zamanki samimi hiperaktif tutumuyla teşekkürleriyle ifade etdi. Yönetimi genç ellere teslim etmekten dolayı daha güçlü bir STK olacağını vurguladı. Yeni Başkan Cemil Topak’ı sahneye konuşması için davet etdi.

ETMD Başkanı Cemil Topak Derneğin ismini ETMD Kalacak şekilde Elektrik Mühendisleri Derneği olarak değişeceğini bildirdi. Üyelik şartından 5 yıllık deneyimin kaldıracaklarını, sık toplantılarla konuk konuşmalarla mühendislerinin ilişkili konularla bilgi düzeyini artırmak gibi faaliyet yürüteceklerin altını çizdi.

Altın, Platin ve Gümüş Sponsorlara teşekkür plaketleri verildi. Plaketlerin takdimi Efsane Başkan  Mustafa Cemaloğlu ve Genç ve Dinamik yeni Başkan  Cemil Topak tarafından yapıldı.



Üyelerinin yoğun ilgisiyle karşılanan Prof. Dr. Özgür Demirtaş hiperaktif konferansıyla dolar endeksine odaklanmak oldukça önemli olduğunu açıklayarak çok basit ifadelerle ekonomi analizini geniş bir ufuk turu attırarak ifade etdi.

Özgür Demirtaş “Üç temel ilkeye vurgu yapmak önemlidir: para, faiz ve tüm dünyadaki para miktarları.”



Demirtaş'ın vurguladığı önemli konulardan biri para. Para, ekonominin temel taşıdır ve tüm dünya genelindeki para miktarları ekonomik dengeyi etkiler. Son dönemde, küresel para arzındaki artışlar ve merkez bankalarının para politikalarındaki değişiklikler, ekonomiler üzerinde geniş kapsamlı etkilere yol açmıştır.



Merkez bankasının para politikalarındaki değişiklikler, piyasalarda belirleyici bir faktör haline gelmiştir. Öte yandan, küresel ekonomik faktörler de Amerikan ekonomisini etkilemeye devam ediyor. Ticaret dengesizlikleri, uluslararası ilişkiler ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, Amerika'nın ekonomik görünümünü şekillendiren unsurlar arasında yer alıyor.

Faiz oranları ekonomik kararlar üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Faiz oranları, borçlanma maliyetini ve tasarruf yapma motivasyonunu etkileyerek yatırımlar, tüketim ve enflasyon üzerinde doğrudan bir etki yaratır. Demirtaş'ın belirttiği gibi, faiz oranlarındaki değişiklikler ekonomik istikrar üzerinde derinlemesine etkiler bırakabilir.



Tüm dünyadaki para miktarları ekonomik dengeleri etkiler. Küresel ticaret, para birimleri arası ilişkiler ve uluslararası finansal piyasalardaki olaylar, dünya genelindeki para miktarlarını etkileyerek ekonomik gelişmeleri belirler. Demirtaş'ın analizine göre, küresel para dinamikleri, uluslararası işbirliği ve rekabetin önemli bir parçasıdır.

Özgür Demirtaş'ın ekonomideki üç temel ilkeye dikkat çektiği analizinde, para, faiz ve tüm dünyadaki para miktarları arasındaki kompleks ilişkilerin anlaşılması, ekonomik kararlar alırken önemli bir rol oynamaktadır. Bu unsurların birbiriyle etkileşimi, ekonomik hareketlilikleri ve gelecekteki ekonomik gelişmeleri anlamak adına kritik bir konudur.



Verdiği örneklerle faiz ve enflasyon ilişkisini mükemmel bir şekilde analiz eden Demirtaş’ın sonuç yorumları Bakan Mehmet Şimşek’in izlediği Ortodoks politika devam ettiği takdirde öngörüsü 2024 Mayıs ayı sonrasında iyileşme başlıyabilir. “Enflasyon Sebep Faiz Sonuç” birkaç kez hiperaktif şekilde tekrarlatdı. Tabi bizim gibi ekonomi sisteminin oturmamış ülkelerde aslında Sistem sebep demek daha derin tespit olur.

Sonuç olarak Geleneksel ETMD  gecesi mükemmel bir bilgi edinme etkinliğine imza atdı.

yilmazparlar@yahoo.com


14. Boğaziçi Zirvesi 10 Numara-Yılmaz Parlar

 



 14. Boğaziçi Zirvesi 10 Numara

Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 16-17 Kasım arasında organize edilen 14. Boğaziçi Zirvesi, mükemmelliğe imza atarak 10 numarayı haketdi.

