27 Aralık 2024 Cuma

World Medya Group Düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesiyle Geleceği Şekillendiriyor-Yılmaz Parlar

 



  

World Medya Group Düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesiyle Geleceği Şekillendiriyor

Endüstri 4.0: Dijitalleşmenin ve Sanayi Devriminin Yeni Yüzü

World Medya Group, 17 Aralık 2024 Cuma günü Vialand Palace Hotel'de düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesi ile dijitalleşme ve sanayi devriminin gelecekteki potansiyellerini masaya yatırdı. Zirve, sektör profesyonellerini, akademisyenleri ve teknoloji liderlerini bir araya getirerek Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunu değerlendirdi.



Etkinliğin ev sahibi olan World Medya Group Genel Yönetmeni İlker Kaplan, açılış konuşmasında teknolojinin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
"Bugün, Endüstri 4.0'ın yalnızca bir vizyon değil, aynı zamanda küresel rekabette bir zorunluluk olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin bu sürece hızlı uyum sağlaması için medya, sanayi ve akademik dünyayı buluşturuyoruz."

Zirveden Öne Çıkan Sunumlar

Endüstri 4.0'ın Gelişim Süreci



Ali Rıza Ersoy, İON Akademi
Ali Rıza Ersoy, Endüstri 4.0’ın global sahnede nasıl doğduğunu ve Türkiye'nin bu süreçteki yerini tarihsel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Ersoy, 2013'te Almanya'da başlayan Endüstri 4.0’ın 2016’da Türkiye'de konuşulmaya başlandığını ve günümüzde sanayiden tarıma kadar pek çok sektörü dönüştürdüğünü belirtti.

Türkiye'nin 10 yıllık süreçte büyük ilerlemeler kaydettiği, özellikle kodlama ve robotik eğitimleriyle genç nesli dijital dönüşüme hazırladığı belirtildi.



Akıllı Planlama ve Dijital Çözümler

Ege Üniversitesi ve Ankara'dan Umut Bey'in Katkılarıyla
Akıllı planlama ve dijital çözümlerin sanayide nasıl uygulandığı, Türkiye'deki başarılı örneklerle aktarıldı. Online sunumda özellikle lojistik ve üretim süreçlerinde verimliliği artıran uygulamalar üzerinde duruldu.

Akıllı yazılımların üretim maliyetlerini azaltma ve müşteri memnuniyetini artırma üzerindeki etkileri aktarıldı..



 Dijitalleşme ve Toplumsal Kalkınma


Dijitalleşmenin toplumsal kalkınma üzerindeki etkilerini ele aldı. Özellikle "karanlık fabrikalar" gibi otomasyon sistemleriyle iş süreçlerinin nasıl hızlandığına değindi.

Kastamonu'da kurulan Türkiye’nin ilk karanlık fabrikasının dijital dönüşümde örnek bir model oluşturduğu ifade edildi.



Genç Nesil ve Yapay Zeka

Zirvede genç mühendislerin yapay zeka ve robotik alanında elde ettiği başarılar da konuşuldu. Türkiye’nin gençleriyle dünya çapında başarı yakaladığı örnekler paylaşıldı.

Kız çocuklarına yönelik kodlama eğitimlerinin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemi ve Ağrı’da düzenlenen Bilim Şenliği’nin etkileri.

Yapay Zeka Çağında İnsan, Teknoloji ve Gelecek Perspektifleri

NielsenIQ Temsilcisi Mert Sadıkzade’nin konuşmasında, yapay zekanın (YZ) geleceği şekillendiren güçlerinden ve bu teknolojinin günlük hayatımıza etkilerinden bahsedildi.

Teknolojinin Evrimi ve Yapay Zeka

Yapay zekanın ilk adımlarının 1940'larda atıldığını belirten Sadıkzade, bu teknolojinin altın çağa ulaşarak günümüzde çığır açıcı uygulamalara dönüştüğünü vurguladı. İlk yapay zeka sistemlerinden günümüze, artık "duygusal yapay zeka" kavramının tartışıldığını söyledi. Beş-on yıl içinde, makinelerin insan duygularını anlamaya yönelik yetenekler geliştirebileceği tahmin ediliyor.



Yeni Çağın Dinamikleri

Sadıkzade, "Yeni çağın DNA'sı yapay zekadır" diyerek, teknolojinin tüketici alışkanlıklarını değiştirdiğine dikkat çekti. Örneğin, dijitalleşen ticaret hacminin yalnızca Türkiye’de bile haftalık bazda milyar dolarlık seviyelere ulaştığını belirtti. Bu dönüşümde:

Kişiselleştirme, ön plana çıkıyor: Kendi tercih ve alışkanlıklarına uygun ürün arayışında olan tüketiciler, kişiselleştirilmiş hizmetler talep ediyor.

Yeşil Teknolojiler, Çevre dostu yapay zeka uygulamalarının tarımda ve diğer sektörlerde kaynak kullanımını optimize ettiği belirtildi.

Rekabet ve İnovasyonun Yeni Yüzü

Yapay zekanın şirketleri yalnızca rakipleriyle değil, aynı zamanda değişen çevresel ve sosyal koşullarla rekabet etmeye zorladığını belirtti. Sadıkzade’nin ifadesine göre:

Oyun Değiştirici Teknolojiler: Karanlık fabrikalar gibi insan müdahalesini minimuma indiren sistemler, maliyetleri düşürürken verimliliği artırıyor.

Birliktelikçi Rekabet: Markaların yalnızca rekabet değil, işbirlikleriyle değer yaratması gerektiğine dikkat çekildi.

Etik ve Güvenlik Sorunları

Yapay zekanın mahremiyet, etik ve güvenlik alanlarında getirdiği sorunların altı çizildi. Örneğin:

Kişisel verilerin korunması,

Yapay zekanın toplumsal fayda için kullanılması,

Dijital hakların korunması.

Geleceğin Ötesinde: Yapay Zekanın İnsanlaşması?

Sadıkzade, “Bir gün yapay zeka bilinç kazanırsa, acı çekebilir mi?” sorusunu ortaya atarak, felsefi boyutları tartışmaya açtı. Duygusal zekanın, insanla makine arasındaki ilişkiyi dönüştürme potansiyeline sahip olduğu ifade edildi.

İnsan ve Teknoloji Birlikte Dönüşecek

Sadıkzade, teknolojinin ve insanın ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğunu vurgulayarak, "İnsan zekası süreçten hiçbir zaman çıkmayacak; aksine, teknolojiyi daha verimli ve sürdürülebilir kılmak için farklı alanlarda kullanılacak" dedi.

Bu konuşma, geleceğin teknolojilerine yön veren iş dünyası için bir rehber niteliği taşıyor. Yapay zekanın yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir dönüşüm felsefesi olduğu net bir şekilde anlaşılıyor.



World Medya Group’un liderliğinde gerçekleştirilen Endüstri 4.0 Zirvesi, Türkiye’nin dijitalleşme ve sanayideki dönüşüm hikayesini ele aldı. Dijital teknolojilerle güçlenen sanayi, yapay zeka ve robotik yatırımlarıyla uluslararası arenada rekabetçi bir pozisyona taşınıyor.

Bu zirve, sadece teknolojiyi değil, Türkiye’nin geleceğe dair vizyonunu da gözler önüne serdi.

yilmazparlar@yahoo.com

25 Aralık 2024 Çarşamba

Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’dan Ekonomik Gerçekler ve Çözüm Önerileri-Yılmaz Parlar

 



  Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’dan Ekonomik Gerçekler ve Çözüm Önerileri

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın konuştuğu bu rakamlar ve çözüm odaklı yaklaşımı, Türkiye’de ekonomik gerçeklerin şeffaf bir şekilde ortaya konması adına son derece değerlidir.

