24 Ocak 2021 Pazar

Zulmet Ama Zulmetme

 



  Zulmet Ama Zulmetme

Ortak Ses, “Zulmet”

Zihnin ve duyuların yaşamı arasındaki aracı olan müzik insanlar için ortak bir dildir. 

Şarkı okurken ağlayabilen, birer yağmur gibi damla damla kalbe sızan, müziğin sesinden doğan yüce heyecanı yansıtan, yüzü güzel harika bir sanatcı Derya Şen hakkında birkaç söz… 



Gerçek duygular kelimelerde değil, ruhtadır.

Pek çok sanatsal yeteneklerine ek olarak var olan sesiyle müzik dünyasının yıldızları arasına giren Tv dizi ve sinema oyuncusu Derya Şen Zulmet melodisiyle bize verdiği mesajlar sonsuzluğun sınırına getiriyor.

“Derya Şen Oyunculuk Atölyesinde”, Zulmet isimli şarkının lansmanını yapan, yetenekli sanatcı, Derya Şen, çeşitli disiplenler yelpazesinden beslenmesinin gücüyle müzik dünyasına yeni ve özgün ses olarak silinmezler arasına adını yazdırdı.

Sanatcı Derya Şen’in Zulmet isimli şarkısı, sözlerine yüklenen mana büyüklüğünü anlama fırsatı verirken, şarkının ruhu günlük yaşamın tozunu adeta temizliyor.

Zulmet şarkıda duyguların özeti vücut bulmuş, hiçbir şeyden bahsetmeden her şeyi söyleyebiliyor. Bilinçlerin derinlemesine nüfuz ederek mesajlar veriyor.

İyi performans, yaratıcılıkla eş anlamlıdır. 

Derya Şen bireysel yorumuyla Zulmet müzik parçasını ruhsallaştırmış. Dinleyicileri ve izleyicileri çevreleyen yaratıcılık, nezaket, ışık, derin sevgi Performansıyla o kadar güzel ve duygulu ki kalblere hitap ediyor, yürekleri ısıtıyor, arındırıyor ve iyiye yönlendiriyor.

Herhangi bir yorum, icra edilen müziğe bireysel bir yaklaşımı varsayar ve bu durumda bestecinin niyetleri, sanatçının bireyselliğinin prizması yoluyla, iç özgürlüğü yoluyla yeniden üretilir. Bununla birlikte, sanat özgürlüğü aynı zamanda iç disiplinle de güçlenir.

Yorum özgürlüğünün, belirli bir sanat kültürüyle gelişen yeteneklere doğrudan bağlı olduğu açıktır. Eserin doğru yorumlanmış olması ve buna bağlı olarak doğru sanatsal imgenin yaratılması yolundaki en önemli anlardan biri olarak, özgünlüğünün doğru anlaşıldığıdır.

İlk aşamada, eserle tanışan sanatçı Derya Şen, eserin tarzına, melodisine, uyumuna, ritmine, biçimine, tarzına ve türüne, müzikal anlatım araçlarına ve aynı zamanda esere dayalı zihinsel bir sanatsal imge yaratmış.

Eserin incelemenin temelinde, diğer performans örneklerini dinleme, aynı zamanda, bilgi analizi ile birlikte, icracı teknik zorluklarıda aşmış,

Sevilen sanatcının varlığı, performansı keyif verirken yaşadığı kalbi en parlak mutluluğu veriyor. Adeta güzel seslerde somutlaşan huzur.

Derya Şen’in samimi olarak söylediği ‘"Zulmet" şarkısı geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olup benzersiz eserini harika jestlerin esnekliğiyle boyuyor. Büyüleyici gülümsemesi, romantik, dram  içeriği aklımız havada… diyerek göklere çıkarıyor.


Sanatçı Derya Şen sahneye boşuna çıkmadı. 



15 yıl boyunca, inanılmaz derecede parlak, son derece yakın ve anlaşılır bir sanatçıya dönüşmeyi başardı. Olağanüstü yeteneğini insanlara verdi. Çok haklı olarak sanatçının gerçek amacı, mümkün olduğu kadar çok insanın ismini bilmesi değil, sanatçının olabildiğince çok insana iyilikle dokunabilmesidir."


Şarkı, bir kişinin yaşayabileceği tüm duyguları yansıtıyor. Hem beklenmedik neşeye hem de sessiz üzüntüye neden olabiliyor. Sanatçı Derya Şen’in eşsiz yeteneğiyle sunduğu çarpıcı performansına hayranlık duymamak mümkün değil 


Zulmet Şarkı kimliği Yorum Derya Şen, Yapım; Dark’n dark müzik yapım. Söz ve müzik Derya Karaman Aranjör Emrah Menteş.


yilmazparlar@yahoo.com


20 Ocak 2021 Çarşamba

Markalaşmak Neden Önemli

 



    Markalaşmak Neden Önemli

Ürünü değerli yapan marka, markaya değer verende ödül.

Lob'in Turkey Başkanı Fahri Ustaoğlu,  2021 Uluslararası Marka Liderleri Zirvesinde ürünün markasına yapılan yatırımın çok önemli olduğunu vurgulayarak,  “Marka, o ürüne kıymet, kişilik, isim veren bir değer. Markalaşmaya çok önem vermek gerekiyor."  dedi.



Başkanlğını Fahri Ustaoğlunun koordinatörlüğünü Fehim Ustaoğlunun yaptığı Lob'in Turkey tarafından düzenlenen 2021 Uluslararası Marka Liderleri zirvesi,19 ocak 2021 salı günü Tarabya, Vilayetler Evinde gerçekleştirildi. 

Hızla gelişen dünyamızda rekabetçi ve sürekli değişen marka ortamında yenilikçilik, çeviklik ve tüketici içgörüleri ile marka başarısını sağlayanlar ödüllendirildi.