 Boğaziçi Ekonomi Zirvesi, Türkiye'nin ekonomik gelişmelerini ele almak üzere düzenlenen prestijli bir etkinlik olarak dikkat çekiyor. Bu yılki zirve, ülkenin ekonomik vizyonunu şekillendiren önemli konuları masaya yatırmak amacıyla gerçekleşti. Zirve, ekonomi, finans, iş dünyası liderleri ve akademisyenleri bir araya getirerek güçlü bir network oluşturdu.


Gerçekleşen, zirvenin açılış konuşmasını yapan Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özgencil, Türkiye'nin ekonomik durumu ve geleceğine dair çeşitli perspektifleri ele aldı. Ayrıca, küresel ekonomik trendlerin Türkiye'ye etkileri. Dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti.

Sektör liderleri ve uzmanlar, dijital ekonominin yükselişi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik büyüme üzerindeki etkileri gibi konularda paneller düzenledi. Dijital dönüşümün ekonomik dinamiklere nasıl yansıdığı ve iş dünyasının bu değişime nasıl adapte olduğu geniş kapsamlı bir tartışmanın merkezi oldu.

Katılımcılar iş dünyasındaki güncel sorunları ve çözüm önerilerini tartışarak, gelecekteki iş stratejilerini belirleme fırsatı buldular. Zirve, sadece ekonomik konularla sınırlı kalmayarak, küresel politika, ticaret ilişkileri ve güvenlik gibi geniş bir perspektifi de kapsayarak katılımcılara kapsamlı bir bakış sunmayı amaçladı.

Boğaziçi Ekonomi Zirvesi, Türkiye'nin ekonomik geleceğini şekillendiren, liderlerin görüş ve stratejilerini paylaştığı bir platform olarak önemli bir etkinlik olarak öne çıktı.



14. Boğaziçi Zirvesi, "Gelecek Yüzyılı Karşılamak" temasıyla gerçekleşti. Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı Sheik Mohammed bin Hamad Bin Qassim Al Abdullah Al Thani, zirvede yaptığı konuşmada, ülkeler arası ticaret hacmini ve yatırımların düzeyini artırma çağrısında bulundu. Al Thani, özellikle gıda güvenliği ve iklim değişikliği gibi zorluklarla baş etmek adına iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Katar'ın 2030 vizyonu çerçevesinde bilim ve teknolojiye odaklandığını belirtirken, Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çekti ve gerçek bir barışın sağlanmasını talep etti.



Zirvenin ana gündem maddelerinden biri, İsrail ve Filistin arasındaki gerginlik oldu. Katılımcılar, yaşanan krizin bölgedeki istikrarı olumsuz etkilediğine ve ateşkesin gerekliliğine vurgu yaparken, UİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil, dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çeken konuşmalar, bölgedeki barışın önemini bir kez daha gündeme taşıdı.

Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı, konuşmasında Ar-Ge ve yapay zeka alanlarındaki yatırımlarıyla dijital dönüşüme öncülük ettiklerini ifade etti. Yatırımların sürdürülebilir kalkınmayı hedeflediğini belirten Al Thani, bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması için ticaret hacminin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, zirve boyunca sektörel bazda özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde B2B görüşmelerin gerçekleştiği ve yatırım fırsatlarının ele alındığı bilgisi verildi.  

Darfur Sultanı Al-Sultan Ahmed Dinar, zirvedeki konuşmasında ekonomik istikrarsızlık ve göçlerin insanların geleceğe dair umudunu azalttığına dikkat çekti. Zorlukların aynı zamanda kalkınma fırsatına dönüştürülebileceğini belirten Sultan, Afrika'nın sahip olduğu zengin kaynaklarla yapılacak yatırımların kıtayı büyük bir sıçrama yapmaya teşvik edebileceğini ifade etti.



Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, zorlukların aynı zamanda fırsat anlamına geldiğini belirterek, küresel ekonomideki entegrasyon dönemine dikkat çekti. Adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Damka, Türkiye ve Kosova arasındaki tarihi ve kültürel bağlara vurgu yaparak, iş birliği sürecinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Suudi Arabistan Ankara Büyükelçisi Fahad Bin Assaad Bin Abdulkareem Abualnasr, konuşmasında çok taraflı iş birliklerinin dünya barışının temeli olduğunu belirtti. Suudi Arabistan'ın küresel ekonomide iş birliğiyle ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklediğini ifade eden Büyükelçi, Türkiye ile 2030 vizyonu çerçevesinde güçlerini birleştirdiklerini ve iş birliğinin giderek güçlendiğini umduklarını dile getirdi.