Sayılarla desteklenen bu çıkışlar, sadece eleştiri değil, aynı zamanda somut çözüm yolları da sunmasıyla dikkat çekmektedir. Özdağ’ın liderliği altında Zafer Partisi’nin ekonomi politikaları, toplumun her kesimine umut veren bir vizyon ortaya koymaktadır. Bu kadar net ve veriye dayalı bir söylemin Türk siyasetinde fark yaratacağı söyleniyor.



Asgari Ücret Zammı Talepleri ve Dar Gelirlinin Yaşam Mücadelesi

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, son yaptığı basın açıklamasında Türkiye’deki ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek önemli veriler paylaştı. Özdağ, Türkiye’de yaklaşık 40 milyon vatandaşın ciddi bir geçim sıkıntısı içinde olduğunu belirterek, “Asgari ücretli, işsiz, emekli; herkes geçim darlığı yaşıyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) kasım ayı enflasyon oranını yüzde 47 olarak açıkladığını, ancak dar gelirlinin harcama kalemlerinde bu oranın yüzde 64„ ulaştığını belirtti. Özdağ, 2024 yılı için büyümeyle birlikte refah payı da eklenerek asgari ücretin en az yüzde 67,2 oranında artışla 28.427 TLȁe çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Emekli Maaşlarında Eşitlik Çağrısı

Ümit Özdağ, asgari ücretle orantılandığında emekli maaşlarının AK Parti döneminde çok ciddi bir düşüş yaşadığına dikkat çekti. “2002 yılında en düşük emekli maaşı, asgari ücretin 1,3 katıydı. Bugün ise bu oran asgari ücretin sadece 0,6 katına inmiştir,” diyen Özdağ, emeklilerin ekonomik zulüm altında olduğunu ifade etti. En düşük emekli maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılmasının gerekliliğine dikkat çekerek, bunun adil bölüşüm için zorunlu bir adım olduğunu söyledi.

Zafer Partisi’nin Çözüm Reçetesi

Zafer Partisi lideri, partisinin iktidara gelmesi halinde uygulanacak teknoloji atağı ve eğitim reformlarıyla sabit gelirli vatandaşların çalışma koşullarını ve gelirlerini iyileştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Özdağ, “Bu reformlar sayesinde hem verimlilik artacak hem de çalışanların üretlerinden aldıkları pay yükseltilecektir,” diyerek Zafer Partisi’nin ekonomi politikalarındaki önceliklere dikkat çekti.

EYT ve Asgari Ücret Artışı Tartışmalarına Eleştiriler

Özdağ, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunda AK Parti’nin yaklaşımını da sert bir dille eleştirdi. “Mehmet Şimşek’in EYT bütçeye büyük yüktür diyerek halkı yanıltması kabul edilemez” dedi. Asgari ücret artışının fiyatlara aynı oranda yansıyacağı iddialarının da gerçekleri yansıtmadığını ifade etti ve Merkez Bankası verilerini kaynak göstererek bu etkinin yüzde 14’ün altında olacağını belirtti.

yilmazparlar@yahoo.com

24 Aralık 2024 Salı

AYTİM Şirketler Grubu -Çiftçiden Mağazaya-Organik Pamuk Başarısı-Yılmaz Parlar

 



 AYTİM Şirketler Grubu -Çiftçiden Mağazaya-Organik Pamuk Başarısı

AYTİM Şirketler Grubu, Organik Pamuk konusunda Türkiye’yi  Dünya Lideri yapmak için Hedefe Kilitlendi.

Yönetim Kurulu Başkanlığını "Pamuk Kraliçesi" unvanıyla tanınan Sevda Aydın’ın üstlendiği AYTİM Şirketler Grubu, 23 Aralık 2024 Pazartesi günü kendi yerleşkesinde çalıştay şeklinde toplantı düzenledi. Her aşama sektörün üreticileri temsilcileri katıldılar.

"Çiftçiden Mağazaya" sloganıyla sorunlar derinlenmesine incelendi. İyileştirme Çözüm yolları konuşuldu.



Ayhan Yıldırım Oğuzhan Demir Vizyon misyon konusunu, Burçak Arbil, Rıza Şahbaz, Yunus Emre Güler, Ergül Gün Bahar, 2024 Yılı Organik Pamuk Tarımı Değerlendirmesini,

Burçak Arbil, Rıza Şahbaz Üretim Süreçleri konusunu, Halil Agah Teknik Konular, İzlenebilirlik, Su ve Karbon Ayak İzi konusunu,

Rengin Akyüz, Kalite Belirleme ve Teknik Değerlendirmesini,  AYTİM Şirketler Grubu Yönetim Kurul Başkanı Sevda Aydın, Proje ve Sürecin Mali Analizi konuları işledi.

Zirve sunumlardan çözüm- cevap bulan sorunlardan özetler;

Organik Pamuk Üretimi Süreci ve 2023 Değerlendirmesi

Bölgenin Ekolojik ve İklim Şartları

İklim, toprak ve bölgenin ekolojik koşulları, organik pamuk tarımında büyük bir önem taşıyor.

Üretimde, pamuğun boya alma kabiliyeti, mukavemeti ve ipeksi dokusuyla öne çıkan çeşitler tercih edildi.

 2023 Yılı Üretim Süreci

Şubat Ayı: Eğitim alanlarında üretime başlandı.

Mayıs Ayı: İlk ekim gerçekleştirildi ve tarlada çeşitlilik sağlanarak, erken çiçeklenmeler başladı.

Ağustos Ayı: Çiçeklenme ve önlemler alınarak süreç optimize edildi.

Eylül Ayı: Kasko kuruluşları tarafından ilk numuneler alındı ve pamuk açımları gerçekleşti.

Kasım Ayı: Hasat tamamlanarak pamuğun gönderimi yapıldı.

Aralık Ayı: Ürünler analizden geçti, kontrol testleri tamamlandı ve organik üretim standartlarına uygunluğu onaylandı.

 Süreçte Karşılaşılan Zorluklar

Eleman Kaybı ve İş Gücü Eksikliği: Geçen yıla kıyasla daha az elemanla çalışıldı, bu durum bazı gecikmelere yol açtı.

Lojistik ve Depolama: Bölgeye yakın üretim alanlarının önemi vurgulandı. Lojistik maliyetlerin azaltılması için pamuk tarladan çıktıktan sonra hızlı işleme süreçleri gerektiği belirtildi.

Havalandırma İşlemleri: Geçen yıl havalandırma için bir buçuk ay bekleme süresi yaşandı; bu yıl süreç optimize edilerek daha kısa sürede tamamlandı.

Teknolojik Gelişmeler ve Öneriler

Barkodlama Sistemi: Tarladan gelen ürünlerin takibini kolaylaştırmak için balyalara veya traktörlere barkodlama sistemi önerildi.

Analiz ve Testler: Lazerle analiz gibi alternatif yöntemlerin kullanılması gerektiği vurgulandı.

 Erken Hasat ve Üretim Başarıları

Bu yıl erken ekim yapılması sayesinde hasat da erkene çekildi.

Ürünlerin organik sertifikasyon kriterlerine uygunluğu doğrulandı.

Üretim ve boya keskinliği süreçlerinde başarı elde edildi, dokuma ve konfeksiyon aşamalarına geçildi.

Gelecek Planları ve Öneriler

Menemen, Manisa, Akhisar ve Beyova gibi yeni bölgelerle iş birliği görüşmeleri yapılacak.

Lojistik süreçlerin iyileştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi için yerel depo ve işleme alanlarının artırılması planlanıyor.

Barkodlama sisteminin yanı sıra, daha verimli analiz ve kalite kontrol süreçleri üzerinde çalışılacak.

2023 yılı, organik pamuk üretiminde önemli bir deneyim ve başarı yılı oldu. Erken ekim ve hasat süreçleri optimize edilerek, organik üretim hedeflerine ulaşılırken; lojistik, iş gücü ve kalite kontrol gibi alanlarda geleceğe yönelik iyileştirme fırsatları belirlendi.