Sunumu oyuncu Metin Yıldız ve Ceylan Yılmaz’ın, Kırmızı halı sunumunu Best Model 2020 Yüz güzeli Aleyna Deniz’in üstlendiği Zirvede yapılan konuşmalarda; Rekabetçi markaların merceğinden, marka pazarlama ekosistemini etkileyen, tüketicilerin zamanı ve ilgisi için verilen mücadele, dijital deneyimin gittikçe parçalı hale geldikçe yoğunlaştığı, değişim yaşandığı, tüketicilerin gerçek insan bağlantısı ve aidiyeti için çevrimiçi topluluklara yöneldiği, çevrimiçi topluluğun rolü ve değeri önem kazandıkça, rakip markalar tüketicilere daha derin, daha hızlı bir şekilde ulaşma fırsatını yakalayan markalara sahip olduğu vurgulandı.



Yerli yabancı katılımcılarla oldukca yoğun ilgi gören ve elit bir davetlinin icabet etdiği zirvede; Tüketici Diyaloğu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Ortadoğu Başkan Yardımcısı Ekonomi Senatörü Musa Karademir moderatörlüğünde birde, marka ile ilgili panel programı yer aldı.

Panelistler; Consulta iletişim ve marka yönetim hizmetleri kurucusu Nilgün Cengiz “Markaların iletişim stratejileri”,Tüketiciyi güçlendirme yönetim kurul başkanı Jale yanılmaz “Tüketicilerde marka bilinci”, Medya mensubu Yılmaz Parlar “Marka ve medya” konuları hakkında bilgi paylaştılar.

Panelde; Marka değerinin temel boyutlarından biri olan marka bilinci, bir markayı değerlendirme kümesine dahil etmenin ana faktörü olduğu,

genellikle tüketicilerin satın alma kararının bir ön koşulu olarak kabul edildiği, marka farkındalığının önemi ifade edildi.

Bir marka iletişim stratejisi, özünde, gerçek bir işin veya markanın dünyaya doğru zamanda doğru insanlarla doğru şekilde konuşacak şekilde iletilmesinin bir yansıması olduğu, dünyaya verdiği fayda, hikaye oluşturabilecek en temel bölümlere, şirketin gerçekte ne yaptığı, anahtar tipteki insanlara hitap etmesi gerektiği gibi bilgiler dile getirildi. 

Günümüzün sofistike medya ortamı, bilgili pazarlamacılar için her zamankinden daha fazla araç ve platform sunduğu günümüzün en yenilikçi pazarlamacılarının, markalarını büyütmek tüm medya stratejileri, oluşturma sırasında aynı yaklaşımı benimsedikleri belirli hedefleri ve belirli demografisi olmaı gerektiği şeklinde özet olarak paylaşıldı.



Ödüle layık görülen Tüm Kalkınma İş Adamları ve Girişimciler Derneği (TÜMKİAD Başkanı Nihat Tanrıkulu teşekkü konuşmasında “Birilerinin emrinde olan değil devletçi olanların ve devletin emrinde olan iş dünyasının yeni yüzü olsun diye bir STK kurduk tüm dünya bunu böyle bilsin. Bize katılmak isteyenlerde bunu bilerek gelsin yoksa içimizde barınamaz…Allahtan korkan  kimseden korkmaz..” gibi sözlerle müstakil olduklarını açıkladı.

Pheda menager Dr. Esat Başaran zayıflama ve diyabet için alternatif ilaç hakkında bilgi verdi.

Ödül törende ayrıca  "Türkiye'nin Uluslararası Haber Ajansı Markası" ödülü Anadolu Ajansına, "Yılın Ekonomi Kuşağı" ödülü A Para kanalında "Seans Öncesi" programını sunan Şafak Tükle Uysal'a, "Yılın En İyi Spor Programı ve Sunucusu" ödülü "VAR Odası" programıyla Ertem Şener'e verildi.



Ödül plaketlerin yanı sıra verilen sertifikaların ödül sahibi isimleri kaligraf sanatcısı Fatma Geyik tarafından yazıldı. 

1988 yılında Türkiye'nin ilk Tüketici Dergisi ile tüketicinin bilinçlenmesi, tüketici haklarının yaygınlaştırılması ve kalitenin yükseltilmesi için çalışmalar yapmaya başlayan LOB'IN (Leaders Of Branding Intelligence Summit) ekibi Fahri Ustaoğlu başkanlığında Fehim Ustaoğlu koordinasyonunda 34 yıldır faaliyetlerini yurtiçinde ve yurtdışında sürdürmektedir.


yilmazparlar@yahoo.com

12 Ocak 2021 Salı

Veribilim Yazılım, İnovaLİG Türkiye Şampiyonu oldu

 



 


Veribilim Yazılım, İnovaLİG Türkiye Şampiyonu oldu 


Veribilim Yazılım, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdırdı. 61 ilden 1.236 firmanın başvurduğu yarışmada, Veribilim Yazılım Şirketi Veribase.com markası ile, İnovaLİG 2019 İnovasyon Döngüsü kategorisinde Türkiye Şampiyonu oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından düzenlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılan 8.Türkiye İnovasyon Haftası etkinliğinde, dereceye giren firmalara ödülleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ve TİM Başkanı İsmail Gülle tarafından verildi. Birincilik ödülünü Veribilim Yazılım Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Bülent Sarı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TİM Başkanı İsmail Gülle’den aldı. 


Türkiye’nin en İnovatif firmalarından birisi olduğu tescillenmiş oldu 


İnovaLİG 2019 İnovasyon Döngüsü Birinciliği ödülüne ilişkin görüşlerini paylaşan Veribilim Yazılım Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Bülent Sarı, şunları söyledi: 

“İnovasyon konusunda ülkemizin yerli ve milli yazılım firmaları arasındayız. İnovasyon, şirketimiz için her zaman öncelikli bir konudur. Sürekli olarak müşterilerimize ve kullanıcılarımıza; daha iyi nasıl hizmet verebiliriz ve hayatlarını nasıl kolaylaştırabiliriz diye düşünüyoruz ve yazılım çözümlerimizi buna göre geliştiriyoruz. Yarışmaya başvuran 1.236 firma arasında seçilerek, Kobi ölçeğinde İnovasyon Döngüsü kategorisinde Türkiye Şampiyonu olarak Türkiye’nin en inovatif firmalarından biri olduğumuz bu ödül ile tescillenmiş oldu” dedi. 