Zirvenin bu yılki odak noktalarından biri olan ekonomi panelleri, Türkiye'deki yatırım fırsatlarını vurguladı. Yurt dışından gelen yatırımcılar, özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde önemli B2B görüşmeler gerçekleştirirken, zirvede düzenlenen 27 panelde dünya barışından teknolojiye, tarımdan spora birçok konuda fikir ve öneriler paylaşıldı. Zirve, küresel ekonomideki değişimlere ve önümüzdeki yıllara dair çözüm odaklı bir perspektif sunarak katılımcılara önemli bir platform sağladı.

Geleceğe Dayanıklı Metaverse Girişimleri: Uzun Vadeli YZ Stratejileri ve İş Sürdürülebilirliği panelde;

Geleceğin dijital dünyasında önemli bir yer tutmaya aday olan metaverse, sadece teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda uzun vadeli stratejilerle iş sürdürülebilirliği açısından da dikkat çekiyor. Bu stratejiler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal boyutları da kapsamaktadır.

Günümüzde küresel pazarlara erişim ve ticaret, iş dünyası için önemli bir stratejik odak noktası haline gelmiştir. Şirketler, sınırların ötesindeki müşterilere ulaşma ve uluslararası ticaretin avantajlarından yararlanma konusunda giderek daha fazla çaba sarf etmektedirler. Küresel pazarlar, şirketlerin büyüme potansiyelini artırma, rekabet avantajı elde etme ve çeşitlendirme imkanları sunmaktadır.

Özellikle dijital teknolojilerin gelişimi, küresel pazarlara erişimi daha da kolaylaştırmaktadır. İnternet üzerinden gerçekleşen e-ticaret, şirketlere dünya çapındaki tüketicilere doğrudan ulaşma fırsatı sunmaktadır. Dijital pazarlama stratejileri ve sosyal medyanın etkin kullanımı, şirketlerin uluslararası arenada görünürlüğünü artırmak için güçlü araçlar haline gelmiştir.

İş İnsanı Elif Rahvancı ile yaptığımız söyleşide İş Sürdürülebilirliği görüşlerini aldığımızda

Rahvancı “Küresel pazarlara adım atarken dikkat edilmesi gereken zorluklar da mevcuttur. Farklı kültürler, yasal düzenlemeler ve ticaret politikaları, şirketlerin başarılı olabilmeleri için dikkate almaları gereken faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca, rekabetin yoğun olduğu küresel pazarlarda, şirketlerin kaliteli ürün ve hizmet sunumu, müşteri memnuniyeti ve inovasyon konularına odaklanmaları önemlidir.

Küresel pazarlara erişim ve ticaret, şirketler için büyük fırsatlar sunarken aynı zamanda dinamik ve değişken bir ortamı da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, şirketlerin küresel pazarlarda başarılı olabilmeleri için sürekli olarak değişen koşullara adapte olmaları ve stratejik bir vizyonla hareket etmeleri kritik bir öneme sahiptir.” Bilgileri paylaştı

Çevresel Duyarlılık ve Enerji Verimliliği panelde özetle vugulanan:

Geleceğe dayanıklı metaverse girişimleri, çevresel etkilerini azaltmaya odaklanarak enerji verimliliği sağlamalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sürdürülebilir teknoloji altyapıları kullanımı, bu alanda atılacak önemli adımlardır.

YZ stratejileri, kullanıcı verilerinin etik ve güvenli bir şekilde işlenmesine vurgu yapmalıdır. Veri gizliliği ve güvenliği, metaverse'in güvenilirliği açısından temel bir unsur olarak ele alınmalıdır.

Sürdürülebilir metaverse girişimleri, toplumsal çeşitliliği teşvik etmeli ve herkesin bu dijital dünyaya katılımını sağlamalıdır. Eşitlik, adalet ve fırsat eşitliği temel prensipler olarak benimsenmelidir.

Geleceğe yönelik uzun vadeli stratejiler arasında, kullanıcıları eğitmek ve bilinçlendirmek de yer almalıdır. Metaverse'in potansiyelleri ve riskleri konusunda toplumu aydınlatmak, sürdürülebilir bir kullanımı destekleyecektir.

