24 Ağustos 2024 Cumartesi

ABD'de Türk Olmak ve Başarmak-Yılmaz Parlar

 



  

TABA AmCham -ABD'de Türk Olmak ve Başarmak

TABA AmCham Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı'dan ABD’de Türk Olmanın ve Başarının Yol Haritası

Başkan Sanlı, Türk Amerikan İş Dünyasının Geleceğini Bahçeköy Life Park'taki Panelde Anlattı

23 Ağustos 2024 Cuma günü Bahçeköy Life Park’ta gerçekleştirilen “ABD’de Türk Olmak ve Başarmak” paneli, Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA AmCham) Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı’nın dikkat çeken açılış konuşmasıyla başladı.



Sanlı, Türk iş dünyasının ABD’deki potansiyelini ve karşılaştığı zorlukları özetlerken, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri derinleştirmek için atılması gereken adımları vurguladı.

TABA AmCham'in 37 Yıllık Serüveni

Sanlı, konuşmasında TABA AmCham’in 1987 yılında merhum Cumhurbaşkanımız tarafından kurulmasından bu yana, Türk firmalarının ABD pazarına girmesi ve Amerikan firmalarının Türkiye'de yatırım yapması konusundaki katkılarına değindi.

Kuruluşun, bugüne kadar 37 yıllık süreçte, ticari ve ekonomik ilişkilerde stratejik bir ortak olarak önemli bir rol oynadığını belirtti. Sanlı, bu süreçte derneğin Türkiye'nin ABD ile olan ticaret hacmini artırma konusundaki çabalarını anlattı.



ABD Pazarında Türk Firmaları

Sanlı, TABA AmCham olarak Türk firmalarının ABD pazarında daha güçlü bir konuma gelmesi için çalıştıklarını belirtti. Derneğin, 1991 yılından beri Amerikan pazarına girme konusunda Türk şirketlerine sağladığı desteği vurguladı. Ayrıca, ABD pazarına girişte eyalet bazlı stratejiler geliştirdiklerini ve beş eyalette Türk markalarını pazara sokma çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi.



ABD ile Ticaret Hacmi ve Gelecek Hedefler

Başkan Sanlı, Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacminin son yıllarda önemli bir ivme kazandığını ve ABD'nin, Türkiye’nin ticaretinde dördüncü sıraya yükseldiğini ifade etti. Ancak, bu başarıların yeterli olmadığını ve Türkiye'nin daha katma değerli işler yaparak ABD pazarında daha fazla pay alması gerektiğini vurguladı. Sanlı, ayrıca, ticaret hedeflerinde stratejik işbirlikleri ve ticari lobilerin önemine dikkat çekti.

Türkiye'nin Gelecekteki Vizyonu

Sanlı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonuna atıfta bulunarak, Türkiye'nin gelecekte daha güçlü bir konuma gelmesi için TABA AmCham olarak azimle çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmini artırmak için yeni stratejiler geliştirdiklerini ve bu amaçla hazırladıkları raporlar üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

ABD’de Türk Olmak ve Başarmak

Sanlı, ABD’de Türk olmanın getirdiği sorumlulukların altını çizdi ve Türk iş dünyasının karşılaştığı zorluklara rağmen, Amerikan pazarında başarılı olmak için gösterdikleri gayreti takdir etti. Ayrıca, ticari ilişkilerin geliştirilmesi için kapsayıcı bir vizyonla hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Sanlı, konuşmasını, Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerin daha fazla artması ve iki ülke arasındaki işbirliğinin güçlenmesi için kararlı olduklarını belirterek tamamladı. Sanlı, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ABD pazarındaki yerini daha da güçlendirmek için stratejik adımlar atacaklarını ve bu konuda TABA AmCham olarak tüm enerjileriyle çalışacaklarını söyledi.



Pakistan İstanbul Başkonsolosu Nauman Aslam -Türkiye ile Güçlü İş Birliği Vurgusu

Toplantıya katılan Pakistan İstanbul Başkonsolosu Nauman Aslam, Türkiye ile Pakistan arasındaki derin diplomatik, politik ve kültürel ilişkilerin altını çizerek, iki ülkenin ekonomileri arasında önemli iş birliği fırsatlarına değindi.



Türkiye ile Güçlü Diplomatik ve Ekonomik İlişkiler

Başkonos Aslam, Türkiye ile Pakistan arasındaki diplomatik, politik ve kültürel bağların gücüne vurgu yaparak, iki ülkenin birbirine sunduğu ekonomik fırsatların altını çizdi. Özellikle Türkiye'nin ekonomik gelişiminde kilit rol oynayan girişimcilerin, Pakistan'da da benzer şekilde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.

Özel Sektörün Rolü ve Önemi

Konuşmasında, özel sektörün ekonominin gelişiminde oynadığı kritik role dikkat çeken Aslam, yerli ve yabancı girişimcilerin katkılarının Pakistan ekonomisi için ne denli önemli olduğunu vurguladı. Özellikle tekstil, kimya, spor ürünleri, medikal aletler ve deri ürünleri gibi alanlarda Pakistan'ın güçlü bir üretim kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.