Organik Pamuk Üretiminde Finansal Yönetim ve Ödeme Süreçleri

Organik pamuk üretimi, finansal verimlilik ve ödeme süreçlerinde profesyonellik gerektiriyor. Üretimde ciroların ve toplama maliyetlerinin detaylı bir analizi yapıldığında, gelirlerin %15-20 oranında artış gösterdiği gözlemleniyor. Örneğin, bin sekiz yüz lira üzerinden yapılan toplama işlemi, 300 dönümlük alanda yaklaşık 200 tonluk bir ürün verimi sağladı.

Üretim ve Teslim Süreçlerinde Düzenleme

Teslim sonrası işlemler için belirli bir süre (örneğin 15-25 gün) planlanmalı ve bu süre tüm taraflara net bir şekilde iletilmeli.

Profesyonel bir adım atılarak üçüncü şahıslar veya daha büyük ölçekli iş ortaklarıyla süreç optimize edilebilir.

Ödeme Sürecinin Şeffaflığı

Ödeme taleplerinin yanlış anlaşılmalara yol açmaması için açık iletişim sağlanmalı.

Amaç, üreticinin haklarını korurken, taraflar arasında güvene dayalı bir ilişki oluşturmak olmalı.

Öneriler ve İleriye Dönük Adımlar

Teslim tarihleriyle uyumlu olarak ödeme takvimi oluşturulmalı ve tüm taraflar bilgilendirilmeli.

Daha profesyonel bir işleyiş için süreçlerin dijitalleşmesi, barkodlama ve izlenebilirlik

Türkiye Organik Pamuk Tarımı: 2024 Yılı Değerlendirmesi

2024 yılı, Türkiye'nin organik pamuk tarımı açısından dikkat çekici gelişmelere sahne oldu. Çevre dostu üretim anlayışının yükselişi ve sürdürülebilir tekstil taleplerinin artması, organik pamuk üretiminin stratejik önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Üretimde İvme Kazanıldı

Türkiye, 2024 yılında organik pamuk üretiminde dünya sıralamasında güçlü bir konumda yer aldı. Ege, Güneydoğu Anadolu ve Çukurova bölgeleri, organik pamuk üretiminin ana merkezleri olmaya devam etti. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, toplam organik pamuk üretim alanı önceki yıla oranla %12 oranında artış göstererek yaklaşık 60 bin hektara ulaştı.

Bu artışta, çiftçilere sağlanan devlet destekleri, teşvik programları ve ihracat odaklı politikaların büyük payı bulunuyor. Organik pamuk üreticilerine verilen hektar başı destek miktarı, 2023 yılına kıyasla %15 artırıldı. Ayrıca, ihracat teşvikleri ve organik sertifikasyon süreçlerinin sadeleştirilmesi, üreticilerin uluslararası pazarlara daha kolay erişim sağlamasına olanak tanıdı.



Sürdürülebilirlik ve Çevresel Katkılar

Organik pamuk üretimi, sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel açıdan da önemli kazanımlar sundu. Kimyasal gübre ve pestisit kullanımının yasak olduğu organik tarım yöntemleri, toprak sağlığını koruyarak biyolojik çeşitliliği destekledi. 2024 yılında organik pamuk tarımıyla birlikte yaklaşık 25 milyon litre su tasarrufu sağlandığı tahmin ediliyor.

Uluslararası Pazardaki Konum

Türkiye'nin organik pamuk üretimi, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlarında büyük ilgi gördü. 2024 yılında organik pamuk ihracatının toplam değeri, 2023 yılına kıyasla %20 artarak yaklaşık 450 milyon dolara ulaştı. Türk pamuklu tekstil ürünleri, hem kalite hem de çevresel sürdürülebilirlik standartları açısından öne çıkarak uluslararası markalarla daha güçlü bağlar kurdu.

Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Organik pamuk tarımı 2024 yılında önemli ilerlemeler kaydetmiş olsa da sektör bazı zorluklarla da karşı karşıya kaldı. Özellikle iklim değişikliği, kuraklık riski ve artan üretim maliyetleri, çiftçilerin gelirlerini baskılayan temel unsurlar arasında yer aldı. Uzmanlar, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve yenilikçi sulama teknolojilerinin devreye alınması gerektiğini vurguluyor.

2024 yılı, Türkiye'nin organik pamuk tarımı için bir dönüm noktası oldu. Hem çevresel hem de ekonomik kazanımlarla büyüyen sektör, sürdürülebilir tarım ve tekstil üretimi için önemli bir model haline geldi. Önümüzdeki yıllarda, stratejik planlamalar ve yenilikçi uygulamalarla Türkiye'nin organik pamuk tarımındaki lider konumunu daha da güçlendirmesi bekleniyor.



 Organik Pamuk Üretim Süreçleri: Çevre Dostu ve Sürdürülebilir Bir Yaklaşım

Organik pamuk üretimi, çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve etik bir tekstil üretim süreci olarak dikkat çekmektedir. Kimyasal gübre ve pestisit kullanımını reddeden bu yöntem, doğanın dengesini korurken yüksek kaliteli pamuk üretmeyi hedefler. İşte organik pamuk üretim süreçlerinin detayları:

Toprak Hazırlığı ve Dönüşüm Süreci

Organik pamuk tarımına geçişte ilk adım, toprağın organik üretime uygun hale getirilmesidir. Geleneksel tarımdan organik tarıma geçiş süresi genellikle 2-3 yıl sürer. Bu süreçte:

Kimyasal gübre ve pestisit kullanımı tamamen sonlandırılır.

Toprağın doğal verimliliğini artırmak için organik gübreler ve kompost kullanılır.

Erozyonu önlemek ve toprağın su tutma kapasitesini artırmak için ekim nöbeti (rotasyon) uygulanır.



Tohum Seçimi

Organik pamuk üretiminde genetiği değiştirilmiş (GDO) tohumların kullanımı yasaktır. Bunun yerine:

Doğal ve yerel çeşitlerden seçilmiş, kimyasal işlem görmemiş tohumlar tercih edilir.

Tohumların dayanıklılığı ve çevreye uyumu önemlidir.

 Ekolojik Zararlılarla Mücadele

Kimyasal pestisitler yerine doğal yöntemler kullanılır:

Zararlı böceklerle mücadele için doğal düşmanlar (örneğin uğur böcekleri) kullanılır.

Bitkisel ekstraktlar veya biyolojik pestisitler uygulanır.

Tuzaklar ve fiziksel bariyerler ile zararlılar kontrol altına alınır.



Sulama ve Su Yönetimi

Organik pamuk üretiminde suyun verimli kullanımı esastır:

Damlama sulama gibi teknolojilerle su tüketimi minimuma indirilir.

Yağmur suyu toplama sistemleri ve doğal su kaynakları tercih edilir.

Hasat Süreci

Pamuk hasadı, çevreye zarar vermeyen yöntemlerle gerçekleştirilir:

El ile veya çevre dostu mekanik hasat makineleri kullanılır.

Kimyasal defoliantlar (yaprak dökücü) kullanılmaz.

Sertifikasyon ve İzlenebilirlik

Organik pamuk üretimi, sıkı sertifikasyon süreçlerine tabidir. Ürünler, uluslararası standartlara uygun olarak sertifikalandırılır (örneğin GOTS - Global Organic Textile Standard). Bu süreç:

Üretimin her aşamasında izlenebilirlik sağlar.

Tüketicilere ürünlerin gerçekten organik olduğunu garanti eder.

 İşleme ve Üretim

Hasat edilen pamuk, çevre dostu yöntemlerle işlenir:

Kimyasal boyalar yerine doğal boyalar kullanılır.

Enerji verimliliği yüksek fabrikalarda işleme yapılır.