Sektördeki paydaşlar arasında işbirlikleri kurmak ve küresel standartlara uyum sağlamak, metaverse'in uzun vadeli başarısını destekleyen önemli unsurlardır. Birlikte çalışma, inovasyonu teşvik edebilir ve sektörde bir norm oluşturabilir.

Uzun vadeli YZ stratejileri, sadece çevresel ve toplumsal değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de kapsamalıdır. İş modelleri, gelir dağılımı ve rekabet stratejileri, metaverse'in uzun vadeli başarısını güvence altına alacak şekilde tasarlanmalıdır.

Geleceğe dayanıklı metaverse girişimleri, bu stratejilerle birleşerek, dijital dünyada sadece teknolojik bir devrim değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir evrimin de öncüsü olabilirler.



Panel;Teknoloji çağında hukukla kazanmak veya kaybetmek,

Teknoloji çağında hukuk, işleyişini geleneksel yöntemlerden dijitalleşmiş platformlara taşıyor. Bu dönüşüm, hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyor. Özellikle dijital delil toplama ve analiz yöntemleri, mahkemelerin daha sağlıklı kararlar almasına yardımcı oluyor.

Buna karşın, teknolojinin hukukla entegrasyonu beraberinde yeni sorunları da getiriyor. Örneğin, siber suçlar ve veri ihlalleri gibi dijital alanlardaki suçlar, hukuk sistemini yeni zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Bu noktada, avukatlar ve hukuk uzmanları, teknolojiye uygun savunma ve saldırı stratejileri geliştirmek zorunda kalıyor.

Hukuk firmaları ve mahkemeler, yapay zeka tabanlı sistemleri kullanarak dava analizlerini hızlandırıyor ve büyük veri setlerini daha etkili bir şekilde değerlendiriyor. Ancak bu durum, insan faktörünün göz ardı edilmemesi gerektiği anlamına geliyor; çünkü teknolojinin hukuki kararlar üzerindeki etkisi, insan etiği ve adalet duygusuyla dengelenmelidir.

Teknoloji çağında hukukla kazanmak veya kaybetmek, sadece hukuki bilgiye değil, aynı zamanda dijital dünyanın dinamiklerine de hakim olmayı gerektiriyor. Hukuk firmaları, müvekkillerine en iyi hizmeti sunabilmek için sürekli olarak teknolojik gelişmeleri takip etmeli ve bu alanlarda uzmanlaşmalıdır. Aksi takdirde, hukuki mücadelede geri kalmak kaçınılmaz olabilir.



14. Bogaziçi Zirvesi’nde “Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Tarihsel Mirası Çalışması” ikinci kez ele alındı

Bu yıl ikinci kez ‘Turkish Heritage in Europe – Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Tarihsel Mirası Çalışmaları’nın Önümüzdeki Yüzyılda Önemi’ konulu panel düzenlendi ve Avrupa’da yaşayan Türklerin tarihsel konumu ele alınarak, konu ikinci kez uluslararsı platformda tartışılmış oldu.

Paneli organize eden, yazar, sosyolog ve aynı zamanda ‘İngiltere’de Türklerin Politik, Ekonomik ve Kültürel Mirası‘ Platformu ile ‘İngiltere’de Türk Miras Günü‘ kurucusu olan  Semra Eren-Nijhar davet ettiği seçkin konuklar ile Boğaziçi Zirvesi’nde konuyu ele alarak önemini vurguladı.

Panele Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırma başkanı Dr.Tolga Sakman ve Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Uygulama ve Araştırma Merkezi direktörü Dr. Enes Bayraklı konuşmacı olarak katılarak: Avrupa Türkleri ve Önümüzdeki Yüzyılda Politik, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Miras Çalışmaları’nın değerinin altını çizerek konuyu değerlendirdiler.

Semra Eren-Nijhar panel sonrası şunları söyledi. “Öncelikle bu konuyu ikinci kez  uluslararası platforma taşımak beni mutlu etti. Burada olmamız çok önemli, nitekim sadece Avrupa’da Türklerin son yetmiş yıllık göç tarihi ile olmadığımızı ve Avrupa’da bir tarihimizin olduğunu geçte olsa anlatma zamanı geldi. Avrupa Birliği’nde olup olmamamız hiç önemli değil, zaten şu anda beş milyonun üstünde Türk Avrupa’da yaşıyor ve bulundukları ülkelere ekonomik, politik ve külturel olarak katkıda bulunuyorlar. Türkler geçmişte de Avrupa’daydı, şimdi de Avrupa’da, gelecekte de Avrupa’da olacaklar. Bu gerceği göz önünde bulundurarak ortak değerlerimize sahip çıkmamız, bu noktadan hareket ederek  öncelikle Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Kültürel Miras’ı çerçevesinde  çalışmalar yapmamız gerekiyor.