Türkiye ile Ticari İş Birliklerinin Artırılması

Pakistan'ın 250 milyonluk nüfusu ile dünya genelindeki yatırımcılara büyük fırsatlar sunduğunu belirten Aslam, Türkiye ile ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Pakistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu'nun (FTCCI) Türkiye’de de aktif bir şekilde faaliyet gösterdiğini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması için çalışıldığını dile getirdi.

Yatırım Fırsatları ve Önemli Sektörler

Başkonos Aslam, Pakistan hükümetinin yabancı yatırımları teşvik etmekte kararlı olduğunu ve enerji, tarım, madencilik, mineraller ve bilgi teknolojisi gibi çeşitli sektörlere öncelik verdiğini belirtti. Ayrıca, Pakistan’ın özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye gibi dost ülkelerden gelen yatırımlara büyük önem verdiğini ifade etti.

Pakistan'da Düzenlenecek Uluslararası Etkinlikler

Konuşmasının sonunda, Pakistan'da düzenlenecek önemli etkinliklerden bahseden Aslam, Pakistan’ın beşinci uluslararası tekstil sergisinin yakında Karaçi Expo Merkezinde gerçekleşeceğini duyurdu. Bu sergide 500’den fazla ihracatçının ürünlerini sergileyeceğini ve 60’tan fazla ülkeden 600-700 yabancı delegenin katılımının beklendiğini belirtti.

Gelecekteki İş Birlikleri

Başkonos Aslam, Türkiye’deki iş insanlarını Pakistan’a davet ederek, Pakistan’ın sunduğu gizli fırsatların keşfedilmesi için İstanbul Başkonsolosluğu ile iş birliği yapılabileceğini söyledi. Ayrıca, AmCham Asya Pasifik Komitesi’nin Pakistan’a yönelik özel bir yatırım ve ticaret etkinliği düzenleyeceğini ve bunun yakında duyurulacağını ekledi.



Bahçeköy Life Park

Toplantının ev sahipliğini yapan İstanbul'un En Büyük Açık Hava Kompleksi Bahçeköy Life Park Sahibi Erdem İpekçi, Bahçeköy Life Park hakkında bilgi verdi. Park, altı farklı markaya ev sahipliği yapıyor ve hem kapalı hem de açık alanları ile dikkat çekiyor. İstanbul'un en büyük açık hava kompleksi olarak öne çıkan Bahçeköy Life Park, 50 kişiden 5,000 kişiye kadar etkinlikler düzenleyebiliyor. Üst düzey sponsor alanı sayesinde bu rakam 15,000 kişiye kadar çıkabiliyor.

Festivaller İçin Uygun Bir Alan

İpekçi, Bahçeköy Life Park’ın Avrupa'daki en büyük festival alanlarından biri olduğunu vurguladı. Alan, yaklaşık 15,000 kişi kapasitesine sahip ve çeşitli etkinlikler için ideal bir seçenek sunuyor. Kullanıcılar, etkinliklerini gönül rahatlığıyla bu alanda düzenleyebilirler.

Doğa ile Bütünleşen Etkinlik Deneyimi

Bahçeköy Life Park'ın orman havasının ve oksijenin öğrenme kapasitesini olumlu etkilediğini belirten İpekçi, bu ortamda yapılan belirli analizlerin, konsantrasyonun %30 ile %40 oranında arttığını gösterdiğini ifade etti. Ayrıca, doğanın insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerinden biri olan mutluluğun da benzer oranlarda arttığına dikkat çekti.

Erdem İpekçi, bahçeyle iç içe geçmiş bu özel alanı ziyaret edenlere, doğanın tadını çıkararak etkinliklerini düzenlemeleri için tercih edilebilecek bir yer olduğunun altını çizerken, tekrar gelen ziyaretçilere de teşekkür etti.

Toplantı, açılış konuşmaların  ardından, moderatörlüğünü Dr. Yılmaz Sönmez’in yaptığı oturumla devam etti. Bu oturumda, Türk iş dünyasının ABD'deki fırsatları ve zorlukları masaya yatırıldı.



TABA AmCham Başkan Yardımcısı Yılmaz Sönmez: "Zenginlik İyi Dostlarla Ölçülür"

TABA AmCham Başkan Yardımcısı Yılmaz Sönmez, panelde yaptığı konuşmada, iş dünyasında başarıyı sadece maddi kazançla değil, iyi dostluklarla ölçmenin önemini vurguladı. Sönmez, ABD'de iş yapan Türk girişimcilerin sayısının artırılması gerektiğini belirterek, iş dünyasının değişim ve yenilik arayışının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Zenginlik İyi Dostlarla Ölçülür

Yılmaz Sönmez, konuşmasına zenginliği sadece maddi kazançla değil, iyi dostlarla ölçmenin önemine dikkat çekerek başladı. "Zengin insanlarla birlikte olmak güzel," diyen Sönmez, iş dünyasında kurulan sağlam dostlukların ve iş birliğinin önemini vurguladı. Paneldeki katılımcılara hitap eden Sönmez, ABD'de iş yapan Türk girişimcilerin sayısını merak ettiğini ve bu sayının artması gerektiğini ifade etti.