Başarının anahtarı “İnovasyon’dan” geçiyor 


Firma olarak daima inovasyona yönelik projeler yürüttüklerini belirten Veribilim Yazılım Kurucu Ortağı ve Satış Pazarlama Müdürü Duygu Sarı, şunları kaydetti: 

“Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Girişimcilik, İnovasyon, Yönetim konularında tamamladığım yüksek lisansla birlikte, şirketimizde pek çok konuda stratejik yönetsel kararlar aldık. Bunlardan bir tanesi de inovasyon oldu. Başarının anahtarı “inovasyondan” geçiyor. Bu bakış açısıyla çalışmalarımızda her zaman inovasyona yönelik projeler yürütmeye devam edeceğiz. Inovalig yarışması, heyecanla başvurduğumuz ve birinciliği hedeflediğimiz bir yarışmaydı. “Bir fikrim var” modülümüz ile İnovasyon Döngüsü kategorisinde birinci olmak Veribilim Yazılım ekibi olarak bizleri çok gururlandırdı ve bundan sonraki çalışmalarımızda da bizi motive edecek” diye konuştu. 



“Bir Fikrim Var” Modülü Birinciliğe taşıdı 


İnovaLİG 2019’da “Bir Fikrim Var” modülünün birinciliği getirdiğini ifade eden Veribilim Yazılım Kurucu Ortakları  Bülent Sarı ve Duygu Sarı, şunları anlattı: 

“İnovaLİG ödülünü, geliştirdiğimiz “Bir Fikrim Var” modülümüz ile aldık. Tüm kullanıcılarımıza, çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza açık bir modüldür. Tüm kullanıcılar ekranlarında bulunan bu modül üzerinden, şirketimize yılda yaklaşık 600 civarında fikir iletiyor, biz bu fikirleri alarak ar-ge ekibimizle değerlendiriyoruz ve ortalama 450’sini hayata geçiriyoruz. 10.000 kullanıcı, sürekli fikirlerini iletiyor ve bu da sistemlerimizin ileri düzeyde gelişmesini sağlıyor.  Herhangi bir ilaç firmasının A’dan Z’ye tüm satış ve pazarlama yazılım altyapısını sağlıyoruz. Müşteri veritabanlarından saha ekibinin planlanmasına ve segmentasyonuna; ziyaret ve sipariş süreçlerinin yönetilmesinden sunum işlemlerine kadar tüm ihtiyaçlarını sistemimiz üzerinde bulabiliyorlar. Veribilim Yazılım olarak Veribase.com markamız ile Türkiye’de ilaç sektöründe CRM denildiğinde ilk akla gelen lider markayız” şeklinde sözlerini tamamladı. 




İnovaLİG 2019 yılı hakkında: 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG’in sekizincisini, 8.Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında düzenledi. İnovaLİG ödülleri inovasyonun 5 ana kategorisinde (İnovasyon Stratejisi, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü, İnovasyon Döngüsü, İnovasyon Kaynakları, İnovasyon Sonuçları)  her yıl sahiplerini buluyor. Hem büyük firma, hem kobi olmak üzere 2 ayrı ölçekte İnovaLİG şampiyonları belirleniyor. İnovaLİG 2019 yarışmasına, 61 ilden 1.236 firma, inovalig web sitesi üzerinden başvurusunu yapmıştı. İnovaLİG 2019 ödül töreni 18 Aralık 2020 tarihinde yapıldı. 



yilmazparlar@yahoo.com

27 Aralık 2020 Pazar

Skalite Ödülü “Fidan”

 



   Skalite Ödülü “Fidan” 

Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı Skal İstanbul Kulübü, 1998 yılından beri kesintisiz olarak yaptığı, Dünya SKAL’ında da bir ilk olup pek çok ülkeye de “kaliteye verilen önem” konusunda ilham veren Skalite ödül törenini online gerçekleştirerek Skalite ödülünü, turizme hayat veren değerli SKAL üyelerine, “Hatay’a Hayat ver” Turizm Ormanı sosyal projesine fidan bağışlayarak vermiş oldu. 



Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm paydaşlarını ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren Skal İstanbul Kulübü, 23 yıldır düzenlediği, kalite odaklı tek ödül olan Skalite ödül törenini bu yıl online olarak gerçekleştirdiği zoom toplantıya Skal İstanbul Kulübü üyeleri, Skal Türkiye Federasyon Başkanı Savaş Çolakoğlu, Skal Türkiye Bölge Başkanları, geçmiş dönem Dünya Başkanları Salih Çene ve Hülya Aslantaş, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı ve Eresin Hotel Başkan Yardımcısı Müberra Eresin, Amerika’dan Skal International Başkan Yardımcısı Burçin Türkkan, İspanya’dan Skal International CEO’su Daniela Otero, Fransa’dan Skal International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı ve Skal International Paris Kulübü Başkanı Karine Coulanges, İtalya’dan Skal International Roma Kulübü Başkanı Paolo Bartolozzi ve Avustralya’dan Skal International Sidney Kulübü Başkanı Malinda Brown gibi önemli isimler katıldı. 



Gecede ünlü piyano sanatçısı ve besteci Tuluyhan Uğurlu da online olarak canlı performans sergiledi. Skalite buluşmasını müziğiyle onurlandıran Uğurlu, yeni yıl için iyi dileklerde bulundu. 

Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen’in açılış konuşması ardından, Skal İstanbul Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Devrim Yalçın’ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda tüm Skal İstanbul üyeleri ve eski başkanları geçmiş yıllarda yapılan Skalite Törenleri ile ilgili anılarını paylaşarak yeni yıl mesajlarını ilettiler. 



Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen, “1998 ülkemiz için çok özel bir seneydi. 1923 yılında Büyük Önderimiz Atatürk tarafından temelleri atılan Türkiye Cumhuriyeti ‘nin 75. Yaşı kutlanıyordu. Bu amaçla, o yıl pek çok kurum ve kuruluş tarafından Cumhuriyetimizin 75. Yılı özelinde etkinlikler gerçekleştiriyordu.

 1998 yılında kulübümüz Yönetim Kurulu, sonradan Skål International Dünya Başkanı da olan, sevgili Hülya Aslantaş’ın Başkanlığında “SKAL” ve “Kalite” kelimelerinin birleştirilmesiyle “Yaşasın Cumhuriyet” diyerek Skalite’yi hayata geçirdi.



Skalite nin amacı sektörümüzde kaliteyi öne çıkartan hizmetleri, faaliyetleri, etkinlikleri ödüllendirmek, bu konuda turizm sektörünün tüm paydaşlarını özendirmek ve bu vesileyle de Türk Turizmi’nin gelişimine katkıda bulunmaktır.

Sektörümüzde 1998’den beri kesintisiz olarak yapılan ve kalite odaklı tek ödülü olan Skalite, aynı zamanda Dünya SKAL’ında da bir ilk olup pek çok ülkeye de “kaliteye verilen önem” konusunda ilham vermiştir.

Gönul isterdi ki, Skalite’yi şanına yaraşır bir şekilde yapalım, ancak olağanüstü  bir yıl geçiriyoruz. Tüm dünyayı derinden etkileyen ve insan hayatını da tehdit eden, benzeri yaşanmamış bir yıl! Bu durumdan da en çok etkilenen, maalesef sektörümüz...



 Siz değerli üyelerimizi bu zor yılı geride bırakırken sektöre güç veren dirayetleri için ödüllendirmek, birlikte sektörümüzün parlak yıllarını hatırlayıp moral toplayacağımız bir buluşmaya imza atmayı hedefledik. 

Turizme hayat veren siz değerli üyelerimizi, turizm   akademisyenleri önderliğinde başlatılan “Hatay’a Hayat ver” Turizm Ormanı sosyal projesine fidan bağışlayarak ödüllendirmek istedik.

2021’e umutlarımızı tazeleyerek girerken yanımızda çok özel dostlarımız var. Skal International Baskan Yardimcisi Sevgili Burcin Turkkan, Skal International Ceo’su Daniela Otero, Skal International Gecmis Donem Dunya Baskani, Ikiz Kulubumuz Skal International Paris Kulübü’nün Baskani Karine Coulanges, Ikiz Kulubumuz Skal International Roma Kulübü’nün Başkani Paolo Bartolozzi Ve Degerli Uyeleri Antonio, Augusto, Alberto, Ikiz Kulubumuz Skal International Sydney Kulübü’nün Baskani Melinda Brown,Bu özel buluşmamızda bizleri yalnız bırakmadılar. Skål International Başkanı Bill Rheaume göreve başlamadan hemen önce bize iyi dileklerini ilettiği bir video yolladı. 

Sadece bununla da kalmadık...Dünyaca ünlü piyano sanatçımız ve besteci Tuluyhan Uğurlu bizler için canlı bir performans gerçekleştirmek üzere aramızda.

Skål Istanbul Kulübümüzün Geçmiş Dönem Başkanları, kendi dönemlerinde Skålite anılarını paylaşırken, sonrasında söz almak isteyen üyelerimize de mikrofonu açık tutacağız. 

Kısaca kenetlenerek, fiziksel olmasa da bir arada, sağlık sıhhat için iyi dileklerimizle güçlenerek, mutlu anılarla moralli bir şekilde 2020’yi geride bırakacak, 2021’e umutlarımızı tazeleyerek gireceğiz.

Sağlık, sevgi, barış, mutluluk hep beraberinizde olsun.” Şeklinde ödülün tarihini önemini özetledi. 



Önen ayrıca, sanatçı Tuluyhan Uğurlu’ya Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan bağışı sertifikasını takdim ederek, “Bir arada, iyi dileklerimizle güçlenerek, mutlu anılarla moralli bir şekilde 2020’yi geride bırakacak, 2021’e umutlarımızı tazeleyerek gireceğiz. Sağlık, sevgi, barış, mutluluk hep beraberinizde olsun.” Dedi.

1934 yılında kurulmuş Skål International, geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütüdür. 7 Haziran 1956 yılında kurulmuş olan Skål International İstanbul Kulübü, 109 ülkede yapılanmasıyla en geniş tabanlı sivil toplum örgütü olan Skål International’a bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Skål International İstanbul Kulübü, 239 üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile dünyanın en büyük Skål kulübü konumundadır. 

Skal International İstanbul Kulübü’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin 75’inci yılında Türkiye turizmine hediye olarak başlattığı Skalite ‘Turizm’de Kalite’ Ödülleri’nin amacı turizm sektöründe kalite ve kaliteye yapılan yatırımın çıtasını yükseltmeyi hedefleyen kişi ve kuruluşları ödüllendirmek olduğu kadar, kaliteyi bir yönetim felsefesi olarak benimsemiş bu kişilerin aynı zamanda sektör çalışanlarına örnek olmalarını sağlamak.

Günümüze kadar düzenlediği çeşitli toplantı ve sempozyumlarla turizm sektörünün güncel ve önemli sorunlarına çözümler sunan Skal International İstanbul, ilk kez 1998 yılında, Turizm’de kaliteyi ödüllendirmek için "Skalite Ödülleri" ile Türk turizminde kalite olgusunu gündeme getirdi. 

yilmazparlar@yahoo.com

26 Aralık 2020 Cumartesi

Haklarını Biliyormusun Tüketici

 



   Haklarını Biliyormusun Tüketici

Tüketici çıkarlarının savunucusu olarak hareket ederek, tüketicileri korumak, haklarını bilgilendirmek, eğitmek amaçlı tüketici refahını artırmaya ve tüketicileri kendilerini korumaları için güçlendirmeye kararlı yeni bir dernek, Tüketici Diyaloğu Merkezi (TÜDİYAD) kuruldu.