Organik Pamuk Üretiminin Avantajları

Çevre Koruma: Toprak, su ve havayı kirleten kimyasal maddeler kullanılmadığı için ekosistem korunur.

Sağlık ve Güvenlik: Zararlı kimyasalların kullanılmaması, çiftçiler ve tüketiciler için daha güvenli bir üretim ve tüketim süreci sunar.

Sosyal Etki: Organik pamuk üretimi, çiftçilerin yaşam standartlarını iyileştiren adil ticaret uygulamalarını destekler.

Organik pamuk üretimi, tekstil sektöründe sürdürülebilir bir gelecek yaratmanın temel taşlarından biridir. Çevreye ve insan sağlığına duyarlı bu üretim modeli, hem çiftçilere hem de tüketicilere uzun vadeli faydalar sunmaktadır.



Organik Pamukta Teknik Konular, İzlenebilirlik, Su ve Karbon Ayak İzi

Organik pamuk tarımı, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluğu bir araya getiren yenilikçi bir tarım uygulamasıdır. Bu süreçte öne çıkan teknik konularizlenebilirliksu tüketimi, ve karbon ayak izi gibi faktörler, hem üreticiler hem de tüketiciler için büyük önem taşır.

Teknik Konular

Organik pamuk üretimi, geleneksel tarıma kıyasla daha hassas ve planlı bir yaklaşım gerektirir.

Tohum ve Çeşit Seçimi

Genetiği değiştirilmemiş, yerel iklim ve toprak koşullarına uygun tohumların seçilmesi esastır.

Tohumlar, organik sertifikalı olmalı ve kimyasal işlem görmemiş olmalıdır.

Toprak Yönetimi

Toprak sağlığını korumak ve iyileştirmek için kompost, hayvansal gübre veya yeşil gübreleme gibi organik yöntemler kullanılır.

Ekim nöbeti ve ara bitkilerle toprağın besin döngüsü desteklenir.

Zararlı Yönetimi

Zararlı kontrolünde biyolojik yöntemler, doğal böcek ilacı kullanımı veya faydalı böcekler tercih edilir.

Monokültürden kaçınılır, böylece zararlıların yayılımı azaltılır.

Hasat Teknikleri

Hasat sırasında kimyasal yaprak dökücüler yerine doğal süreçlerin tamamlanması beklenir.

El ile hasat veya çevre dostu makineler kullanılır.

İzlenebilirlik

Organik pamuk üretiminde şeffaflık, tüketicilere güven sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir.

Sertifikasyon Süreci

Üretim, işleme ve pazarlama aşamalarında uluslararası sertifikasyon standartları uygulanır. (GOTS, OCS gibi).

Bu sertifikalar, ürünün gerçekten organik olduğunu ve çevre dostu süreçlerle üretildiğini garanti eder.

Dijital İzlenebilirlik

Blokzinciri gibi dijital teknolojiler, pamuk üretiminin her aşamasını kaydederek tüketicilere tam izlenebilirlik sunar.

Çiftlikten son ürüne kadar olan süreç şeffaf bir şekilde izlenebilir hale gelir.

Etiketleme ve Tüketici Bilgilendirmesi

Ürün etiketlerinde üretim yeri, kullanılan sertifikalar ve çevresel etkiler hakkında bilgi yer alır.

Su Tüketimi

Pamuk, yüksek miktarda su gerektiren bir bitki olarak bilinir. Ancak organik pamuk tarımı, su tüketimini en aza indiren yöntemler kullanır.

Su Yönetimi Teknikleri

Damlama Sulama: Su kaybını azaltan en verimli sulama yöntemidir.

Yağmur Suyu Toplama: Doğal su kaynaklarının etkin şekilde kullanılması sağlanır.

Toprak Nem Yönetimi: Malçlama ve organik gübrelerle toprak nemi korunur.



Su Tasarrufu

Geleneksel pamuk tarımına kıyasla %91 daha az su kullanıldığı rapor edilmiştir.

Pestisit ve kimyasal gübre kullanılmadığı için su kaynaklarının kirlenmesi engellenir.

Karbon Ayak İzi

Organik pamuk üretimi, karbon emisyonlarını azaltarak çevresel etkileri en aza indirir.

Kimyasal Kullanımın Azaltılması

Sentetik gübre ve pestisit kullanılmadığı için bu kimyasalların üretiminden kaynaklanan karbon emisyonları elimine edilir.

Doğal Gübre ve Toprak Yönetimi

Organik tarım yöntemleri, karbonun toprakta tutulmasını sağlar ve karbon döngüsüne olumlu katkıda bulunur.

Yenilenebilir Enerji Kullanımı

Organik pamuk işleme tesislerinde yenilenebilir enerji kullanımı yaygınlaştırılarak enerji kaynaklı karbon emisyonları azaltılır.

Lojistik ve Taşıma

Yerel üretim teşvik edilerek uzun mesafeli taşımadan kaynaklanan karbon ayak izi düşürülür.

Organik pamuk tarımı, çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir üretim modelidir. Teknik altyapı, izlenebilirlik, su tasarrufu ve düşük karbon ayak izi, organik pamuğun modern tekstil endüstrisindeki önemini artırmaktadır. Bu süreçler, yalnızca çevreyi korumakla kalmaz, aynı zamanda tüketicilere etik ve güvenilir bir seçenek sunar.



Organik Pamuk Üretiminde Finansal Yönetim ve Ödeme Süreçleri

Organik pamuk üretimi, finansal verimlilik ve ödeme süreçlerinde profesyonellik gerektiriyor. Üretimde ciroların ve toplama maliyetlerinin detaylı bir analizi yapıldığında, gelirlerin %15-20 oranında artış gösterdiği gözlemleniyor. Örneğin, bin sekiz yüz lira üzerinden yapılan toplama işlemi, 300 dönümlük alanda yaklaşık 200 tonluk bir ürün verimi sağladı.

Üretim ve Teslim Süreçlerinde Düzenleme

Teslim sonrası işlemler için belirli bir süre (örneğin 15-25 gün) planlanmalı ve bu süre tüm taraflara net bir şekilde iletilmeli.

Profesyonel bir adım atılarak üçüncü şahıslar veya daha büyük ölçekli iş ortaklarıyla süreç optimize edilebilir.

Ödeme Sürecinin Şeffaflığı

Ödeme taleplerinin yanlış anlaşılmalara yol açmaması için açık iletişim sağlanmalı.

Amaç, üreticinin haklarını korurken, taraflar arasında güvene dayalı bir ilişki oluşturmak olmalı.

Öneriler ve İleriye Dönük Adımlar

Teslim tarihleriyle uyumlu olarak ödeme takvimi oluşturulmalı ve tüm taraflar bilgilendirilmeli.

Daha profesyonel bir işleyiş için süreçlerin dijitalleşmesi, barkodlama ve izlenebilirlik sistemleri gibi yenilikçi çözümler değerlendirilmeli.

Kalite Belirleme ve Teknik Değerlendirme

Projenin Hedefleri:

Sürdürülebilir organik pamuk üretimiyle Türkiye’ye değer katmak.

Avrupa’nın Yeşil Mutabakat stratejilerine uygun hareket etmek.

Tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik sağlamak.