ABD'deki Türk Girişimcilerin Sayısı Artmalı

Sönmez, paneldeki katılımcılara ABD'de iş yapan Türk girişimcilerin sayısını sorduğunda, düşük bir katılım gördüğünü belirtti. "Bu sayıyı artırmamız lazım," diyen Sönmez, ABD'deki Türk girişimcilerin hem sayısal olarak büyümesi hem de başarılarını daha da pekiştirmesi gerektiğini dile getirdi. ABD'de başarılı olan Türk girişimcilerin diğerlerine rehberlik etmesinin, yeni girişimciler için rol model olmasının önemine dikkat çekti.



İş Dünyasında Değişim ve Yenilik Kaçınılmaz

Konuşmasının devamında iş dünyasının sürekli bir hareket ve arayış içinde olduğunu belirten Sönmez, işletmelere yönelik danışmanlık yaptığı dönemde sıkça verdiği bir tavsiyeyi paylaştı: "İş modellerinizi değiştirin ve Türkiye'nin dışında 180 ülkede var olun." Sönmez, global bir başarı için işletmelerin bu değişimlere hazır olmaları gerektiğini ve bunun da zamanının geldiğini belirtti.

Amerika'da Başarı Hikayeleri

Sönmez, paneldeki konuşmasını değerli misafirlerle sohbet ederek başlatmak istediğini ifade etti. İlk olarak, panelin değerli konuşmacılarından Prof. Dr. Semahat Demir’e hitap eden Sönmez, Amerika'nın bir hayal mi, macera mı yoksa gerçek bir yolculuk mu olduğunu sordu. Prof. Dr. Semahat Demir’in Amerika'daki yolculuğunu, nereden başlayıp nereye vardığını ve bu süreçte neler başardığını öğrenmek istediğini belirtti.



 Prof. Dr. Semahat Demir: “Amerika’da Başarı ve Mutluluk, Katkı Sağlamakla Elde Edilir”

Türk Kadını Olarak Amerika'da Elçi Rolündeyim Prof. Dr. Semahat Demir, panelde yaptığı konuşmada, Amerika’daki başarısının ardında bir Türk olarak orada bulunmanın önemini vurguladı. "Ben bir Türk olarak bir nevi elçiyim orada, bir beyin gücünün sembolüyüm" diyen Demir, Amerika’da yaşadığı 25 yıllık kariyerine değinerek, başarının tanımını katkı sağlamak ve bu katkıyla elde edilen mutluluk olarak tanımladı.

Eğitim ve Disiplinin Önemi

Konuşmasında, Türkiye’de başladığı eğitim yolculuğunun Amerika’da devam ettiğini belirten Demir, Amerika’daki eğitim sisteminin disiplinli yapısına vurgu yaptı. “Türkiye’de doğdum, büyüdüm, ancak Amerika’da master ve doktora yaparak bilimsel çalışmalarımı derinleştirdim” diyen Demir, Amerika’da mühendislik ve tıp fakültelerinde aldığı eğitimin, kariyerinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

Amerika'nın Çeşitliliği ve Başarıya Etkisi

Prof. Dr. Demir, Amerika’nın kültürel çeşitliliğinin başarıya olan katkısını dile getirirken, Amerika’daki sosyolojik dinamiklerin bireylerin başarı hikayelerini nasıl etkilediğini anlattı. "Amerika, çok kültürlü ve çok uluslu bir yapıya sahip. Bu çeşitlilik, başarıyı getiren önemli bir faktördür" dedi. Ayrıca, Amerikan sisteminin bireylere sunduğu hukuki ve etik ortamın, başarıya giden yolda nasıl bir itici güç olduğunu belirtti.

Kadın Mühendislerin Rolü ve Mücadelesi

Prof. Dr. Demir, Amerika’daki kadın mühendislerin temsilciliğini üstlendiği görevlerden ve bu alanda sağlanan başarılarından bahsetti. “Kadın mühendisler olarak Amerika’da önemli başarılara imza attık. Nükleer denizaltılarda görev alan ilk kadın teğmenlerin yer alması gibi, birçok ilki başardık” diyerek, Amerika’da kadının mühendislik alanında elde ettiği başarıların altını çizdi.