Yönetim Kurulu Başkanlık görevini, Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Ortadoğu Başkan Yardımcısı, Alipour Group Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Musa Karademir’in üstlendiği Tüketici Diyaloğu Merkezi (TÜDİYAD) adil bir pazarda güvenli ve sürdürülebilir tüketime yönelik tüketiciyi iyileştirme çabasında güvenilir ses olarak faliyetlerini sürdürecekdir. 

Kurucuları, kendi alanlarında yetkin ve uzman kişilerin gönüllü olarak oluşturduğu,  “Geçmişin Birikimi, Geleceğin Güveni” sloganıyla sivil toplum hayatına katılan TÜDİYAD, sivil toplum kuruluşu bir formda, kar amacı gütmeyen bir yapıda olup, tüketicilere yönelik iletişim yoluyla özel sektör, medya ve hükümet gibi diğer paydaşlarla ağ kurarak diyaloğ sağlıyacakdır.

Sürdürülebilir tüketim kavramını dikkate alarak tüketici çıkarları odaklı olarak adaleti desteklemek faaliyetleriyle, işlevleri proaktif, yapıcı ve azimle yerine getirmek niyetinde olan TÜDİYAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Musa Karademir, dernek hakkında “Sivil toplum kuruluşlarının, politika üretmeye katkı sağlaması önemlidir. Evrensel tüketici haklarının korunmasında, geliştirilmesinde ve güçlendirilmesinde, kurucular kurulu olarak, üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmek için çaba harcayacağız. Biz, şeffaflığı, hesap verebilirliği, kaliteyi, mükemmelliği, iyi yönetişim odaklılığını, sürdürülebilirliği, öz değerler olarak görmekteyiz. Şeffaflık ve hesap verebilirlik günümüz dünyasında çok önemlidir.  Şeffaflık; var olan bir bilginin açık toplum anlayışı kapsamında, kamuoyu ile paylaşılmasıdır.  Hesap verebilirlik de şeffaflığın tamamlayıcı olan bir kavramdır.Şeffaf kurumlar, kamuoyunun bilgi edinme özgürlüğüne açıkça cevap verebilen yapılardır. Yasal bir zorunluluk olmamakla beraber, kamuoyunu bilgilendirmeyi, toplumumuzun geleceği için yaptığımız faaliyetlerimizi ve finansal gelir-giderlerimizi “kamuoyuna” sunmanın, sosyal ve toplumsal bir görev olduğunun bilincindeyiz. Ayrıca, diğer paydaş ve bileşenler olan dernekler, federasyonlar ve konfederasyonlarla da sıkı işbirliği içinde olacağız. Avrupa Birliği ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla sürekli iletişim kuracağız. Başta AB fonları olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışı diğer hibe ve fonlardan yararlanarak, farklı projeler üreteceğiz. En önemli projelerimizden biri de“Birey-Toplum Stratejik Haklar Merkezi-TOHMER” olacaktır. TOHMER ile güçlü ve farkındalık yaratacak olan bir “tüketici ekosistemi” oluşturmayı hedefliyoruz. Bu ekosistem de tüketime konu olan evrensel tüm konular olacaktır ve tüketici haklarının korunmasında çalışan diğer tüm STK’lar, üniversiteler, sendikalar, barolar, dürüst üreticiler bir arada, etkin işbirliği ve güç birliği içerisinde hareket edecektir. Toplumu kucaklayan, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan, önceliği birey olan bir sivil toplum kuruluşu olarak, sorun-çözüm odağıyla hareket etmeyi hedeflemekteyiz.” Şeklinde dernek faliyetlerini özetledi 




Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bengü Bilik  de yaptığı açıklamasında “Tüketici haklarının korunması, geliştirilmesi ve tüketicilerin kendilerini koruyabilmeleri için gerekli bilinç düzeyini oluşturmayı amaçlıyoruz. Ayrıca rekabet hukuku alanında ve rekabetin korunması ve tüketici lehine oluşan haksız rekabetin giderilmesi için gerekli çalışmaları yapacağız. Tüketici haklarının birey ve toplumun genel haklarının korunması konusunda da mücadele edeceğiz.”dedi

Kişisel verilerin gizliliğini koruyarak temel değerler şemsiyesi altında tüketici uyuşmazlıklarının önlenmesi ve arabuluculuk yapılması, tüketicilerin kültür ve haklarını öğrenmek ve kendilerine yardımcı olma yeteneklerini geliştirmek için gençler, yaşlılar ve yeni göçmenler dahil olmak üzere toplumun çeşitli katmanlarına yönelik eğitim programları, söyleşiler, sergiler, eğitimler ve atölyeler düzenli aralıklarla gerçekleşecekdir.

Tüketicinin sesini ve ağını temsil etmek, insan haklarına saygı talebi, doğası gereği ahlaki değerlere dayanır. İnsanlık onuru için çok önemlidir. İnsan hakları olmadan insan potansiyeli tam olarak gerçekleştirilemez. İnsan hakları basitçe bu anlayışı bireysel seviyeden kitkesel topluma aktarır. 

İnsan hakları kavramının temelini oluşturan iki temel değer vardır: birincisi insan onuru ve ikincisi eşitliktir.  Bu anlayış evrensel olarak kabul edilmektedir. Uluslararası toplum, 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni kabul ederek insan haklarını korumaya olan sarsılmaz bağlılığını çoktan ilan etti. Stratejik haklar, ihtiyaç duyulan insan hakları konularında toplumun eğitilmesine yardımcı olur.  