Sürdürülebilir pamuk standardı hazırlamak ve bu standardın uygulanmasını denetlemek.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’ye Etkileri:

Avrupa'nın 2050'de karbon nötr olma hedefi doğrultusunda, yedi stratejinin uygulanması gerekiyor:

Biyoçeşitlilik, Tarladan sofraya sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir sanayi, Çevre dostu ulaşım, Kirliliğin azaltılması, Sürdürülebilir tarım, Türkiye’nin Avrupa pazarındaki yerini koruyabilmesi için bu standartlara uygun üretim yapması gerekliği,

Pamuk Üretiminde Kalite ve İzlenebilirlik:

Pamuk üretiminde her işlemin tarih bazında kayıt altına alınması gerekliği,

Toprak ve bitki analizleri, çiçeklenme dönemi ölçümleri ve yaprak tüylülüğü gibi kriterlerin izlenmesi gerekliği

Pamuk kalitesini artırmak için genetik özelliklere dikkat edilmesi ve uygun tohum seçimi gerekliği,

Performans Göstergeleri:

Üretim sürecindeki nem oranı, iplik kalitesi ve elyaf uzunluğu gibi parametrelerin iyileştirilmesi gerekliği,

Mevcut durumun hedeflenen standartlara ulaşmadığı ve geliştirilmesi gereken alanlar üzerinde çalışılması gerekliği,

İleriye Yönelik Çalışmalar:

Projenin Türkiye için ekonomik ve çevresel açıdan önemli olduğu, ancak standartların artırılması gerekliği,

Organik Tarımda Yeni Sistem ve Avrupa Birliği Uyumu

2018 yılında organik tarımda hem işletmesel hem de çekişe dayalı yeni bir sisteme geçiş yapıldı. Bu sistem, Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlamak amacıyla geliştirildi ve oldukça zorlu bir uygulama sürecine sahip. Avrupa Birliği, organik tarım süreçlerinde daha önce üreticilere bıraktığı bazı esneklikleri kaldırdı ve tüm kontrolleri sıkı bir şekilde kendi bünyesine bağladı.

Yeni Sistem Özellikleri ve Gereklilikler

Sertifikasyon Süreci:

Geçiş süreci iki yıl sürüyor ve bu süreçte toprak ve su temizleniyor. Üçüncü yıl itibarıyla organik üretime geçilebiliyor.

Üreticinin tüm faaliyetleri belgeleniyor ve her aşama sisteme kaydediliyor.

Denetim ve Belgelendirme:

Üretici, denetimden önce iç denetim yapmak ve alınan numuneleri analiz ederek sonuçları sisteme yüklemek zorunda.

Avrupa Birliği standartlarına uyumsuzluk durumunda üretim durdurulabiliyor.

Sözleşme ve Eğitim:

Üreticilerle organik tarım sözleşmeleri imzalanıyor.

Eğitim programlarıyla üreticiler, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin organik tarım standartları hakkında bilgilendiriliyor.

Tohum ve Girdi Kontrolleri, Kullanılan tohumlar ve girdiler ilaçsız ve kaplamasız olmak zorunda., Her bir ürün ve kaynağı detaylı şekilde belgeleniyor.

Uyum Çalışmaları, Türkiye, Avrupa Birliği dışında Japonya ve Amerika gibi farklı standartlara sahip ülkelerle de ticaret yapabilmek için bu sistemlere uyum sağlamaya çalışıyor.

Yeni sistemin devreye girmesiyle Aydın ve Antalya gibi bölgelerde, uyum sağlayamayan bazı firmalar faaliyetlerini sonlandırdı. Bu durum, sistemin sıkı denetimlere dayalı olduğunu ve hatalara tolerans göstermediğini ortaya koydu.

Avrupa Birliği'nin belirlediği 848/2018 numaralı düzenleme, organik tarımda şeffaflığı artırmayı ve sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyor. Ancak bu süreç, maliyet ve iş gücü açısından üreticiler için ciddi bir yük oluşturuyor.

Türkiye’de organik tarım sektörünün geleceği için eğitim, denetim ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Organik Pamuk Üretim Süreçleri: Çevre Dostu ve Sürdürülebilir Bir Yaklaşım

Organik pamuk üretimi, çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve etik bir tekstil üretim süreci olarak dikkat çekmektedir. Kimyasal gübre ve pestisit kullanımını reddeden bu yöntem, doğanın dengesini korurken yüksek kaliteli pamuk üretmeyi hedefler. İşte organik pamuk üretim süreçlerinin detayları:

Toprak Hazırlığı ve Dönüşüm Süreci

Organik pamuk tarımına geçişte ilk adım, toprağın organik üretime uygun hale getirilmesidir. Geleneksel tarımdan organik tarıma geçiş süresi genellikle 2-3 yıl sürer. Bu süreçte:

Kimyasal gübre ve pestisit kullanımı tamamen sonlandırılır. Toprağın doğal verimliliğini artırmak için organik gübreler ve kompost kullanılır. Erozyonu önlemek ve toprağın su tutma kapasitesini artırmak için ekim nöbeti (rotasyon) uygulanır.

Tohum Seçimi

Organik pamuk üretiminde genetiği değiştirilmiş (GDO) tohumların kullanımı yasaktır. Bunun yerine:, Doğal ve yerel çeşitlerden seçilmiş, kimyasal işlem görmemiş tohumlar tercih edilir. Tohumların dayanıklılığı ve çevreye uyumu önemlidir.

Ekolojik Zararlılarla Mücadele

Kimyasal pestisitler yerine doğal yöntemler kullanılır: Zararlı böceklerle mücadele için doğal düşmanlar (örneğin uğur böcekleri) kullanılır. Bitkisel ekstraktlar veya biyolojik pestisitler uygulanır. Tuzaklar ve fiziksel bariyerler ile zararlılar kontrol altına alınır.

Sulama ve Su Yönetimi

Organik pamuk üretiminde suyun verimli kullanımı esastır:, Damlama sulama gibi teknolojilerle su tüketimi minimuma indirilir. Yağmur suyu toplama sistemleri ve doğal su kaynakları tercih edilir.

Hasat Süreci, Pamuk hasadı, çevreye zarar vermeyen yöntemlerle gerçekleştirilir: El ile veya çevre dostu mekanik hasat makineleri kullanılır. Kimyasal defoliantlar (yaprak dökücü) kullanılmaz.

Sertifikasyon ve İzlenebilirlik

Organik pamuk üretimi, sıkı sertifikasyon süreçlerine tabidir. Ürünler, uluslararası standartlara uygun olarak sertifikalandırılır (örneğin GOTS - Global Organic Textile Standard). Bu süreç: Üretimin her aşamasında izlenebilirlik sağlar, Tüketicilere ürünlerin gerçekten organik olduğunu garanti eder.

İşleme ve Üretim

Hasat edilen pamuk, çevre dostu yöntemlerle işlenir: Kimyasal boyalar yerine doğal boyalar kullanılır. Enerji verimliliği yüksek fabrikalarda işleme yapılır.

Organik Pamuk Üretiminin Avantajları

Çevre Koruma: Toprak, su ve havayı kirleten kimyasal maddeler kullanılmadığı için ekosistem korunur.

Sağlık ve Güvenlik: Zararlı kimyasalların kullanılmaması, çiftçiler ve tüketiciler için daha güvenli bir üretim ve tüketim süreci sunar.

Sosyal Etki: Organik pamuk üretimi, çiftçilerin yaşam standartlarını iyileştiren adil ticaret uygulamalarını destekler.

Organik pamuk üretimi, tekstil sektöründe sürdürülebilir bir gelecek yaratmanın temel taşlarından biridir. Çevreye ve insan sağlığına duyarlı bu üretim modeli, hem çiftçilere hem de tüketicilere uzun vadeli faydalar sunmaktadır.

Organik Pamuk Projesi ve Sürecin Mali Analizi

Organik pamuk tarımı, çevresel faydaları kadar ekonomik boyutlarıyla da dikkat çeken bir tarım modeli olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu süreç, geleneksel pamuk üretimine göre farklı maliyet kalemlerini ve kazanç potansiyellerini beraberinde getirir. İşte organik pamuk projelerinin mali analizine dair detaylar:

Başlangıç Maliyetleri

Organik pamuk üretimine geçiş, ilk yıllarda çeşitli başlangıç maliyetleri gerektirir:

Toprak Dönüşüm Maliyetleri

Kimyasal kalıntıların temizlenmesi ve toprağın organik üretime uygun hale getirilmesi için 2-3 yıllık bir geçiş dönemi maliyeti vardır. Organik gübre ve kompost gibi doğal girdilerin sağlanması gerekir.