Yapay Zeka ve Teknoloji Gelişimi

Demir, konuşmasında, yapay zeka ve bilgi teknolojileri alanındaki gelişmelerin Amerika’nın global liderlik konumunu nasıl güçlendirdiğine dair örnekler sundu. “Amerika, üretimi dünyaya satarken, teknolojiye olan yatırımlarını da artırıyor” diyerek, Amerika’nın inovasyon ve teknoloji üretimindeki başarısına vurgu yaptı.

Gençlere Yatırım ve Özgürlük Alanları

Prof. Dr. Demir, Amerika’nın gençlere sunduğu özgürlük ve ticari imkanların, girişimciliği ve yenilikçiliği nasıl teşvik ettiğini anlattı. "Amerika, gençlere yatırım yaparak, onlara özgürlük tanıyor ve bu sayede dünya çapında yeniliklerin öncüsü oluyor" ifadeleriyle, gençlerin önemine dikkat çekti.



Başkan Tayfun Selen, "Amerika’da Başarı Tesadüf Değil, Çalışkanlığa Verilen Değerin Sonucu"

Amerika'ya Göç ve İlk Zorluklar

Morris Bölge Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Selen, Amerika'da yaşamaya ve çalışmaya başlama sürecini anlattı. Selen, "Amerika'ya geldiğimde iş bulmak kolay olmadı. İlk yıllarda zorluklarla karşılaştık; paramız yoktu, ama çok çalıştık" dedi. 12 yıl boyunca Amerikan vatandaşlığı almak için çabaladığını belirten Selen, bu süreçte avukatlara büyük paralar ödediğini ve nihayet 2008 yılında vatandaşlık aldığını ifade etti.

Başarıya Giden Yol

Selen, 2008 yılında Amerikan vatandaşı olduktan sonra kariyerinde hızla yükseldiğini ve bankacılık sektöründe önemli bir pozisyona geldiğini söyledi. "1996'da pompa basan biriyken, 2008'de Amerika genelindeki banko şubelerinin yapımından sorumlu bir görevdeydim. Bu, Amerika'nın doğru çalışan kurallarıyla oynayan kişilere verdiği imkanların bir sonucudur" diye konuştu.

Siyasete Giriş ve Cumhuriyetçi Parti ile İlerleyiş

Amerikan vatandaşı olduktan sonra siyasete atıldığını belirten Selen, Cumhuriyetçi Parti'de mahalle delegeliğinden başlayarak, ilçe yönetimine, ardından da belediye meclisine aday olduğunu ve kazandığını dile getirdi. Sonrasında belediye başkanı olduğunu ve 39 belediyenin birleşiminden oluşan Morris Bölgesi'nin yönetiminden sorumlu olduğunu ifade etti. "2020 yılında oy pusulasında ismim Donald Trump'la birlikteydi. Yüz kırk yedi bin oyla Amerika'da en yüksek oyu alan Türk kardeşiniz oldum" dedi.



Amerika-Türkiye İlişkileri ve Cumhuriyetçi Parti Perspektifi

Selen, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin Cumhuriyetçi Parti iktidarında daha iyi olduğunu düşündüğünü belirtti. "Trump Amerika'yı yönetirken, Türkiye ile büyük bir problem yaşanmadı. Trump'ın tekrar seçilmesi durumunda Amerika'nın gidişatının daha olumlu olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Göçmenlik Politikası ve Amerika'nın Geleceği

Selen, Amerika'nın göçmenlik politikalarına da değinerek, "Open Border politikası, sınırdan insanların elini kolunu sallayarak geçmesine neden oluyor. Amerika'nın kapıları açık kaldı, bu büyük bir sorun" dedi. Trump’ın göçmenlik sorununu çözmek için daha iyi bir lider olacağını savundu.



Amerika'da İş Yapmak İçin Politikacılara Yatırım Yapın

Tayfun Selen, iş adamlarına Amerika'da iş yaparken politikacılara yatırım yapmalarını tavsiye etti. "Amerika'da işlerinizi geliştirmek istiyorsanız, mutlaka politik olarak desteklenmeniz gerekecek" diyerek iş dünyasının siyasetle olan ilişkisine dikkat çekti.

Amerika'daki iş adamlarına ve destekçilerine teşekkür eden Selen, politika yapmanın zorluklarına rağmen doğru desteklerle başarının mümkün olduğunu vurguladı. "Politika halka ulaşmanız lazım, mesajınızı iletmeniz lazım. Bunun için televizyon, sosyal medya veya posta yoluyla iletişim kurmanız gerekiyor. Bu da ciddi maliyetler gerektiriyor" dedi.

Panel sonrası plaketler verildi, toplu aile fotografı çekildi. Bir  süre gerçekleşen Network ile sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com


kaynak


9 Ağustos 2024 Cuma

İTO Ağustos 2024 Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar

 



  

İTO Ağustos 2024 Meclis Toplantısı

İTO Başkanı Avdagiç’ten KOBİ’lere Kredi Sınırlamasının Gözden Geçirilmesi Çağrısı

“Finansal Sıkılaşma Dayanıklılığı Zedelememeli”

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in Ağustos 2024 Meclis Toplantısı Krizlerin Gölgesinde Türkiye’nin Ekonomik Mücadelesi



İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, İTO’nun Ağustos 2024 meclis toplantısında yaptığı konuşmada, iş dünyasının gündemine dair kritik değerlendirmelerde bulundu. Avdagiç, kredi büyümesine getirilen sınırlamanın yeniden ele alınmasının gerekliliğine vurgu yaparak, “KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır” ifadelerini kullandı.