Dijital dönüşüm, teknolojinin hızla evrimleştiği bir çağda iş dünyası, toplum ve endüstriler arasında kökten değişimlere neden oluyor. Bu dönüşümde, yapay zeka (YZ) teknolojisinin oynadığı önlenemez rol, iş süreçlerini, müşteri deneyimini ve endüstri normlarını temelden değiştiriyor. 

Yapay zeka, büyük veri analizi ve makine öğrenimi gibi alt alanlardaki yetenekleri sayesinde karmaşık veri setlerini anlama, öngörüde bulunma ve kararlar alma konularında önemli bir araç haline gelmiştir. Bu, işletmelerin veri tabanlı stratejiler geliştirmesine ve rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanıyan bir gelişmedir.

Dijital dönüşüm sürecinde yapay zeka, iş dünyasının verimliliğini artırmak, rekabet avantajı elde etmek ve daha etkili kararlar almak için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Bu trendin gelecekte daha da ivme kazanması beklenirken, işletmelerin bu teknolojiyi stratejik bir şekilde kullanarak uyum sağlamaları kritik öneme sahiptir.

Morphis Teknoloji Teknoloji ortağı iş İnsanı Füsun Safdeniz bu konuda dile getirdikleri “Özellikle finans, sağlık, üretim ve perakende sektörlerinde yapay zeka uygulamaları, süreçleri otomatikleştirme, hata oranlarını düşürme ve müşteri memnuniyetini artırma gibi avantajlar sağlıyor. Finans sektöründe yapay zeka, sahtekarlık tespiti ve risk analizi gibi kritik alanlarda büyük veri setlerini etkili bir şekilde işleyerek güvenliği artırıyor.

Sağlık sektöründe ise yapay zeka, hastalıkların erken teşhisi, tedavi planlaması ve hasta takibi gibi alanlarda önemli bir rol oynuyor. Örneğin, görüntü analizi yapan yapay zeka sistemleri, radyoloji alanında hızlı ve doğru teşhislerin konulmasına katkı sağlıyor.” Şeklinde paneli özetliyor



Dijital Dönüşümde Yapay Zekanın Önlenemez Rolü

Dijital dönüşüm, teknolojik ilerlemelerin iş dünyası, toplum ve bireyler üzerindeki etkilerini ifade eden bir terimdir. Bu dönüşümde yapay zeka (YZ) önemli bir rol oynar çünkü dijital dönüşümün temelinde veri analizi, otomasyon ve akıllı karar alma gibi süreçler bulunmaktadır. İşte yapay zekanın dijital dönüşümdeki önemli rolleri:

Veri Analizi ve Öngörülebilirlik: Yapay zeka, büyük veri setlerini analiz ederek işletmelerin geçmiş performanslarını anlamalarına ve gelecekteki eğilimleri öngörmelerine yardımcı olabilir. Bu, stratejik planlamayı ve karar alma süreçlerini optimize etmeye olanak tanır.

Otomasyon ve İş Süreçleri: Yapay zeka, rutin ve tekrarlayan işleri otomatikleştirebilir. Bu, iş süreçlerinin daha verimli hale gelmesine ve insan kaynaklarının daha stratejik görevlere odaklanmasına olanak sağlar.

Kişiselleştirilmiş Deneyimler: Yapay zeka, müşteri davranışlarını anlayarak kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilir. Bu, müşteri memnuniyetini artırabilir ve şirketlerin rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olabilir.

Risk Analizi ve Güvenlik: Yapay zeka, potansiyel riskleri analiz edebilir ve güvenlik önlemlerini artırabilir. Örneğin, siber güvenlikte yapay zeka, anormallikleri tespit edebilir ve hızla müdahale edebilir.



Hızlı Karar Alma: Yapay zeka, büyük veri kümelerini anında analiz edebilir ve hızlı kararlar alabilir. Bu, işletmelerin rekabet avantajını sürdürmelerine ve pazar koşullarına daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olabilir.