Tohum Maliyeti

Organik sertifikalı tohumlar, genetiği değiştirilmiş tohumlara kıyasla daha pahalı olabilir.

Ancak bu maliyet, uzun vadede daha yüksek ürün kalitesiyle dengelenir.

Ekipman Yatırımları, Kimyasal pestisit ve gübre kullanımına uygun makineler yerine, organik tarıma uygun ekipmanların satın alınması gerekebilir.

 İşletme Maliyetleri

İşçilik, Organik tarım süreçleri genellikle daha fazla manuel iş gücü gerektirir. Örneğin:, El ile zararlı ot temizliği., Manuel hasat işlemleri., İşçilik maliyetleri geleneksel tarıma kıyasla %20-30 daha fazla olabilir.

Doğal Girdiler, Organik gübre, biyolojik pestisitler ve kompost gibi girdilerin maliyetleri, kimyasal muadillerine göre daha yüksek olabilir.

Sertifikasyon Ücretleri, Organik sertifikasyon süreçleri (GOTS, OCS vb.) için düzenli denetim ve belge masrafları ödenir., Sertifika almak için yıllık ödemeler ve denetim ücretleri söz konusu olabilir.

Gelir ve Kazanç Analizi, Yüksek Satış Fiyatı,

Organik pamuk, geleneksel pamuğa kıyasla %20-40 daha yüksek birim fiyatla satılabilir. Uluslararası talebin artışı, organik pamuk üreticileri için cazip pazar fırsatları sunar.

Prim ve Teşvikler, Çeşitli devlet destekleri, organik üretimi teşvik etmektedir. Bu teşvikler arasında:, Düşük faizli krediler., Organik tarıma özel destek ödemeleri., Sertifikasyon ve analiz masraflarının karşılanması bulunur.

İhracat Avantajları, Organik pamuk, çevreye duyarlı üretim yapan global markalar tarafından tercih edilir. Bu durum, ihracat gelirlerini artırır.

 Uzun Vadeli Ekonomik Faydalar

Daha Az Girdi Maliyeti, Toprağın doğal dengesinin korunması, uzun vadede kimyasal gübre ve pestisit kullanımını tamamen ortadan kaldırır., Organik yöntemlerle yapılan tarım, toprağın verimliliğini zamanla artırarak ürün miktarını yükseltir.

Marka Değeri ve Pazar Payı, Organik sertifikalı ürünlerin artan popülaritesi, çiftçilerin ve üreticilerin daha güçlü bir marka imajı oluşturmasına olanak tanır. Çevreye duyarlı tüketicilerin tercihleri, üreticilerin pazar payını genişletir.

Risk Azatlımı, Kimyasal kullanımına bağlı sağlık ve çevresel zarar riskleri minimum seviyeye indiği için uzun vadede çevresel tazminat ve sağlık maliyetleri azalır.

Risk ve Zorluklar, Geçiş Dönemi Verim Kaybı

Organik tarıma geçiş sürecinde, kimyasal gübre ve pestisitlerin terk edilmesi nedeniyle verimde %20-30 düşüş olabilir. Ancak bu durum, toprak sağlığı iyileştikçe dengelenir.

Pazar Erişimi ve Lojistik

Organik pamuğun hedef pazarlara ulaştırılması için lojistik maliyetler yüksek olabilir. Yerel ve uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlamak için etkili bir dağıtım ağı kurulması gerekir.

Organik pamuk üretimi, başlangıçta geleneksel üretime kıyasla daha yüksek maliyetli olsa da, uzun vadede çevresel faydaları ve ekonomik getirileriyle öne çıkmaktadır. Yüksek satış fiyatları, artan tüketici talebi ve devlet teşvikleri, organik pamuk tarımını hem sürdürülebilir hem de kârlı bir seçenek haline getirmektedir. Üreticilerin maliyetleri minimize etmek ve gelirlerini maksimize etmek için doğru planlama, teknolojik uygulamalar ve pazar erişimi stratejileri geliştirmesi kritik önemdedir.

yilmazparlarlar@yahoo.com

 

23 Aralık 2024 Pazartesi

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Toplantısı-Yılmaz Parlar

 



 

2025’in Gökyüzü Rehberi ve Önemli Uyarılar

Başkanlığını Fazilet Patır’ın yaptığı Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Toplantısında Ünlü Astrolog 2025 Yılını Değerlendirdi 

Güç Ve İlhamla Yeni Yıla Merhaba

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu, kadınların üretim gücünü ve girişimcilik yeteneklerini geliştiren, onların toplumsal hayatta daha fazla yer edinmesini sağlayan benzersiz bir organizasyon olarak dikkat çekiyor.

Platform, bugüne kadar düzenlediği etkinliklerle yüzlerce kadının iş dünyasına atılmasını desteklemiş, girişimciliği sadece kadınların değil, toplumun ortak bir değeri haline getirmeyi başarmıştır.



Kadınları ve erkekleri ortak bir vizyonda buluşturarak, eşitlik ve dayanışma temelli bir toplum hedefi için örnek teşkil eden platform, bu kez 22 Aralık 2024 Pazar günü Nakkaştepe Bridge Restaurant'ta bir araya geldi.

Platform Başkanı Fazilet Patır açılış konuşması;

Kadın Girişimciliği ve Toplumsal Dayanışma Vurgusu
“Kadın girişimciler, bugün buraya hayatın zorlu koşullarından ilham alarak, özveriyle ürettikleri ürünlerini sergilemek için geldiler. Her bir ürün, onların bireysel hikayelerini ve başarılarını yansıtıyor. Platformumuzda yan yana olmak; sadece kadın veya erkek değil, bir arada üretmek ve paylaşmaktır. Bugün burada bunu bir kez daha görüyor olmaktan gurur duyuyorum.”



2024’e Teşekkür, 2025’e Merhaba
“2024’ü geride bırakırken yaşadığımız zorluklar kadar şükredecek şeylerimiz de var. Bugün bu boğaz manzarasında buluşabiliyorsak, birbirimize destek oluyorsak, bunu da şükretmeye değer görüyorum. Yeni yıl için umudu, sevgiyi ve üretkenliği içeren bir başlangıç yapmak çok kıymetli.”

Kadın-Erkek İş Birliği ve Eşitlik Mesajı
“Platformumuzda Anadolu ve Avrupa Yakası'ndan eşit sayıda etkinlik düzenliyoruz. Bu, bizim eşitlik anlayışımızın küçük bir yansıması. Ancak kadın ve erkek birlikteliğini desteklemek, toplumsal kalkınmanın en temel gerekliliğidir. Bu bilinçle 2025 yılına daha büyük hedeflerle giriyoruz.”

Yaşanmışlıkların Değeri ve Geleceğe Bakış
“Bugün, dünyadan göçüp gittiğimizde geride ne bırakacağımızı düşünmek zorundayız. Toprağa bir ağaç mı bırakıyoruz, yoksa o ağacın köklerini mi kurutuyoruz? Bu soruların cevaplarını aramak, birey olarak hem kendimize hem topluma karşı sorumluluğumuzdur. Platformumuz bu değerlerle büyümeye devam edecek.”



Konukların ve Dayanışmanın Önemi
Toplantıya Türk Dünya İş Kadınları Platformu Kurucu Başkanı Gülnur Anlar Kamaşak ve eşi Osman Kalaşak’ın katılımı, etkinliğe ayrı bir anlam kattı. Patır, “Bu tür birliktelikler, enerjimizi artıran, dayanışmayı pekiştiren buluşmalar. Bugün burada yan yana olmak, geleceğe dair umutlarımızı ve hedeflerimizi paylaşmak için çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

Kadınların potansiyelini ortaya çıkaran Vizyoner Kadınlar Derneği, hayatına dokunan hikayeleriyle ilham kaynağı oluyor. Konuk konuşmacı Türk Dünya İş Kadınları Platformu Başkanı Gülnur Anlar Kamaşak Kadının Gücü, Toplumun Geleceğidir dedi



Gülnur Anlar Kamaşak “Kadınlar Birbirinin Taçlarını Düzeltir”

Türk Dünya İş Kadınları Platformu Başkanı Gülnur Anlar Kamaşak, kadınların birbirine destek olması gerektiğine vurgu yaparak, “Kadınlar arasında kıskançlık gibi olumsuz duygulara yer yok. Özgüvenli kadınlar birbirlerinin taçlarını düzeltir. Başkalarının başarısını desteklemek, kendi başarımıza da güç katar,” ifadelerini kullandı.