Avdagiç, dünya ekonomisindeki gelişmelere dikkat çekerek konuşmasına başladı. Özellikle Ortadoğu'da artan askeri ve siyasi gerginliklerin küresel büyümeyi olumsuz etkilediğine değinen Avdagiç, “Ortadoğu’daki gerilimler had safhaya ulaştı. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırılar dünya ekonomisini ciddi şekilde sarsıyor” dedi.



Filistin ve Küresel Krizlere Yönelik Tepkiler,

 Konuşmasında Filistin’de yaşanan zulümler ve bölgede artan şiddet olaylarına değinen Avdagiç, İstanbul iş dünyasının Filistin halkının yanında olduğunu belirtti.

Filistin İçin Sert Mesaj, Korkakça Saldırıyı Telin Ediyorum

İsrail'in Gazze’deki saldırılarını sert bir dille eleştiren Avdagiç, Filistin'in önde gelen isimlerinden İsmail Heniye’nin şehit edilmesine de değindi. “Korkakça saldırıyı düzenleyenleri nefretle telin ediyorum,” diyen Avdagiç, İsrail’in katliamlarını sıradanlaştırmaya çalıştığını belirterek, İstanbul iş dünyası olarak bu duruma râm olmayacaklarını ifade etti.

Avdagiç, Filistinli kardeşlerinin yaşam hakkını ve özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini vurgularken, “Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin devletinin bir an evvel kurulmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.



Ekonomi Politikalarındaki Değişiklikler ve Finansal İstikrar Programı

Haziran 2023 seçimlerinin ardından ekonomi politikalarındaki köklü değişikliklerin etkilerinin belirginleştiğine değinen Avdagiç, Küresel ekonomi üzerindeki kısıtlayıcı ticaret politikaları, yüksek faiz oranları ve enflasyonist baskılara dikkat çekti.

 TCMB’nin döviz rezervlerinin tarihi rekor seviyesine ulaştığını, cari işlemler dengesinde iyileşmenin sürdüğünü ve bozulmuş olan bütçe dengesinin yeniden sağlandığını belirtti.

Türk lirasının reel olarak değerlenmesinin ‘kur kaynaklı maliyet enflasyonunun’ dizginlenmesinde önemli işlev gördüğüne değinen Avdagiç, şöyle devam etti:

“Ancak kur artışlarının enflasyonla bağının kopması, ihracatımız açısından önemli bir sorun oluşturuyor. Yıllık bazda kur artışı ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşması bir alarm durumudur. Sadece temmuz ayında kur yüzde 0,6 artarken, TÜİK rakamlarına göre temmuz ayı TÜFE yüzde 3,23, İTO’ya göre yüzde 4 arttı. Özellikle tekstil, hazır giyim, konfeksiyon gibi geleneksel ürün gruplarında yaşanan daralma ve pazar kaybı önemli seviyelere ulaştı. Dolayısıyla kur ile enflasyon arasında dengeli bir korelasyonun tesis edilmesini bekliyoruz.”



KOBİ’lerin Desteklenmesi, Yatırım Ekosistemini Güçlendirir

Kredi büyümesine getirilen sınırlamanın enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunun farkında olduklarını belirten Avdagiç, bu sınırlamanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. “KOBİ temelli ekosistem iyileştirildikçe büyük ölçekli yatırımların çekilmesi mümkün hale gelir,” dedi.

Kur ve Enflasyon Arasındaki Makas Alarm Veriyor

Kur artışlarının enflasyonla olan bağının kopmasının ihracat açısından büyük bir sorun oluşturduğunu belirten Avdagiç, kur ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşmasının alarm verici olduğunu söyledi. Özellikle tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon gibi sektörlerdeki daralmaya dikkat çeken Avdagiç, “Kur ile enflasyon arasında dengeli bir ilişki tesis edilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.



Türkiye Ekonomisinin Mücadele Yolu, 

Avdagiç, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında karşılaştığı zorluklara ve gelecekte karşılaşacağı olası senaryolara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özellikle, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin ve döviz kuru dalgalanmalarının yarattığı sorunların altını çizdi. Avdagiç, üretim, istihdam ve ihracatın zarar görmemesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı, 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen bir etkinlikte, yüksek teknoloji yatırım programının duyurulduğunu belirten Avdagiç, bu programın Türkiye sanayisine katkı sağlayacağına ve ülkenin rekabetçi yapısını güçlendireceğine olan inancını ifade etti.