Saygın tüketicinin koruyucu örgütü olan TÜDİYAD dernek, bağımsız ulusal, kar amacı gütmeyen, gönüllülük temelli bir kuruluştur. Güvenlik hakkı, Dinlenme hakkı, tazminat hakkı, Tüketici eğitimi hakkı, Sağlıklı bir çevre hakkı vs.gibi daha bir çok haklar konusunda öncelikli ele alacağı stratejik konularda çalışmalarını sürdürecekdir. 

TÜDİYAD Kurucular Kurulu

Musa Karademir (Yönetim Kurulu Başkanı), Bengü Bilik (Yönetim Kurulu Başkan Yrd.), Yılmaz Parlar (Yönetim Kurulu Başkan Yrd.), Işıner Güngör (Genel Sekreter, Halis Yılmaz (Kurucu Üye),Burhan Otçu (Kurucu Üye), Serpil Sabaz (Kurucu Üye), Nilgün Cengiz (Kurucu Üye), Dilek Türkmen (Kurucu Üye), Erinç Aşıcıoğlu (Kurucu Üye)


yilmazparlar@yahoo.com

23 Aralık 2020 Çarşamba

ÜRETİMDEN TÜKETİME HELAL PAZARI

 



ÜRETİMDEN TÜKETİME HELAL PAZARI

6. Dünya Helal Zirvesi’nin 22 Aralık’taki oturumlarında, “Üretimden Tüketime İslami Finansın Rolü”, “Helal Yaşam Tarzı”, “Helal Turizm”, “Helal Teknolojisinde Yaşanan Güncel Gelişmeler” konuları ele alındı. Discover Events organizatörlüğü ile Pullman Istanbul Hotel&Convention Center’da düzenlenen Helal Zirvesi’nde, 20 konuşmacı söz aldı. 


6. Dünya Helal Zirvesi’nin “Üretimden Tüketime İslami Finansın Rolü” oturumunda söz alan, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Dr. Tawfik Azrak, “Helal Ekonomi ile İslami Finans Arasındaki Entegrasyon: Gelişme ve Fırsatlar” başlıklı bir konuşma yaptı. “Küresel helal ekonomisi artık sadece Müslümanlara hitap etmiyor” diyen Azrak,  sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa’da, Çin’de, Japonya’da da helal ürünler var.  Sektör 2,3 trilyon Dolarlık bir hacme sahip. Büyüme oranı yüzde 20 olarak görünüyor. Böylece sektör hacmi yıllık 560 milyar Dolar olarak öngörülüyor. Bu ekonomi 2 milyar Müslüman tarafından destekleniyor ve bu da dünya popülasyonunun yüzde 28’ine tekabül ediyor. Müslümanların sahip olduğu GSMH, 2015 itibarı ile yaklaşık 10 bin 128 Dolar olarak gerçekleşti. Tüm bu büyüme arz-talep tarafından geldi. Küresel helal ekonomisinin süreçleri olarak görüyoruz bunları. İslami finans fonlamalarında son 10 yılda tekâfül öne çıkıyor. Küresel ölçekte yaklaşık bin 462 İslami finans kuruluşu var. İslami fonların değeri yaklaşık 137 milyar Dolar. Aynı şekilde 536 milyar Dolar da bir sukuktan bahsediyoruz. Helal ekonomi ve İslami finansın entegrasyonu önemli. Pandemi yüzünden 2020 sonunda küresel ekonomi yüzde 5 küçülme yaşayacak. İslami ekonomi sektörünü de etkileyen pandemi yüzünden Müslümanların harcamalarının da yaklaşık yüzde 80 küçüleceğini öngörüyoruz. Seyahat sektörü en büyük kaybeden olarak gözüküyor. 194 milyar Dolardan 58 milyar Dolara olan bir gerilemeden bahsediyoruz.” 



6 DÜNYA HELAL ZİRVESİ KONFERANSLARINDAN SATIRBAŞLARI

“Sürdürülebilir Helal Ekosistemi ve İslami Finansın Rolü” (Online katılım)

INCEIF Lisansüstü ve Mesleki Çalışmalar Dekan Yrd. Doç. Dr. Mohamed Eskandar Shah Mohd Rasid 

“Adil ve sürdürülebilir bir sistemden bahsettiğimizde büyük bir konuyu ele almış oluyoruz. INCEIF, İslami finansman konularında çalışma yapan bir üniversite. Kapsamlı bir ekosistem ortaya koymak için reel ekonominin büyümesini ele almalıyız. Müslüman dünyada 2 milyar insandan bahsediyoruz; yani ABD’nin 6-7 katı bir nüfus! Ama ekonomisi küçük kalıyor. Bu payı artırmamız, KOBİ’lere erişim sağlamamız gerekiyor. Finansmanı daha kapsayıcı hale getirirsek İslam dünyasındaki birçok sorunu çözebiliriz.”



“Avrupa’da Helal Karşıtı Hareketler”

İspanya Helal Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Direktörü Barbara Ruiz-Bejarano

“Avrupa'da İslam ve helalden bahsedildiğinde insanlar adil ekonomiden bahsetmiyor. Hali hazırda birçok Müslüman karşıtı hareket var Avrupa'da ve bu hareketler onları toplumdan dışlamak üzerine kurulu. Anti-helal kampanyalar Müslüman karşıtı propagandanın bir parçası. Şeriatı çok korkunç şekilde resmediyorlar; uygulanırsa özgürlüklerimizi kaybedeceğiz diyorlar.  Avrupa'da helal ürünlerin ciddi bir düzenlemesi yok; koşer'de de durum benzer.”



“Sağlıklı Yaşamda Helal Gıdanın Rolü”

Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Emine Akın

“Sağlıklı beslenme ihtiyacı Covid 19 ile belirgin ölçüde artış gösterdi. Ülkelerin nüfusları da hızlı şekilde yaşlanıyor. Dünya nüfusunun yakın zamanda 10 milyara ulaşması öngörülüyor. Bu rakamlardan, sağlık harcamalarının hızlı yaşlanma ve kronik hastalıkların artışıyla bağlantılı yükseleceğini söyleyebiliriz. 

Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı önemli. Bu önleyici tıp açısından da önemli. Hastalıkların önlenmesi tedavi geliştirmekten daha kolay. Beslenme ise sağlığımız açısından dönüştürücü bir güce sahip!” 



“Küresel Helal Yaşam Tarzında Üretimden Tüketime Her Yönüyle Helal”

Jasmine Holding CEO’su Dato Seri Mohd Rizal (Online katılım)

"Helal gıda ürünlerine talep artıyor. Pandemi sürecinde ve sonrasında yaşam tarzı anlamındaki değişiklikler çok belirgin şekilde olacak. Helal kıyafetler konusu da var. Pandemi sürecinde insanlar giydikleri kıyafetlerin malzemesine de özen gösteriyorlar. Çok daha temiz ve güvenli kıyafeti tercih ediyorlar. Helal yaşam tarzında bu önemli bir konu."



“Karayipler: Helal Turizm için Yeni Bir Fırsat”

Barbados Helal Experience (BHE) Kurucu Ortağı ve Direktörü Suleiman Bulbulia (Online katılım)

“Güney ve Kuzey Amerika arasında bulunan Karayip bölgesinde 7 bin ada bulunuyor. Bu bölge tropik iklime sahip ve yıl boyunca sahil tatili yapılabiliyor. Son 10 yılda ise helal turizm pazarında lider! Bölgede Müslümanların mevcudiyeti önemli. Uzun zamandır topluma entegreler. Helal gıda ürünlerimiz var, mescitlerimiz, helal turizme izin veren bir alt yapımız var. Helal bakış açısı sunuluyor. Helal turizmi yatırımı yapmak isteyenler için Karayipler’de imkân da sunuyoruz.”



“Helal Gıda Denetimi ve Sertifikasyonu Üzerine Yapay Zekânın Etkisi”

Prof. Dr. Hasan Yetim-İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

“Müslüman nüfus gıda güvenliğini sağlamak zorunda. Bu durumda tüketicilerin helal gıda bilgisine ihtiyacı ortaya çıkıyor. Teknolojiyi kullanarak tükettikleri gıdayı onay sürecinden geçirmeleri gerekiyor. Gıda uygulamalarındaki hizmetlerin kontrolü bağlamında yapay zekâlar devreye giriyor. Gıda denetimi teftişinde artık ‘bilgisayar teftiş teknolojileri’ gibi değişkenler söz konusu. Makineler bu işi tutarlı bir şekilde günde 24 saat, başarısızlık ya da yorgunluk göstermeden yapıyorlar. Bu anlamda ‘bir bilgisayar desteğine ihtiyacımız’ ve bu alanda ‘yeni teknolojiler’ var!  



Artırılmış gerçeklik, insan bilgisayar etkileşimi, uzaktan kumanda gibi yaklaşımlar da helal sektörünü güçlendirecek yaklaşımlar. Teknolojik ilerlemelerden fayda elde edebilirse, helal gıda üretiminde yeni bir çağ geliyor! Helal sertifikalı ürünlere artan ilgi, yapay zekâ bazlı yaklaşımlar için tüketiciye gerçeklik, orjinallik anlamında fayda sağlayabilir. Blockchain, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, tüm bunlar helal bir dünyanın inşa edilmesine büyük katkıda bulunacaktır.”

yilmazparlar@yahoo.com


17 Aralık 2020 Perşembe

Yemediğini Yedirme

 



 Yemediğini Yedirme

Ekonomi Gazeteciler Derneği, Güvenilir Ürün Platformu, Yapder ve pek çok Dernek Başkanı Celal Toprak Güvenilir Ürün Platformunda moderatörlük görevi üstlendiği panelde, gıda sektörüne, gıda üreticilerine sağlıklı olması gereken  ürünlere atıf yaparak “Yemediğini-Yedirme” Ailenin kendinin yemediği gıda ürünü tüketiciye yedirme” dedi.

CNR Fuar merkezinde 25-28 Kasım 2020 tarihlerinde düzenlenen Gıda -İçecek Ürünleri ve Ambalaj Fuarında, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) tarafından gerçekleştirilen “Pandemide Markalaşma ve Pazarlama Stratejileri” panelinde, Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak moderatör, Ceylanpınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ceylan, Dinçer Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer, Seydioğlu Genel Müdürü Mehmet Göksu Panelist olarak yer aldılar.

Herzamanki gibi Celal Toprak’ın hiperaktif moderatörük yaptığı fevkalade akıcı geçen ve ilgi odağı olan panelde kırık gıda sistemine olan güveni yeniden inşa etmenin ilk adımları olarak gıda endüstrisine düşen konular açıklandı.  

Daha şeffaf bir tedarik zincirine acil ihtiyaç olduğu kabul edilen ürünleri tüketen günümüzün bağlantılı müşterisi, raflardaki ürünlerle ilgili her şeyi öğrenebilmeyi bekliyor - içinde ne var, nerede üretiliyor ? ve diyetleriyle ilgili bilinçli seçimler yapmalarına nasıl yardımcı oluyor? Ürünlerindeki bileşenler nereden geliyor? 

Tüketiciler, yiyeceklerinin nasıl üretildiğini ve bunun insanlar ve çevre üzerindeki etkisini bilme hakkına sahiptir. Yiyeceklerimizdeki birçok içerik dünyanın en fakir ve en gıda güvencesi olmayan insanları tarafından yetiştirilmektedir. Karşılaştığımız en acımasız ironilerden biridir.

Övgüyü hak eden şirketler içeriklerinin hangi koşullar altında üretildiğini bilmiyorlarsa nasıl anlamlı politikalar oluşturabilirler? Tüketici, şirketlerin bileşenlerini nereden temin ettiğini bilmiyorsa, o zaman şirketleri taahhütlerinden sorumlu tutabilir miyiz?