Ailenin Gücü, Toplumun Gücü
Konuşmasında aile kurumunun önemine değinen Kamaşak, “Güçlü aileler, güçlü toplumları, güçlü toplumlar da büyük devletleri oluşturur. Aile, çocukların sevgi ve merhametle yetiştiği, bireylerin birbirine destek olduğu bir ortamdır,” Kendi ailesinden örnekler veren Kamaşak, anneliğin hayatındaki en değerli rol olduğunu belirterek, “Hayatta en çok anne olmayı sevdim,” dedi.



“Kadın, Toplumun Temelidir”
Kamaşak, kadının toplumdaki rolünü şu sözlerle özetledi: “Kadın, çocukları yetiştiren, topluma güçlü bireyler kazandıran temel unsurdur. Güçlü kadınlar, güçlü devletlere giden yolu açar. Kadının değeri ve gücü, toplumun geleceğini şekillendirir.”

Türk Dünya İş Kadınları Platformu’nun Misyonu

Türk Dünya İş Kadınları Platformu’nun başkanı olarak, iş dünyasındaki kadınların bir araya gelmesi ve dayanışma içinde olması için çalıştığını belirten Kamaşak, “Biz dernek değiliz, platformuz. Amacımız üyelerimizin bireysel başarılarını ve sosyal projelerini desteklemek. Yönetim kadromuzdaki kadınların her biri, kendi alanında çok başarılı hanımefendilerden oluşuyor,”

Sosyal Sorumluluk Projeleri ve İlham Veren Liderlik
Eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle topluma katkı sağlamayı amaçladığını dile getiren Kamaşak, “Kadınlar, toplum için çalışmalı ve örnek olmalı. Çocuklara sevgi, merhamet ve bilgiyi aşılayarak güçlü bireyler yetiştirebiliriz,” dedi.



Astrolog Dilek Kuş Temir, 2025’in Gökyüzü Rehberi ve Önemli Uyarılar

“Gökyüzü Temizleniyor” Şükürle Başlayan Bir Yıl

Astrolog Dilek Kuş Temir, 2025 yılı değerlendirmesinde “Gökyüzünü temizleyen yağmurlar, barajlarımızı dolduruyor; şükürler olsun,” diyerek yılın başlangıcını maneviyatla harmanladı. Kuzey Ay Düğümü’nün geçişine vurgu yapan Temir, “Bu geçiş, ruhsallığı ve maneviyatı ön plana çıkarıyor. Hiçbir şey tesadüf değildir,” ifadeleriyle yeni dönemin derinliklerine ışık tuttu.

Mars Retrosu, Öfkeyi Kontrol Edin

Yeni yılın agresif enerjilerle başlayacağını belirten Temir, 25 Şubat’a kadar sürecek Mars retrosunun bireysel ve global anlamda krizlere zemin hazırladığını vurguladı. “Kavgadan uzak durun; öfkeyle hareket eden kaybeder. İyilik, yardımlaşma ve gönül vermek kazandırır,” dedi. Kız çocukları, yaşlılar ve kimsesizlere yardım edenlerin bu süreçte ödüllendirileceğini de sözlerine ekledi.

Merkür Retrosu ve Estetik Uyarısı

Mars retrosunun ardından başlayacak Merkür retrosuyla ilgili özellikle kadınlara uyarıda bulunan Temir, “25 Şubat’tan 10 Nisan’a kadar estetik girişimlerden uzak durun,” dedi. Aynı dönemde ekonomik hareketlilik öngören Temir, “Para piyasalarında dalgalanmalara karşı pozisyon alın, düşünerek hareket edin,” tavsiyesinde bulundu.

Cesaret ve Girişimcilik Yılı

Haziran ayında Neptün’ün Koç burcuna geçişiyle birlikte cesaret ve girişimciliğin ön planda olacağını ifade eden Temir, “Adil davranarak iş için koşanların yolları açık olacak,” dedi. Ancak global anlamda ekonomik krizin varlığına dikkat çeken astrolog, “Eylül sonrası nefes almaya başlayacağız. Yine de birlikte güzel işlere imza atarak bu süreci daha verimli geçirebiliriz,” ifadeleriyle umut dolu bir mesaj verdi.

Sağlık ve Maneviyat Dönemi

Sağlık sektöründeki düzenlemelere ve sağlık çalışanlarına yönelik yeni gündemlerin oluşacağını belirten Temir, “Hastaneler ve sağlık kurumlarında karmaşalar olsa da dil bilinciyle hareket edildiğinde olumlu sonuçlara ulaşacağız. Maneviyatımıza önem verelim, hızlı adımlardan kaçınalım,” dedi.

2025, Olumlu Düşünce Kazandırır

Dilek Kuş Temir, konuşmasını “2025, hem maddi hem de manevi anlamda dört dörtlük bir yıl olsun. Kalbinizi iyilikle doldurun, huzur ve neşe sizinle olsun,” dilekleriyle sonlandırdı.

Astrolojiye ilgi duyanlar için 2025 rehberi, hem bireysel hem de global boyutta dikkat edilmesi gereken enerjilerle dolu görünüyor.



Yasemin Conker, Kişisel Gelişim ve Kolajen Harmanıyla Yeni Bir Bakış Açısı

Hayata Yeniden Başlamak

Yazar ve aile danışmanı Yasemin Conker, hayatındaki olumsuzluklarla başa çıkarken fark ettiği bir gerçeği paylaştı: “Hayatta ne ararsanız onu yaşarsınız. İnsanlar yaşlandıkça çöküşe geçer sanıyordum, meğerse başka bir gerçeklik varmış.” Kendi kişisel yolculuğunu seminerler ve eğitimlerle dönüştüren Conker, bu süreçte keşfettiği yöntemleri topluma aktarmak için önemli bir misyon üstlendi.

Kişisel Gelişim ve Kolajenin Gücü

Conker, kişisel gelişim ile kolajenin birleştirilmesi gerektiğine inandığını belirterek, bu uyumun hem psikolojik hem de fiziksel sorunları çözebileceğini vurguladı. “Bu harmanı oluşturduk ve bir vakıf kurarak bu bilgiyi yaymak için çalışıyoruz,” diyen Conker, programlarla bireylerin zihinsel ve fiziksel dengelerine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Dezavantajlı Gruplara Destek Çağrısı

Yasemin Conker, vakfının özellikle dezavantajlı kesimlere yönelik projeler geliştirdiğini ifade etti. Pandemi döneminde eğitmenler yetiştirdiğini belirten Conker, “Zihinlerini temizleyerek eğitim alan bu eğitmenler, şimdi başkalarına ışık tutuyor. Daha fazla projeyi hayata geçirmek için desteğinize ihtiyacımız var,” diyerek toplumsal dayanışma çağrısında bulundu.

“İyi ki Varsınız”

Konuşmasını dinleyenlere teşekkür eden Conker, “İyi ki geldiniz, iyi ki varsınız,” diyerek bireysel gelişim yolculuklarına katkıda bulunmanın mutluluğunu dile getirdi.

Yasemin Conker, hayatta yeni bir boyut keşfederek bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlıklarına yönelik çözümler sunan bir lider olarak dikkat çekiyor. Vakfıyla daha fazla insana ulaşmayı hedefleyen Conker’in bu mesajı, toplumsal farkındalık yaratma yolunda önemli bir adım.