İstanbul’un Ticaret Merkezi Olarak Önemi, 

Avdagiç, İstanbul’un Türkiye’nin ticaret merkezi olarak önemine vurgu yaparak, şehrin ekonomik yapısının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki harcama kapasitelerinin düşmesi konusundaki endişelerini dile getirdi.

Eğitime ve Gençlere Destek, 

Fatih Belediyesi ile iş birliği içinde yürütülen projelere değinen Avdagiç, gençlere yönelik yapılan çalışmalardan memnuniyetini dile getirdi ve bu projelerin devam etmesinin önemine dikkat çekti.

Ayrıca, Eylül ayında gerçekleştirilmesi planlanan yeni projeler hakkında bilgi vererek, İTO’nun geleceğe yönelik hedeflerini paylaştı.

yilmazparlar@yahoo.com

1 Temmuz 2024 Pazartesi

98. Gazi Koşusu-Yılmaz Parlar

 



  Nefes Kesen Yarış 98. Gazi Koşusu

İstanbul’un tarihi Veliefendi Hipodromu, 98. Gazi Koşusu'na ev sahipliği yaparken, at yarışı tutkunları için unutulmaz bir gün yaşandı. Türkiye'nin en prestijli at yarışı olan Gazi Koşusu, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleşti. Yarışın sonunda kazanan at ve jokeyi, zaferlerini büyük bir sevinçle kutladı.



Şampiyonun Hikayesi

98. Gazi Koşusu'nu kazanan at ve jokeyi, yarışın hemen ardından yapılan törenle ödüllerini aldı. Bu yılın şampiyonu, güçlü performansı ve stratejik koşusuyla dikkat çeken 'Dragon Flame' oldu. Jokeyi Akın Sözen ise, kusursuz yönetimiyle bu büyük zaferin mimarı oldu. Safkan At sahibi Emrah Agun, Kazanan ekibin sevinci ve duygusal anları, seyirciler tarafından büyük bir alkışla karşılandı.



Onurlu Konuklar; 1. Ordu Komutanı ve Garnizon Komutanı Ali Sivri ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Vali Davut Gül

Bu yılki Gazi Koşusu'na değer katan unsurlardan biri de ödül töreninde yer alan önemli isimlerdi. 1. Ordu Komutanı Garnizon Komutanı Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, etkinliğin onur konukları olarak ödülleri takdim ettiler.



Yarışı kazanan jokey Akın Sözen'in plaketini 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Ogeneral Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu takdim etti.

1. Ordu Komutanı Garnizon Komutanı Ali Sivri, güçlü liderliği ve saygın kişiliği ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir temsilcisidir. Kendisinin Gazi Koşusu'na katılımı, etkinliğin anlam ve önemini bir kat daha artırdı. Yarış sonunda kazanan ekibe ödüllerini takdim ederken, sergilediği nazik ve kararlı tavrı, tüm izleyicilerin takdirini topladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, şehrin gelişimine katkıları ve halkla kurduğu güçlü bağlarla bilinen bir liderdir. Gazi Koşusu'na verdiği destek ve etkinlikteki varlığı, İstanbul'un bu tarihi yarışa verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi. İmamoğlu'nun sıcak ve samimi yaklaşımı, etkinliğe katılan herkes tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.



Dragon Flame isimli safkanın sahibi Emrah Agun'a kupasını Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı Ebubekir Gizligider verdi



Tarihin İzinde Bir Koşu

Gazi Koşusu, ilk olarak 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk adına düzenlenmiş ve o günden bu yana Türk atçılığının en önemli etkinliği haline gelmiştir. Bu yılki yarışta, ülkenin dört bir yanından gelen en hızlı ve en yetenekli atlar yarıştı. Veliefendi Hipodromu'nun tarihi atmosferi, bu prestijli etkinliğe ev sahipliği yaparken, seyirciler unutulmaz anlara tanıklık etti.



Büyük Heyecan ve Kıyasıya Rekabet

Yarışa katılan atlar ve jokeyler, aylar süren hazırlıkların ardından, büyük ödül için piste çıktılar. Bu yılki Gazi Koşusu, sadece bir yarış değil, aynı zamanda atçılığın sanatı ve sporunun kutlandığı bir festival niteliğindeydi. Tribünleri dolduran binlerce seyirci, yarış boyunca büyük bir heyecan yaşadı ve her anı nefeslerini tutarak izledi.

22 safkan katıldığı, 2 bin 400 metre çim pistte koşulan yarışı Emrah Agun'un sahibi olduğu, Akın Sözen'in jokeyliğini yaptığı Dragon Flame isimli safkan, 2: 28: 36'lık derecesiyle kazandı. Jokey Akın Sözen kariyerinde ilk kez Gazi Koşusu'nu kazanmış oldu.