Yeni İş Modelleri: Yapay zeka, işletmelere yeni gelir kaynakları ve iş modelleri keşfetme fırsatları sunabilir. Örneğin, müşteri taleplerini anlayarak yeni ürün ve hizmetler geliştirebilir.

Eğitim ve Yetenek Geliştirme: Yapay zeka, çalışanların yeteneklerini ve bilgi düzeylerini analiz ederek özelleştirilmiş eğitim programları sunabilir. Bu, çalışanların sürekli öğrenmelerini ve gelişmelerini sağlar.

Ancak, bu avantajlarla birlikte, yapay zekanın kullanımı beraberinde etik, güvenlik ve istihdam gibi sorunları da getirebilir. Bu nedenle, yapay zekanın etkili bir şekilde yönetilmesi ve kullanılması için uygun düzenlemeler ve politikaların oluşturulması önemlidir.

Finans ve bankacılık sektörleri, Panelde 

Sürekli olarak değişen ekonomik, teknolojik ve düzenleyici faktörlerden etkilenerek evrim geçirmektedir. Finans ve bankacılık sektöründeki bazı önemli trendleri göz önüne alarak, sektördeki yeni haritayı şu şekilde özetleyebiliriz:

Dijitalleşme ve Teknolojik İnovasyon: Finans ve bankacılık sektörü, dijitalleşme ve teknolojik inovasyon konusunda hızla ilerlemektedir. Mobil bankacılık uygulamaları, yapay zeka, blok zinciri ve diğer fintech çözümleri, müşterilere daha hızlı, güvenli ve kullanıcı dostu finansal hizmetler sunma konusunda önemli rol oynamaktadır.

Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Yapay zeka (YZ) ve veri analitiği, müşteri davranışlarını anlamak, dolandırıcılığı önlemek, risk yönetimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş finansal hizmetler sunmak için kullanılmaktadır. Bankalar, büyük veri analizi ve makine öğrenimiyle daha iyi kararlar alarak operasyonel verimliliği artırabilirler.

Mobil ve Dijital Ödemeler: Mobil cihazların yaygın kullanımıyla birlikte mobil ödemeler ve dijital cüzdanlar giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu, müşterilerin fiziksel para kullanımından uzaklaşmasına ve dijital ödeme yöntemlerine yönelmesine yol açmaktadır.



Blok Zinciri ve Kripto Paralar: Blok zinciri teknolojisi, finans sektöründe daha güvenilir ve şeffaf işlemleri mümkün kılabilir. Ayrıca, kripto paraların (örneğin Bitcoin) benimsenmesi ve regülasyonları konusundaki çalışmalar devam etmektedir.

Regülasyon ve Güvenlik: Finans sektöründeki düzenleyici çerçeve sürekli olarak güncellenmekte ve değişmektedir. Bankalar, müşteri verilerinin güvenliği, finansal suçların önlenmesi ve uyum konularına odaklanmak zorundadır. Küresel düzenleyici standartlar, sektördeki oyuncuların birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmalarını sağlamak adına önemlidir.

Yeşil Finans ve Sürdürülebilirlik: Finans sektörü, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk konularında daha fazla dikkat çekmektedir. Yeşil finans, çevre dostu yatırımların teşvik edilmesi ve sürdürülebilir projelere finansman sağlanması üzerine odaklanmaktadır.

DeFi (Merkezi Olmayan Finans): Kripto paraların ve blok zinciri teknolojisinin gelişimiyle birlikte, merkezi olmayan finans (DeFi) giderek daha fazla önem kazanmaktadır. DeFi, geleneksel finansal aracıları ortadan kaldırmayı amaçlayan birçok projeyi içermektedir.

Finans ve bankacılık sektöründeki bu trendler, önemli bir dönüşümü işaret etmektedir. Ancak, bu değişimlerle birlikte, güvenlik ve düzenleyici uyumluluk gibi konuların da dikkate alınması gerekmektedir. Gelecekte, finans ve bankacılık sektörü, daha fazla dijitalleşmiş, müşteri odaklı, sürdürülebilir ve yenilikçi bir yapıya doğru evrilecektir.

Eş zamanlı olan İzliyemediğimiz panellerde birbirinden değişik tüm konuları ele alan çok önemli bilgilerin paylaşıldığı çok değerli konuşmacıların olduğu zirve tüm katılımcılara ışık oldu yol haritası sundu.

yilmazparlar@yahoo.com


SKAL İstanbul Kulübü'nde Başkanlık Zinciri Değişti-Yılmaz Parlar

  ANASAYFA SİYASET ...