Acil İhtiyaç Projesi Vakfı, 35 Yıldır Yarım Milyon Hayata Dokunuyor

Odak Noktası, Tek Ebeveynli Aileler

Acil İhtiyaç Projesi Vakfı (AİP) Genel Müdürü Ebru Gültekin, 35 yıldır Türkiye'de yarım milyondan fazla insanın hayatına dokunan vakfın misyonunu anlattı. Vakfın odağında, genellikle babaların terk ettiği tek ebeveynli aileler yer alıyor. Gültekin, “Anneler ve çocuklarını, gıda yardımlarından burs desteğine, hatta ev kiralarının ödenmesine kadar her alanda desteklemeye çalışıyoruz,” dedi.

360 Derece Destek Yaklaşımı

Vakfın insana dair her alanda var olmaya çalıştığını belirten Gültekin, desteklerin sadece büyük projelerle sınırlı kalmadığını vurguladı. “Bir çocuğun doğum günü pastasını almak, hayatında ilk kez vapura binmesini sağlamak ya da bir kız çocuğunu tiyatroya götürmek gibi mikro düzeyde de yardım ediyoruz,” diye ekledi.

Herkese Katkı Çağrısı

Gültekin, bireylerin kullanmadıkları kitaplarını, kıyafetlerini veya bilgi birikimlerini bağışlayarak bu çabalara destek olabileceklerini ifade etti. “Herkesin katkısıyla daha fazla hayatı değiştirebiliriz. Küçük dokunuşların bile büyük etkileri olduğunu unutmayalım,” diyerek toplumsal dayanışmaya davet etti.

Acil İhtiyaç Projesi Vakfı, toplumun en kırılgan kesimlerine uzattığı yardım eliyle sadece maddi değil, manevi anlamda da destek sağlıyor. Ebru Gültekin’in çağrısı, bireylerin küçük katkılarla büyük farklar yaratabileceğini bir kez daha hatırlatıyor.



Kız Çocuklarını Koruma Derneği, Eğitim ve Destekle Geleceğe Umut Oluyor

Derneğin Amacı ve Misyonu

Kız Çocuklarını Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Evren Pekgönenç Tosun, derneğin 1983 yılında Bahçelievler’de başladığı yolculuğunu anlattı. Dernek, korunmaya muhtaç kız çocukları ve genç kızlara yönelik burs, sosyal destek ve mentorluk hizmetleri sunarak, onların eğitim yoluyla hayatlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı oluyor. Tosun, “Amacımız, çocuklarımızı eğitime yönlendirerek, kolay yollara sapmalarını önlemek ve onları geleceğe hazırlamak,” dedi.

18 Yaş Sonrası Destek Çok Önemli

Koruma altındaki çocukların devletin sağladığı imkanlarla büyüdüğünü belirten Tosun, 18 yaşını doldurduktan sonra mesleksizlik nedeniyle büyük zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı. Bu nedenle dernek, kurum içi özel eğitimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birlikleri aracılığıyla çocuklara mesleki ve kişisel gelişim desteği sağlıyor.

Gönüllü Katılım ve Sıfır Eşya Desteği

Tosun, gönüllülerin dernek çalışmalarına katılmasının önemine dikkat çekerek, “Gönüllülerimizle, çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu anlarda, hastaneden kaymakamlığa kadar her türlü desteği organize ediyoruz,” dedi. Ayrıca, kullanılmış eşyaların kabul edilmediğini belirterek sıfır eşya bağışlarının teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.

İş İnsanlarından Destek Çağrısı

Toplantıya katılan iş insanlarından olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Tosun, dernekle iş birliği yapmaya başlayan Amerikan İş Adamları Derneği üyelerine teşekkür etti. “Birlikte daha büyük farklar yaratabiliriz. Çocuklarımızın hayatlarına dokunmak için hepinizin desteğini bekliyoruz,” diyerek çağrısını sonlandırdı.

Kız Çocuklarını Koruma Derneği, zor durumda kalan genç kızlara umut ışığı olmayı sürdürüyor. Eğitim ve sosyal destek odaklı bu çalışmalar, çocukların geleceğe güvenle bakmasını sağlıyor.



El İşçiliğiyle Hayat Bulan Yılbaşı Hediyeleri

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu, yılbaşı öncesinde girişimci kadınlar Evreka’dan Sena Öksüz&Şükran Öksüz, Julien Home’dan Nihal karaman&Seval Ergin el emeği ürünlerini sergileme fırsatı sunarak benzersiz bir etkinliğe Katkı sağladılar.

Seramik objelerden ev tekstili ürünlerine kadar geniş bir yelpazede sunulan bu özel tasarımlar, geleneksel el işçiliğini modern estetikle buluşturuyor. Her biri bir hikâye anlatan seramik eserler ve özenle işlenmiş ev tekstili ürünleri, yalnızca birer hediye değil, aynı zamanda emeğe duyulan saygının bir ifadesi olarak öne çıkıyor. Yılbaşı ruhuna anlam katan bu ürünler, kendine özgü tasarımlarıyla göz doldururken, yerel kültürün zarif bir yansımasını da sunuyor.



Kadın Girişimcilerden İlham Veren Başarı Hikâyeleri, Platform çatısı altında yer alan girişimci kadınlar, yaratıcılıkları ve girişimcilik ruhlarıyla ilham kaynağı oldular.

Seramik sanatını ustalıkla icra eden kadınların ellerinden çıkan her parça, sanatın ve emeğin büyüleyici bir birleşimi. Ev tekstili alanında faaliyet gösteren girişimci kadınlar ise sabırla dokudukları hikâyelerini, zarif desenler ve benzersiz işçilikle anlatıyor. Yalnızca hediyelik eşya alışverişi yapmak isteyenler için değil, aynı zamanda kadınların ekonomik güce ulaşma mücadelesine destek olmak isteyenler için de eşsiz bir fırsat



Vizyoner Kadınlar Platformu hakkında biraz söz edersek;

Yardımlaşmayı ve dayanışmayı en güzel şekilde örneklendirirken, kadınların toplumdaki yerini öğrenmek için durmaksızın çalışıyor. Tüm bu çabalar, toplumumuza değer katan, güçlü bir kadın hareketinin temel taşlarını oluşturuyor. Kadınların üretimden sosyal sorumluluk projelerine kadar her alanda daha güçlü yer almasını sağlayan Elim Sende Vizyoner 

Platform sadece yerel değil, ulusal düzeyde etkili projeler geliştirerek, kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan güçlenmelerine önemli katkılarda bulunuyor. Her bir faaliyetiyle, toplumda kadınların rolünü güçlendirmeye yönelik farkındalık yaratmayı başarıyor.

Geleceğe dair umut verici hedefleri ve toplumda yarattığı pozitif etki ile Vizyoner Kadınlar Platformu gerçekten de ilham verici bir misyonu üstlenmiş durumda.

Dayanışma ruhunu da ön plana çıkarıyor. Yüzlerce gönüllü ve üyesiyle, ihtiyaç sahiplerine el uzatmanın yanı sıra eğitim programları düzenleyerek kadınların bilinçlenmelerini sağlıyor.

Vizyoner Kadınlar Platformu, organizasyonları aracılığıyla invovatif projeler geliştirerek, kadın girişimcilerin desteklenmesine yardımcı oluyor ve onlara yeni fırsatlar sunuyor.Kadınlar Platformu, bu yılın son toplantısında yine anlamlı bir mesaj verdi. 2024’e teşekkür ederek, 2025’e umut ve heyecanla başlayan bu topluluk, geleceğin daha eşitlikçi ve üretken bir toplum için öncü olmaya devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com


Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (IIFF) 2025-Yılmaz Parlar

  ANASAYFA SİYASET ...