At Güzellik Yarışı düzenleyen organizatör İlginay Göksel ile Yarış hakkında söyleşi

Gazi Koşusu’nun bir diğer dikkat çeken tarafı da, atların hızları kadar güzelliklerinin de ön plana çıktığı oldu.

At Güzellik Yarışı organizasyonu düzenleyen İlginay Göksel, yarışa katılan atların sadece hızlarıyla değil, aynı zamanda görkemli görünümleri ve zarafetleriyle de büyülediğini dile getirdi. Göksel, "Bu muhteşem atlar, sadece hızlarıyla değil, zarafetleri ve ihtişamlarıyla da göz kamaştırıyorlar. Her biri adeta bir sanat eseri gibi, hem güç hem de güzelliği aynı anda taşıyor" dedi.

Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleşen 98. Gazi Koşusu, at yarışı tutkunları için unutulmaz bir deneyim sundu. Bu prestijli yarış, sadece kazananlar için değil, tüm katılımcılar ve seyirciler için bir başarı hikayesi olarak hafızalarda yer etti.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Haziran 2024 Çarşamba

Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği-Yılmaz Parlar

 



 Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği

Biz Birlikte Güçlüyüz" Programı Kapsamında "Zengezur’un İşçiliği" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, iki ülke arasındaki sanat ve kültür bağlarını daha da güçlendirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi doğrultusunda Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde düzenlenen “Zengezur’un İşçiliği” sergisi, “Biz Birlikte Güçlüyüz” programı adı altında sanatseverlerle buluştu.



Sanat ve Kültürün Birleştirici Gücü

“Biz Birlikte Güçlüyüz” programı çerçevesinde düzenlenen sergi, sadece iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerini yansıtan bu etkinlik, gelecekteki iş birlikleri için de sağlam bir temel oluşturdu.



Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği ve Kemale Cabbarova’nın Başkanlığını yaptığı Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği iş birliğiyle 'Biz Birlikte Güçlüyüz' programı kapsamında ' Zengezur’un İşçiliği' isimli Sergi,  Valide Sultan Gemisi'nde sergilendi.



Kültürel İş Birliğinin Güçlü Bir Yansıması

Kültürel değerlerini ve tarihini yansıtan bu sergi, Azerbaycan ve Türkiye'nin sanat ve kültür alanındaki iş birliğinin somut bir örneğini oluşturdu. Sergi, Zengezur’un zengin tarihi ve sanatsal mirasını gözler önüne seren eserlerle doluydu. El işçiliğinin ustalıkla sergilendiği bu etkinlik, katılımcılara Zengezur’un benzersiz estetiğini ve zanaatını yakından tanıma fırsatı sundu.



25 haziran 2024 Salı Günü Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın tahsis etdiği Valide Sultan Gemisi'ndeki etkinliğe Azerbaycan'ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade, Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer, Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova başda olmak üzere Büyükelçilik ve Başkonsolosluk Temsilcileri,  Parti Temsilcileri, Müze ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanları katıldılar. İki ülke milli marşları sonrası açılış konuşmaları gerçekleşti.



Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova Türk dünyasının coğrafya olarak parçalandığını her tarafta her türlü sanatı gördüğümüzü bunları derlemeye birlikte olmak için yola çıktıklarını söyledi. “Biz birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanı armağan ettiği Türkiye'de Azerbaycan arasında kültür alanında imzaladığı kararname bizlere teşvik etmiş projelerin hazırlamasına ilham kaynağı oldu. Bu bizi büyük zaferlere, ve çevrelere götürür. Bizim en büyük şerefimiz eğitim, tarih ve değerlerimizde. Biz bunu birlikte başaracağız.” dedi



 Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade konuşmasında; “Azerbaycan tarihi ve kültürel değerleriyle bilinen kadim bir Türk yurdudur. Bugün Azerbaycan’ın zengin mirasını burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Tarih boyunca bu topraklar Azerbaycan’ın kültürel ve turistik merkezi olmuştur. Ne yazık ki, 19. yüzyılın başında büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Farklı bölgelerden gelen yerleştirmeler ve politik baskılar sonucunda Azerbaycan toprakları zor bir dönemden geçmiştir.



1920 yılında Azerbaycan topraklarının bir kısmı Ermenistan’a verilmiştir. Bu durum, Azerbaycan ile kardeş ülkemiz Türkiye arasında coğrafi bir kopuşa yol açmış, Türk dünyasının bölünmesine yönelik kasıtlı bir hamle olmuştur. Cumhuriyetler döneminde, Azerbaycan halkı etnik temizlik ve baskılara maruz kalmıştır. Ermeni yerleşimciler, Azerbaycan’a ait kültürel, tarihi ve dini anıtları yok etmişlerdir. Örneğin, 19. yüzyılda başkentimizde inşa edilen camiler, sadece birkaçının günümüze ulaşmasıyla büyük bir tahribata uğramıştır.