Gıda üreticileri, bilme ve gösterme konusunda daha proaktif hale gelmelidir.  Hükümetlerin gıda şirketlerinden sağlam çevresel, sosyal ve yönetişim açıklamaları talep etmesi gerekir ve yatırımcılar bu bilgilere göre hareket etmelidir.   

Panelde konuşmacıların ifade etdikleri gibi; Sürdürülebilirlik başarılı bir marka oluşturmak, kurumsal sosyal sorumluluk bir halkla ilişkiler aracından daha da fazlasıdır. Günümüz tüketicileri, marka stratejisi için vazgeçilmez kılan sürdürülebilir iş uygulamalarına sahip şirketler arıyor.



Artık şirketlerin yüksek kaliteli ürünler üretmesi veya satması yeterli değil. Günümüz markaları, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme çabalarıyla giderek daha fazla ölçülüyor. İnsanların sosyal ve çevresel değişim kurumsal sosyal sorumluluğu temel iş stratejilerinin bir parçası yapan şirketlerin, bu tür planları olmayan kuruluşlara göre daha fazla alanda daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. 

İnsanları ve toplulukları olumlu etkilemenin yanı sıra, bu girişimler doğrudan marka farklılaşması, müşteri sadakati ve çalışan bağlılığı ile ilişkilendiriliyor. Şirketlere Dünyayı etkisi altına alan Pandemi sürecini yaşadığımız ekonomik kriz durumunda, şüphe duyan çalışanların önemli sorunlara katkıda bulunmalarına yardımcı olan bir şirkete daha sadık kalacaklarını işletmeyi olumlu sosyal etki için bir güç olarak görüyor.


Panelde misyon ve amaçlarını sürdürülebilir değerlerle bütünleştiren ve çevresel ve sosyal hedefleri işleriyle bağlantılı şekillerde destekleyen, markalaşan sürdürülebilir ürünlerini ve uygulamalarını başarılı bir şekilde anlatan geçmişi 50-60 yıla dayanan panelistlerin firmaları potansiyel bir pazardan pay almaya hak etdikleri gibi, tedarikçilerindeki ve üreticilerindeki çalışma koşulları konusunda şeffaf olmalarını ve küresel tedarik zinciri ağlarında çalışma koşullarında, çevre sağlığı ve güvenliğinde insan hakları uyumluluğunu dile getirdiler. 

İtibar ölçümlerine uygun marka itibarlarını şekillendirebilecek tüm faktörlerin olmazsa olmaz koşulları anlatan panelistler.   tüketicilerin, benzersiz beslenme ve kişisel sağlık hedeflerine daha agresif bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olacak özelleştirilebilir yiyecekler, içecekler ve diyet çözümleri aradıkların bilincinde olduklarını bu şekilde varlık gösterdiklerini vurguladılar.



Moderatör Celal Toprak sağlıksız yiyecek ve içecek ürünlerinin satış ve pazarlamasının hangi koşullar altında sorumsuz olduğunu ahlak kavramından yola çıkarak, firmaların hem piyasa hem de piyasa dışı çevrelerde insanların özerkliğine saygı gösterme ve zarar vermeme ilkesine bağlı kalma görevleri olduğunu savundu 

Gayretli çalışmaları sonucunda oluşturulan panelde Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) yönetim kurul üyesi Elif Aşlamacı Gıda ürünün önemine dikkat çekerek sağlıklı ürün için derneklerinin çalışma misyonunu vurguladı.

Gerçekdende kanımızca Koronavirüsün katlanarak yayılması, markaların pazarlama stratejilerini neredeyse tamamen hareket halindeyken değiştirmek zorunda kalmasına neden olması, markaların bu salgının ortasında benimsemesi gereken yaratıcı pazarlama stratejisine ihtiyaç duyulmasıdır.



COVID-19 salgının, dünyaya yayılmasını kontrol etmek ve eğriyi düzleştirmek için daha katı önlemler almaya zorladı. Bu tür sıkıntılı zamanlarda, markaların hedef kitleleri ile ilettikleri anlatının mantıklı olmasını sağlama sorumluluğu vardır ve bu da pazarlamacılar için zorluk teşkil etmektedir. Pazarlama kampanyalarını değiştirmek ve pazarlamaya tamamen yeni bir yaklaşım benimsemek zorundalar. Markaların empati kurması gerekse de küresel krize karşı tarafsız bir duruş sergilemeleri gerekiyor.

Hedef kitleleri üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak doğru mesajı yaymak markaların sosyal sorumluluğudur. Birçok marka bunu sosyal mesafeyi ve diğer güvenlik önlemlerini teşvik eden iyi düşünülmüş kampanyalar yoluyla ve diğerleri bağışlar sunarak gerçekleştirdi. Etkileşimi Artırmak için Sosyal Medyayı Kullandı. Ruh sağlığına öncelik veren mesajı yaymak için Influencer pazarlamayı kullanarak sağlık korumasına destek verdi.

COVID-19 için pazarlama kampanyaları ve mesajlar hazırlarken, satışlarını sürdürmek, hedef kitleye değer katmak çok önemli. COVID-19 Pandemi, "dijitale geçme" hızımızı hızlandırdı ve birçok çevrimiçi sektöre yeni bir güç verdi. 

Daha önce  Zoom'a hiç bu kadar bağımlı olmamıştık, bu da dijital pazarlamacılar olarak teknolojiye olan bu yeni güveni kendi yararımıza kullanan kararlar almak istediğimiz anlamına geliyor. Pazarlama planı içinde yeni stratejileri gerektiriyor.

Panel katılımcıların soru ve katkılarından sonra destek verenlere sertifika verilerek devam etdi. Toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com


Önerilen Bağlantılar

Blogger 

WordPress Dersleri

Photoshop Püf Noktaları

Telefon Sorunları ve Çözümleri

Teknobeyin.com

Klavyede Olmayan Özel Semboller

Google Chrome Yavaş Çalışıyor Sorunu için Çözüm Önerileri

Doğan Gezici

Diğeri »Sponsorluk