Bu nedenle, bugün burada kültürümüzü yansıtmak ve paylaşmak son derece önemlidir. Bu vesileyle, bu etkinliği organize eden tüm sivil toplum kuruluşlarına ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarında başarılar dilerim.” kültürü vurguladı

Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov; “Bugün, kültür ve medeniyetimizin güzelliklerini sizlerle paylaşmak için burada toplandık. Edebiyatın tarihini kardeş ülke Türkiye'de tanıtmak ve yaymak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikte, sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 Azerbaycan halkının binlerce yıllık yaratıcı birikimini, medeniyet ve kültürel miraslarını, sanatsal başarılarını bu etkinlikte sizlere sunuyoruz. Azerbaycan’ın mimari örnekleri ve büyük Türk dünyasının ortak kültürel mirası, geleneksel unsurlarla harmanlanmış olarak karşınızda sergileniyor.

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde, son elli yılda izlenen politikalar ve kararlı adımlar sayesinde, halkımızın dini ve kültürel kimliği korunmuş ve yaşatılmıştır. Kırk dört günlük savaşta, otuz yıla yakın bir süre işgal altında kalan topraklarımızı geri almak için verdiğimiz mücadelede ordumuz büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın kararlı duruşunun ve birlikteliğinin bir sonucudur.



 Bu bölgede yaşanan demografik değişiklikler ve zorluklar, halkımızın azmi ve kararlılığı sayesinde aşılmıştır. 1830 yılından bu yana Pehlivanlar ve Nakşibent tarikatı mensuplarının yaşadığı bu topraklarda, 1948 yılında Azerbaycanlıların kendi topraklarına dönme arzusu gerçekleşmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, 28 Mayıs 1918 tarihinde ilan edilmiş ve bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelemiz devam etmiştir.

 Bugünkü etkinlikte, binlerce yıllık kültürel ve mimari mirasımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Terör baskılarına rağmen, Azerbaycan halkı kültürel ve dini değerlerini korumaya devam etmiş, ideolojiler değişse de bu değerlerimizi yaşatmaya kararlılıkla devam etmiştir.” Açıklamalarda bulundu.

 Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yaptığı kısa konuşmada Türk tarihinin Türk sanatındaki eserlerin eşsizliğini, özgünlüğünü mükemmelliğini dile getirdi.

Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer özetle “İstanbul Boğazı'nda, Eğitim Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz bu Bu etkinlik, inançlı ve kültürel bakanlıklarımızın iş birliği ile güçlenmiş, kültür miraslarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacını taşımaktadır.

Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, dernek olarak kültürel miraslarımızı korumaya, kültür ve tarihimizin şanlı geçmişini geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. Türkiye ve tüm Türk cumhuriyetlerinde, kültürel etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Eğitim alanına yapılan yatırımların, geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyor ve gençlik teşkilatımızla bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Dernek olarak, ülkemizin geleceği için devletine gönülden bağlı, aydınlık ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir toplum oluşturma hedefindeyiz. Karanlıkları eğitimle aydınlatacağımıza ve bu yolda başarıya ulaşacağımıza olan inancımız tamdır.” İfadelerini kullandı.



Serginin Öne Çıkan Detayları

İskender Serdarlı'nın Zengezur’un Takı Kutusu: Zengezur’un doğal güzelliklerinden ve kültürel mirasından ilham alınarak üretilen eserler, zengin motifler ve ince işçilikleriyle dikkat çekti.



 Mücevheratın Sanatsal İşçiliğinde Bir Ustalık Eseri

İskender Serdarlı, Zengezur’un doğal güzelliklerinden ilham alarak tasarladığı yeni takı kutusu koleksiyonuyla göz kamaştırdı. Bu eşsiz koleksiyon, sadece bir takı saklama aracı olmanın ötesinde, sanat ve zanaatin kusursuz bir birleşimini yansıtıyor.

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Katılımcılar, eserlerin zarif detaylarını ve ustalıkla işlenmiş motiflerini büyük bir hayranlıkla inceledi. Özellikle el işçiliğinin detayları ve tarihi dokunun modern bir anlayışla yeniden yorumlanması, ziyaretçilerden tam not aldı.

Serdarlı'nın koleksiyonunda yer alan takı kutuları, farklı boyut ve şekillerde sunulmakta olup, her birinin kendine özgü bir hikayesi var. Kutuların iç kısmında, ipek ve kadife gibi lüks kumaşlar kullanılarak takılarınızın en iyi şekilde saklanması ve korunması sağlanmış. Ayrıca, kutuların dış yüzeyinde kullanılan ahşap ve metal işçiliği, usta ellerin emeğini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor.

Programda Nazlı Bağırova’dan Qaval dansı, Hazerfem Dans Topluluğu gösterisi, ses sanatçısı Visela Askerova ve piyanoda Fidan İsmailova ile Azeri ezgileri sergilendi.

yilmazparlar@yahoo.com

3. Bursa Gastronomi Festivali-Yılmaz Parlar

  ANASAYFA ...